• bir bölümünde doug carrie' ye bir beste yapar sozler aynen soyle
    doug and carrie
    doug and carrie
    arthur,arthur,arthur...
  • bir bölümünde doug'ın carrie'den korktuğunu ve çekindiğini anlatması esnasında,carrie de yok öle bir şey manasında bişey diyince doug komik bağırmalarından birine geçer ve koparır:

    "demek korkutucu olmadığını sanıyorsun,peki doug diye bi korku filmi var mı?haayıııır...
    ama carrie diye??tabii ki!!..."

    (bkz: carrie)
  • şimdi ben bu başlığı açtığımda, leah rimini tarafından oynanan karakterin akıllı da olsa (ki kurnaz bence daha uygun bir tanımlama) ne kadar sadist bir özenti olduğundan girecek, bir miktar hımbıl da olsa doug karakterinin bu kadar aşağılanmayı haketmediğinden bahsedecektim. ne var ki başlıktaki diğer entrilerde carrieye atfedilen şirin, güzel vb. olumlu nitelemeleri görünce allah allah kadını bencil ve acımasız bulan tek benmişim demekki diyor ve susuyorum.
  • "şişman ve az para kazanıyor olmanız güzel ve akıllı bir eşiniz olmayacağı anlamına gelmez" temasını işleyen komedi dizisi. (bkz: sen onu benim külahıma anlat)
  • bu dizinin tanıtımına neden "mükemmel insanların mükemmel hayatlarını izlemekten bıkanlar için" diye bir cümle yapıştırmışlar anlayamadım zira belki bu dizideki adamın hayatı mükemmel değil ama gerçekte olması gerekene göre çok daha iyi.yaptığı işe göre fazla iyi bir evi,anlaşılan yeterince parası ve kendi tipine kıyasla çok güzel bir karısı* olduğu göz önüne alınırsa,hiç de bu iddiayı hakketmiyor.bu arada şahsi fikrim,carrie heffernan rolunu oynayan leah remini adlı bayanın çok şirin olduğu.ayrıca kendisinin friends'de monica geller rolu için zamanında aday olmuş olması da ilginç bir not.tabi kimse courtney cox'u gördükten sonra bu rolde başkasını isteyemez,ayrı..ancak bu bayan daha sonra friends'in tow the birth bölümünde joey'nin hastanede arkadaşlık ettiği hamile kadın rolunde konuk oyuncu olarak bulunmuş.

    başrollerinde kevin james,patton oswalt,leah remini,lisa rieffel ve jerry stillergibi isimlerin oynadığı bu dizi zannımca hiç bir orjinalliğe sahip olmayan sıradan bir sitcom.kötü değil ve sıkmıyor ama yerine cnbce bir sürü başka dizi koyabilirdi.ayrıca başrol oyuncusu kevin james de bana fazlasıyla antipatik gelen bir arkadaş.sıradan bir amerikan hayatını anlatan,vasatı aşamayan bir dizi.hele frasier'ın yerine geldiği (her ne kadar frasier yayından kalkmadıysa da) düşünülünce çok çok zayıf.
  • bu dizi kadar underrated bi dizi yoktur. kaç yıllık dizi için 3 sayfa yazılmış. ben de cnbce zamanlari öyle bir göz atmıştım, öyle saçma bi dizi sanıyordum. o yüzden mecbur kalmadan izlememiştim. mecbur kalmaktan kastım da izlemediğim 5 sezondan fazla birikmiş kısa süreli komedi dizisi kalmayınca. özellikle 5. sezona kadar şahane. son sezonlara doğru iyice duyarsız öküz ve birbirinden nefret eden bir çift haline geldiler, sinir oldum. köpeği parka terk etmeler filan.

    ama ilk sezonlar şahane, hatta himym filan da king of queensten baya bir şeyler yürütmüş, ted'in annesinin babasının kötü şeylerden hiç bahsetmemesi filan. baya da komik dizi.

    ılk bölümde babasıyla birlikte carrey'nin kiz kardeşi de gelmişti onlarla yaşamaya ama sonradan vazgeçip kızı tek çocuk gibi lanse ettiler. sonra komşuların köpeğini almışlardı köpek ortadan kayboldu. carrey'nin gerçek hayattaki kocasının bi sürü farklı rolde oynamasıni geçiyorum o biraz işin esprisiydi galiba.

    neyse ben bunu baştan sona izlemiştim şimdi 2.ye izliyorum. özellikle komedi söz konusu olunca nerde o eski diziler diyorum.

    üzerinden biraz daha geçsin 9. kere filan da friends izlicem.

    edit: şimdi hatırladım, lily ve marshall'ın yatakları ayırıp sonra pişman olması muhabbeti komple king of queens'ten arak.

    edit 2: marshall'ın başka kadınlarla ilgili fantazi kurmak için lily'yi ölmüş olarak hayal etmesi olduğu gibi king of queensten arak. nadir görülen bir hastalıktan ölmesi, 2 yıl yas tutması filan.. komple..

    edit 3: how i met your mother'in puzzles bölümünde barmenlik yaparlarken çalan şarkı ve doug'ın barmenlik kursunda çalan şarkı aynı. bu direkt bir gönderme olabilir mi bilemedim.
  • görüntü kalitesi nedeniyle yıllarca, benden according to jim düzeyinde değer görmüş, mecbur kalınmadıkça pek izlenmemiştir. yıllar sonra farkettim ki ; o çamur gibi görüntünün altında ,altın gibi bi senaryo varmış. kendi hayatımı en çok yakalayan dizi olduğunu anladım.
  • tüm olayların televizyonun karşısındaki kanepede gerçekleştiği diğer amerikan oturma odası dizilerinden hiçbir farkı olmayan dizi. sıradan orta sınıf amerika ailesinin evine bir gizli kamera yerleştirseler çok bir farkı olmazdı kanaatimce. hadi amerikalılar biz nasıl bizimkiler'i aynı mantıkla yıllarca izlediysek "aaa, çok gerçekçi" diye izliyor olabilir, ama ben kendi adıma ilgi çekici bir şey bulamadım. hakikaten zeka pırıltısı da yok dizide. şimdiye kadar rastladığım en entersan olay konu salağımızın testislerini zımbalamasıydı, ki o da tüm bölüm bu olayın etrafına kurulduğu için içime sıkıntı verdi bir süre sonra. mesela bir the simpsons'daki yan hikayelerin çokluğu ve yaratıcılığı ile kıyaslanırsa aradaki kalite farkı kolayca görülebiliyor. ayrıca kanalın tanıtım yöntemi de tuhaf geldi, hangi dizi "mükemmel insanların mükemmel hayatlarını" anlatıyor ki? frasier mi, according to jim mi, seinfeld mı, married with children mı? dizideki her şey çok klişe; aptal ve tembel koca, bunak yaşlı ebeveyn, ezik ikincil erkek karakter... aslında bu diziye yüklenmek de haksızlık, hangisi farklı ki?

    edit: anlaşıldığı kadarıyla aynı zamanda sözlükte çok seven takipçileri bulunan bir dizi.*
  • icinde "psikopata baglamak" , "kucuk husamettin gibi" seklinde deyimler gecen, cevirmenin costugu dizi.
  • herhalde bu diziyi tek seven benim derken dokuz sezon yayınlandığını öğrenip şaşırdığım, yorucu geçen günlerin en güzel ilacı olan sıcacık dizi. ama evet, artık bitti.
hesabın var mı? giriş yap