• ortalıktan yok olmak, ortalıkta görünmemek gibi şimdiki dile ait anlatımı verebilen deyimin kökeni
    sır, arb. gizli şey demektir. aynalar sırlanır (aslında bu sır karşısındakini yansıtır, görüntüyü arka tarafa gizler ,arka tarafa geçirmez ) . farsaçada ayine ;ayna , adhinak ise bakanak demektir , farsçada ahen, demir anlamına gelmekteyken arb. ayn (göz) ile de ilgilidir aynanın etimolojisi *.
    sırlamak: kapamak, örtmek, ses ve hava akımından uzak bir yere gizlemek anlamlarını taşımaktadır. (örn. kapıyı sırla, sırret, ) diğer bir anlam olarak ise gömülmek, ölünün gömülmesi anlamını üstlenir. ( örn. recaizade'yi sırladık, sırroldu )

    burada aynaya geri dönelim , ayna senden geleni sana, benden geleni bana veriyor. bunu yapan ise kaplı olduğu sır. aynı manayı arayalım; sırrolursak ondan geleni ona , senden geleni sana geri yansıtırım, benim artık gerimi göremezsin çünkü ben bilmediğin diyardayım. gerçekten de gelen her türlü sesi,soluğu, ağlamayı, yalvarışı ,yakarışı , dünyanın bütün gamını, sevincini, hüznünü, ışığını olabildiğince yansıtırım, çünkü benim tenim, benim etim şimdi size sırroldu, belki de biraz zırh oldu.düşünsenize cevap vermeye çalıştığımı, benim ardımı görmenizi sağlayacak bir sırrlanma hatasını...

    kadem basmak, adım atmak, gitmek, anlamını taşır. arb. kadem ön, öncelik, adım, ayak ,önden gitme, önce olma, önceleme manalarını karşılamakla beraber kıdemden köken almaktadır .kıdem'in bir anlamı da daha eski olmaktır.
    böylece sırra adım atmak,sırra bir öncü olma durumu meydana gelir ki sırlanmış bir ayna gibi,bakan göremez bakan göremez , sır perdesi kalkınca ak kıyılardan öte herşey gümüş rengine dönüşür. herşeyi görebilir hale gelirsin.
    “ ağlamayın demeyeceğim; çünkü bütün gözyaşları kötü değildir.” * * *
  • sır olan yere ayak basmak. hani o kaybolan herşeyin gittiği evrenin derinliklerindeki yer, sır, neresi ise. turuncu eldivenlerimin, 0.3 rapidomun, yeşil şemsiyemin ve siyah kazağımın gittiği yer işte.
  • aynanin arkasina gecmek...
  • gelmiş geçmiş en karizmatik deyimlerden biri olsa gerek, sırra kadem basmak, o nedir be abi! nasıl gizemli çağrışımlar yapar, sırra kadem basmak.

    çoğunlukla geçmiş zaman kipinde kullanılır bir de bu, arkadan; sırra kadem bastı.
  • bazen buradaki sır, kişinin ayak bastığı yer, başkalarına olmasının yanı sıra kendisine de sırdır.

    bütün duyuların körleşmesiyle başlar bu süreç. karanlıkta el yordamıyla yürümek bile değildir, zira tutunacak, elleriyle destek alacak veya yolunu belirleyecek maddeleşmiş hiç bir cisim söz konusu değil. duymak istenilen ne bir söz kalmıştır elde, ne görülebilecek bir güzellik gözle, ne tutunacak, dokunacak herhangi bir madde, ne içe çekilecek bir koku, ne keyfine varılacak bir tad. tamamen boşluk vardır yolculuğun başında.

    ve arayış başlar. bilinmeyene doğru adımlar atılır. ne bir pusula vardır elde, ne de gece gökte bir yıldız. rüzgar esmez yelkenleri doldurmak için, çekecek kürekler yoktur. omuzda taşıyacak köleler azad edilmiş, sürecek atlar salınmıştır doğaya. sağ ayak, sol ayağın önüne, sol ayak, sağ ayağın önüne...
  • "sırların dünyası"na adım atmak, sırlara karışmak gibi anlamları haizdir. fakat sırrolmaktan ayrı bir durumu anlatır. sırra kadem basan (kişi) "başkaları"nın nazarında kaybolmuştur. etrafındakilerin kaybolduğu zannındaki kişi kendi iradesi dışında efsûnlu güçler tarafından alınıp "kayıplar âlemi"ne kalbolmamıştır. o bir yerlerdedir; kendisinin kaybolduğunu sananların bilmediği/bilmelerinin istenmediği bir memlekete öz iradesiyle gitmiştir.
  • ortadan kaybolmak, sonucunda da aranan insan olmak durumudur.
  • sır, gizli şey demektir. tasavvuf çevrelerinde ve özellikle mevlevîlikte, bu kelimenin sırlamak şeklinde fiil yapılmış hâli sıkça kullanılır. sırlamak, "kapamak, örtmek, ses ve hava akımına müsaade etmeyecek derecede bir yere gizlemek" anlamına gelir. nitekim mevleviler, kapıyı yahut penceri kapa yerine, "sırla, şirret" derler. sırlamak ve sırlanmak ise göm-ülmek, ölünün gömülmesi anlamında kullanılır. falanca kişiyi sırladık, filân zat sırroldu,
    gibi.

    kelimenin bu kullanılışı, ölen bir kişi sorulduğunda ise, "sırra kadem bastı!" şeklinde cevaba dönüşür. kadem basmak, adım atmak, gitmek, demeye gelir. deyimin dilimizde yaşıyor olması çoktandır ortalıkta görünmeyen, yahut birilerinden kaçarak kendisini gizleyen kişiler hakkında kullanılmasından dolayıdır.

    iskender pala - iki dirhem bir çekirdek
  • bazı a'klıevvellerin sırra kalem basmak sandıkları deyim.
  • ortadan kaybolmak, yok olmak.
    nevzuhur etmenin tezatı bir nevi.
hesabın var mı? giriş yap