• ilk sezonu sona eren ve ikinci sezonunun da gosterilecegi kesinlesmis showtime dizisi. dizide all over me filmiyle taninan , murmursve gush gruplarinin yıldizi leisha hailey , katherine moennig, , flashdance kizi jennifer beals , her yerden hatirlayabileceginiz mia kirshner, bir ara angelda gorunen laurel holloman, pam grier ve karina lombard... var. yani var da var. hatta konuk oyuncular arasinda rosanna arquette ve snoop dogg bile var. ilginc olan su ki filmin ana oyunculari icinde gercek hayatta lezbiyen olan tek kisi leisha hailey. o da dizide biseksuel bir yazari canlandiriyor.

    bir grup ust sinif lezbiyenin hayatlarini ve lezbiyen kulturunun pek bilinmeyen yonlerini anlatan dizi gay kulturunu ve yasayisini bilmeyenlere ogretici nitelikte denebilir. nipple confidence ve hasbian gibi ozel anlamlar iceren kelimelerin aciklamalari bile ayrintili olarak veriliyor. femme , butch, lipstick ve gotha kadar her turlu lezbiyeni de senaryo akisina dahil ediyor. her ne kadar lezbiyenler dizinin genel olarak boyle ust sinif guzel lezbiyenlerce genellenmesinden hosnut degillerse de dizinin yazarlari boyle siniflarin gercekte var olduğunu soyluyorlar.

    ilk sezonun sonlarina dogru senaryoda bazi zayifliklarin olmasina ragmen akici ve ilginc hikayesiyle izlenmeye deger olan ve guzel muzikleriyle de her kareye renk katan bir dizi... umarim queer as folk kadar tutar ve yayinlanmaya devam eder.
  • bu aralar karışık olarak bölümler seçip izlediğim dizi. özlemişim ama halen kafam almıyor nasıl tvde gösterildiğini. bu dizinin tvde gösterildiği bir ülkede yaşamak istiyorum uzunla sincapın olmadığı, boktan politik raksların yapılmadığı, herkesin yorgun olmadığı biraz eğlenceli biraz umursamaz olunabildiği, her tv açtığımda birilerinin bağırıp çağırmadığı, biraz huzur için herkesin içiceğine antideprasan karıştırma fantezimin olmadığı.

    o kadar sıkıcı şu dünya bu dizi iyi ve umut dolu geliyor birilerinin devamlı seviştiği, verdiği mesajları lgbtt kültürüne biraz hakim olanların anlayacağı, diğerleri için sadece güzel kadınların seviştiği dizidir. olsun güzel ya ! aydınlık, sıcak, samimi, seksi....
  • dizi bitti gitti aklımda kalanlar:

    shane'in saçları,
    bette'in karmaşası,
    tina'nın salaklığı,
    jenny'nin memeleri,
    alice'in şekerliği,
    kit'in şefkati,
    helena'nın asilliği,
    marina'nın seksiliği
    hepsinin güzelliği...evet dizideki kadınların ortak özelliği ziyadesiyle güzel olmaları.

    mad men'in sezon tanıtım şeyi gibi yazmışım ama öyle. aşk, seks ve ihanet kokulu güzel kadınların dizisi bu.
  • shane in bütün kızlara çaktığı dizi. helal len shane. koçum benim.
  • 1. sezonunda marina karakterinin demet akbağ'a, 2. sezonda ise tina karakterinin hale soygazi'nin gençliğine olan benzerliğine şaşırmaktan konsantre olup izleyemediğim dizi.

    edit: bir de alice karakteriyle avrupa yakası'ndaki yaprak benzerliği var.
    kafayı yedim galiba.
  • --- spoiler ---

    6'inci sezon 3'üncü bölüm itibariyle jenny'nin yeni aldığı cappuccino makinesi cuisinart em 100 ve cuisinart dcg 20 bıçaklı kahve değirmeni ile bu işi* daha baştan çıkmaza soktugunu gordüğümüz dizi.

    jenny guzelim, seni seviyoruz ama ne yaptığının farkında mısın kuzum? bir de shane'in kaç senelik en yakın arkadaşı olacaksın! hiç mi tanımadın bu kızı sen, şunca zamanda hiç mi öğrenemedin neyi seviyor neyi sevmiyor. valla öyle kızgınım ki artık nereden başlasam bilemiyorum. 6 sezonda bu shane kişisi kaç kere cappuccino içti saydın mı? ben saydım, hiç. peki ne içer bu shane kişisi? ya cafeye gidip çift espresso yada evde french press kahve di mi? hatta 1 litrelik bodum french press'iniz var ya sizin mutfakta ne çabuk unuttun? bu dikkatsizlikle bu kızı nasil elinde tutucan bacim?

    hayır sana niye kızıyorsam.. lan ilene! çık çık çık, çık ordan çık! saklanma bak tepem atmış zaten. jenny'yi maymun ettigin yetmedi bir de döndürdün shane'e "cappuccino içer misin?" diye sordurdun, ordan döndürdün bi alice'e bi tina'ya "bak yeni cappuccino makinem" dedirttin, kahve içmeye uygun bir ortam yaratıp dizi içi gizli cuisinart reklamı yaptınız iyi hoş da cappuccino makinesi ne be? bu cuisinart em 100 bildigin espresso makinesi hem de paslanmaz çelik dış bitirmeye aldanmazsan sınıfında oldukça da kotu bir makine . ama hadi kötü makine yanında iyi bir değirmen ile tatmin edici guzel sonuçlar alabiliyoruz gerçeginden yola çıkıp değirmene bakalım. o cuisinart dcg 20 bıçaklı öğütücü ile espresso yapılır mı ulan? dünya üzerinde bıçaklı herhangi bir değirmenle adam gibi espresso çıkaracak makine var mı? de ki bu jenny kızımız öğüttü de öğüttü (ki öğütmedi, iki kere bastı kapaga birakti, çekirdekler mercimek buyuklugunde duruyor hala, açığa çıkan statik elektrik ve topaklanan kahveler de cabasi) ve öğüttüğü kahveyi portafilter'a alıp, taktı makineye, musluktan su akar gibi akar o espresso. yani kalkıp cappa degil espresso içermisin diye sorsaydı shane'e ve shane mazallah evet deseydi, daha üçüncü bölümün 10'uncu dakikasinda ayrılmışlardı. eli işte gozu oynaşta dizi yapımcıları, bıçaklı öğütücü ıkına sıkına ancak filtre kahve kalınlığında öğütebilir çekirdek kahveyi, asla ve asla daha ince öğütemez! onu da geç bıçaklı öğütücü ile öğütülen kahve parça pinçik olur, halbuki kahvenin tadına etki eden şeylerin başında öğütülmüş kahve partikullerinin homojen olmasi gelmektedir. bir de soylemeden edemiycem, kahve oyle alülaylon pakette agzi açık saklanmaz. siz o sahneleri çekene kadar çoktan bayatlamıştır. burda 6 sezondur kahve uzerine çevirmediginiz dumen kalmadi, "kahvelerine oyle düşkün ki bu kızlarımız" imajı çizdiniz şimdi şu geldiginiz noktaya bakın. tutarsız herifler! puuuuuuuu yazıklar olsun.

    sizin derdiniz tıpkı diğerlerine yaptığınız gibi bu ikisini de ayırmaktı zaten, birleştirdiniz diye iki saniye sevinecek gibi olduk, makineleri gorunce heves kursagimizda kaldi. artık kesinlikle eminim jenny'yi kimin neden öldürdüğüne * * *

    --- spoiler ---
  • glbtq ve onlarin aile ve arkadaslarinin mutlaka seyretmesi gereken *, lezbiyenlige iliskin come out oykuleri, homofobi, ilk ask , same sex parents , sadakat, sadakatsizlik, cinsellik, dostluk, tek gecelik iliskiler, biseksuellik, cinsel kimlik, lezbiyen erkek, drag king, butch, gay bar, pride, gender role play, feminizm, latent, sanat, ayrimcilik, din, modern sanat, kiskanclik, gay life konularinin son derece basarili kotarildigi ve gercekci islendigi gercekten de lezbiyenler icin yapilmis ve erotizmin lezbiyenlere yonelik olarak sinirlandirildigi bugune kadar izledigimen iyi gay * filmi/dizisi. ikinci sezonunu heyecanla beklemekteyim.
  • bitmesinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala yokluğuna alışılamamış olan, lezbiyenliği heteroseksüellere ait olmayan bir bakış açısıyla ve ana konu olarak ele alıp 6 sezon sürebilmesiyle türünün ilk örneği olan dizi. shane mccutcheon karakterine heteroseksüel kadın ve erkekler de dahil olmak üzere her türlü insanın alıcı gözüyle baktığı görülmüştür, ilginçtir.
  • gerçekten güzel ve ilginç bir dizi. çok iyi yaratılıp yansıtılan bir atmosfer, iyi ve çekincesiz oyunculuklar ama en önemlisi incelikle, her açısıyla irdelenen bir konu... içinde olmayanlara o dünyayı anlamaları en azından duyarlı olmaları için verilen bir fırsattır bu dizi.

    ben bu diziyi severim. akşam akşam bu entry yi girmeme, amerikan ordusundaki "don't ask don't tell" uygulamasının kalktığın öğrenmem vesile oldu. diziyi izleyenler anımsayacaklardır. evet, bir dizi bir şeyleri değiştiremez tek başına belki ama bir şeyleri dillendirebilir. bu dizi bunu çok güzel yaptı. kamera arkası bölümünde de yapım ekibi ve oyuncuların en gurur duydukları şey buydu.

    --- spoiler içerebilir bundan sonrası ---

    dizinin neredeyse lost kadar uyduruk bitmesi beni üzse, de beni asıl ilgilendiren hiç bir zaman ne olduğu olmadı bu dizide. tina bete'in yaşadıkları, bette in uğraştığı yobaz guruhu (c.a.c. zamanı), dana'nın mesleği ve ailesinin değerleri ekseninde şekillendirdiği kısacık hayatı, alice üzerinden yapılan medya, tasha üzerinden yapılan ordu eleştirileri, kit in aradıkları ve max in sorunları gibi çoğaltabileceğimiz örnekler vardı.

    haa tabii bir de nymphe gibi ortalıkta süzülen shane. kadın erkek, cinsel kimlik farketmeden herkesin bu derece ilgisi çekebilen bir karakter gerçekten az görülür. katherine moennigın genetik mirası üzerine inşa edilmiş bir başyapıttır kendisi.

    --- spoiler ---

    diziye tekrar şöyle bir göz gezdirdiğimde (bkz: izlenen diziyi sevgiliyle baştan seyretmek), jenerik öncesi videolarda da çok ilginç şeyler denediklerini farkettim. alakasız gibi görünen küçük bantlar, chart içerikli klipler vs.

    bir de 2. sezondan itibaren kullandıkları jenerik. iyi dinlediğinizde jenerik şarkısının sound of music filmindeki my favorite things şarkısına nazire olarak, hatta aynı ölçü ile yazıldığını farkedebilirsiniz.

    güzel insanların yaptığı, güzel bir dizidir.
  • --- spoiler ---

    bundan 6 sene evvel şu niyetle başlamış dizidir --> http://img5.imageshack.us/img5/1857/62216009.jpg

    öyle ki, ilk sezonun basın bildirisinde "same sex different city" yani "aynı cins, farklı şehir" sloganları atılmıştır.

    6 sene önce "atasının izinde" başladığı yolunu, 6 senenin sonunda --ne yazık ki-- şu yuruyuşle bitirmek nasip olmamıştır --> http://img5.imageshack.us/img5/7761/54993571.jpg

    bunun yerine "el ele el ele verin lez kızlar, oynaya oynaya gülün lez kızlar" tadında bir final sahnesi izledik. neden? çok nedeni var ve o nedenlerin çogunu biliyor, bir çogunu da anlıyorum "ancak" bu sabahın erken saatlerinde izledigim son bölümle, bir de üzerine sho.com'da izledigim ekstra videolarla artık mide bulantısına engel olamıyorum.

    yapımcısını ve bu diziyi 2 şeyle hatırlayacagim.

    1) "tüm yeni tanıdıklarım, verdiklerim ve bana verenler dizide oynasin" dusturu ile yola devam eden ilene chaiken'in daniela sea gibi bir kültürsüz, kara cahil, misyoner orospuyu bu diziye sokması. öyle ki bu kaltagin ilene ile şişe çevirdikten sonraki biografisi şudur --> http://www.danielasea.com/bio.htm bu da ilene ile şişe çevirmeden onceki biografisidir --> http://www.danielasea.com/whoami.htm (hayır bu link'e şu anki sitedeki navigasyonla ulaşmak mumkun degil, aldığı tepkilerden olabilir mi acaba) tamamını okumak istemezseniz biyografide "turk" kelimesini aratmanız yeterli olacaktır.

    2) dizi bitmiş, zaten bombok bitirmişsin. sex and the city yuruyusu yerine el ele de tutuşturup "sevin çocuklar" da dedirtmişsin. sho.com sitesinde ekstra videolar adı altında, tina'nin soruşturma videosunu koyup, "bette bile bilmiyor benim ilkim bette degildi, 11-12 yaşlarındayken ablamla beraber oldum 3 sene devam etti" itirafının amacı ne? hadi senaryo geregi de, ulan bu sizin yazar ekibinin ne kadar dokuntu oldugunu gostermez mi salak?? kim soruşturma yapan polise, olayla hiçbir alakası olmayan "boyle bir itirafı" yapar? bu camiadan zaten yeteri kadar nefret edilmiyor mu? şimdi bir de ensest ilişki yaşayan ve "neyse geçti bitti zaten çocuktuk, ama evet ablam benim ilkimdi" diyen lezbiyen tiplemesi mi eksikti? nedir? beceriksizligin yuzunden sana kızan bu camiadan "intikamın" mıdır bu? valla iş o ise şurada hepimiz kadınız, hepimizin uzmanlık alanı intikam şekerim. ve hepimiz biliyoruz ki ilene chaiken bu dizi ile "iddia ettiği gibi" bu camianın hikayelerini degil, bilakis kendi hayatını, kendi ilişkilerini ve kendi hayatında olmasını istedigi şeyleri anlatmıştır.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap