• nuri pakyürek isimli korkak, mülayim, etliye sütlüye karışmayan sıradan bir vatandaşın dönemin toros canavarı lakaplı katili ile karıştırılmasıyla gelişen olayları anlatan hikaye..azin nesin'in az sayfada çok işler başardığı öykülerinden..*
  • 1961 yilinda cevrilen, basrolünü ahmet tarik tekce'nin oynadigi müthis türk filmi. 1 yasinda iken ayilar tarafindan kacirilan ve toroslarda yasayan bir canavarin hikayesi
  • kılıbık filmine esin kaynağı olduğu su götürmemekte.
  • başlangıcı müzikal tadında idi, öyle de devam etseydi iyiydi. gerçi böyle de iyi.

    --- spoiler ---

    "tamam mı ? tamam"

    --- spoiler ---

    2,5 saat sürdü..ama sıkmadı.
  • istanbul şehir tiyatrolarında sahnelenen, final sahnesi çok güzel olan bir aziz nesin oyunu. evet biraz uzun.
  • şehir tiyatrolarında izlediğim en kötü oyun. gerek yorumlaması gerekse oyunculukları. belki cuma akşamı, reşat nuri sahnesindeki kalabalığın niteliğinden (çok hareketlilerdi, resmen yaşıyordu salon) kaynaklanan bir konsantrasyon kaybı vardı oyuncularda ama özellikle karakol sahnesinde bir lise tiyatro kulübü kadardı oyunculuk.

    sadece ev sahibi ve evin babası gerçekten iyi performans gösteriyorlardı.
  • aziz nesin'in deyişiyle izahı olmayan şeylerin mizahının yapıldığı oyun.
  • resmi sitenin iddia ettiği gibi iki perde iki saat değil, iki perde iki buçuk saat süren ibb şehir tiyatroları oyunu. ve sürenin bu oyun için fazlasıyla uzun olduğunu da eklemeliyim. 70-80 dakikada toparlanabilecek bir oyunu bu kadar yaymak tempoyu çok düşürdüğü gibi toplumsal eleştiriyi de basitleştirmiş. özellikle karakol sahnesi hicvin temeliyken en sıkıcı kısım haline gelmiş. zaten oyunun adı üstünde bu yüzden şaşırtma şansı yok. bir de o sahnenin abartılı oyunculukları ve lüzumsuz tekrarları insanı oyundan iyice kopartıyor.

    --- alternatif sahne tüyosu ---

    naçizane şöyle bir kolaylık tavsiye ediyorum. bekçi ve karakol sahnelerinin tamamı sokak tasviri içeren perdenin arkasında gölge olarak sunulsa. misal nuri sayaner sağ taraftan gelir. şapkası elinde, başı önde, çekingen, tedirgin. sol tarafta karmaşa, birbirine girmiş yumak olmuş insanlar, şapkalarından anlaşılan polisler, ellerindeki satır bıçak gibi aletlerden anlaşılan suçlular, bağırtılar, arada voltajı düşen ışıklar, derken orta kısımdan haykırarak aşağı inen bir gölge, bir anarşistin kaza sonucu ölümü... abartmadan, uzatmadan kısa bir curcuna sonrasında amir olduğu belli olan kişi alın götürün bunları diye bağırır ve bir an ortalık sakinleşir. akabinde az önceki karmaşada isminin hamdi olduğunu duyduğumuz polis memuru nuri'yi farkeder ve baştan aşağı süzer. arkaya doğru bir işaret yapar ve tüm kafalar nuri'ye döner. hamdi bir yerlerden bir kağıt bulup çıkarır, topluluğunun önüne geçer kağıdı ileri doğru tutar. kafalar önce kağıda iner sonra nuri'ye doğru kalkar, ufak bir fikir alışverişi yaşanır, "olur mu?" "olur gibi." "bence oldu". vs. ve aynı anda parmaklar uzanır bir ağızdan; "işte! toros canavarı!" sahne bir anda kararır, birinci perdenin sonu.

    temizinden 20 dakika tasarruf. o sahnenin abartılı oyunculuğunun yerini bulacağı vücut performansına dayalı bir gölge oyunu. ve perde arkasında yorumlanmasının getireceği ironi.

    --- alternatif sahne tüyosu ---

    böyle sahne önermek belki bilgiçlik taslamak gibi oluyor ama gerçekten karakol kısmı zamandan çalıyor. ev sahneleri nispeten daha iyi olmakla birlikte yine tekrarlardan ve abartıdan arındırılması lazım. oyunculuklar karakol ve gazeteci sahnelerinde iyice köpürtülmüş. nuri sayaner rolünde şevket avşar ve ziya çalakçı gibi abartılı bir rolde naci taşdöğen dikkatli bir oyunculuk sergileyerek oyundan kopmadan yürütüyorlar. duman osman/iskender bağcılar ağır abi rolünde iyi, mihriban/binnur şerbetçioğlu ise sevimliydi. gençlere bir şey demiyorum malum genç kadro pek bulamıyoruz. böyle böyle pişeceklerdir.

    dekor sade fakat özensiz geldi bana. müzikler ve kostümler ortalama. fakat şiddetten uzak bir canavarlaşma tercih edlmesi finalin vuruculuğunu düşürmüş. yaşar ne yaşar ne yaşamaz tadında bir final daha çok yakışırdı.
  • eskişehir büyükşehir tiyatroları'nın turne kapsamında ankara küçük tiyatro'da sergilediği oyun. hikayenin konusu çok tanıdık. kılıbık, namuslu filmlerinden hatırlayacağımız, tipik burası türkiye dedirten olaylar. tiyatro oyunu daha ders verici tarzda tabi. buna rağmen baya kahkahalarla güldüren sahneleri de var. iki buçuk saat, sıkılmadan, eğlenerek izleniyor.
  • uluslararası suç ve ceza film festivali kısa film yarışması adayı kısa metrajlı film.

    ayrıntılı bilgi için; http://goo.gl/fdrdd
hesabın var mı? giriş yap