• dünyanın en güzel,en şaşkın, en orijinal kedisinin,oğlumun ismi.

    minik ailemizin en miniği ve masumuydu.

    totti... dün öldü... bu soğuk kelimeyi bile yumuşattı oğlum ismiyle. o denli iyilikti benim oğlum. o denli güzellikti...

    6 sene evvel,daha sütten yeni kesilmişken hayatıma ortak oldu. hep güldürdü beni. hiç üzmedi. hiç kedi olmadı, benden çıkmış bir insan gibiydi. ona her bakışımda içim titriyordu. öpmeye, koklamaya doyamıyordum; dakikalarca daraltıyordum onu. inanılmaz güzel varlığının bedeli gibi bir şeydi çektiği benden. anasının ilgisini sabırla karşılayan bir evlattı.

    kaşık pozisyonunda giriverirdi gün aşırı koynuma, sarkık göbeğini okşatarak uyurdu o vaziyette.güzel kokulu oğlum... kim okşuyor şimdi göbeğini?

    seni kimler karşıladı gittiğin yerde? korkmuyorsun değil mi güzelim? dünya gibi değil orası, orada canın acımayacak. ben yokum ama belki kedileri çok seven bir anne yarısı vardır orada. seni sarmalamıştır, onun koynuna sığınmışsındır.

    seni baban yatırdı ebedi yatağına oğlum. en sevdiğin insan olan baban. ben gelemedim oraya. gelemezdim, ne olur affet oğlum. son nefesini verirken yanında olamadığım için de özür dilerim oğlum. cansız bedenini koklayamadığım, kucaklayamadığım için de affet... seni koynumda uyurken hatırlamak istiyorum. çamaşır suyuyla silinmiş zeminde zevkten kendinden geçmişkenki halinle bir de.

    ben ölü yüzlerle başedemiyorum oğlum. annen senden de hassas çünkü, biliyorsun. ölümle barışamıyor annen. affet.

    seni seviyorum benim en güzel serüvenimin en masumu, en tatlısı. yuvarlak kehribar gözlerinden, yumuşacık kulak arkandan, boğum boğum boynundan, küt patilerinden öpüyorum hasretle. sonsuz bir sevgiyle...

    -annen.
  • ah ben o minicik varlığının bana nasıl güven ve huzur verebildiğini sen gitmeden bir iki saat önce belki bininci kere tecrübe ve idrak etmiştim be oğlum. o minicik varlığın böylesi devasa bir yokluğa dönüşmesineyse bir gram olsun hazırlıklı değildim. olamazdım. gözlerimin önünde pat diye gitmeden saniyeler önce ayaklarıma dolanıp benden mama istedin. benden bir daha hiçbir şey istemeyecek olduğunu tahayyül dahi edemedim. edemezdim.

    iki buçuk sene boyunca dışarıda kıyametler kopar, felaketler olur, dünyanın, memleketin ağzına sıçılırken dahi safi huzurdan, mutluluktan ibaret, alabildiğine katıksız, alabildiğine tarifsiz bir "şey" yaşadığımız bu ev... bu aile... "benim minik ailem"... ve de asli bir unsuru olduğun o aileyi o kadar güzel yapan, o kadar mutlu eden sen!

    sabahlar sensiz oluyor oğlum artık bu evde. ve tahmin bile edemezsin, ne kadar zor oluyor. ben de edemezdim inan. sonra annen gidince geriye koskoca bir boşluk kalıyor. pati pati üstüne atıp da her hareketimi pür dikkat izleyenim yok, bacaklarıma sürtünenim yok, yerimden her kalkışımı bir mama ümidine bağlayıp da beni kızdıranım, güldürenim yok, durduk yere yanına gidip de kulağımı göğsüne, göbeğine dayadığımda ben geldim diye başladığı o büyülü mırıltısına doyduğum, varlığıyla huzur dolduğum, içimi dökebildiğim, arkadaş bildiğim, evlat bildiğim... her daim şaşkın olan o bakışlarına kurban olduğum bal gözler yok.

    seni çok özlüyorum oğlum. çok özlüyoruz. annenle birbirimize iyi bakıyoruz, iyi geliyoruz, yokluğunu birbirimize olabildiğince az hissettirmeye çalışıyoruz. henüz tam beceremiyoruz, ama elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. birbirimize emanetiz. birbirimize tutunuyoruz. bir gün bir yerlerde bir şekilde bir vuslat olabileceği hayaline, ümidine tutunuyoruz. ne kadar çok sevildiğini bilerek, hissederek yaşadığın tesellisine tutunuyoruz.

    totti... benim biricik tot'um! masumlar masumu, şaşkınlar şaşkını oğlum! seni benim bile anlamlandıramadığım kadar çok sevdim. seviyorum. hep de böyle seveceğim. her şey için sonsuz teşekkürler can parçası... ve özür dilerim.

    tarifsiz bir hasretle...

    -baban.
  • yeni bir sözlük yazarı, eski bir dost... rahat, doğal, bir o kadar da fırlama insan... kelimeler yetmez onu anlatmaya... reset fc'de de beraber sürecek futbol hayatımız bakalım ne kadar daha gidecek?
  • her zaman beni sıkılmadan dinleyen, dinlemesi bile yeten adam... severim pek... lig* konusunda pek bi aktif sözlük yazarı...*
  • son anda işi çıkma potansiyeli çok yüksek olan bir sözluk yazarı... muhabbetine doyum olmaz. kendisini iki gün ard arda gören cennetliktir.
  • rituel sanat merkezi'nde cantuğ turay ve begüm topçu tarafından sergilenen tiyatro oyunu.
  • evdeki jakoya anlamını bilmeden taktığım lakap. nerden ağzıma yapıştı, onu da bilmiyorum işin ilginci.
  • beraber the ring'e gidip, kopmayı başarabildğimiz kişi...
  • aylarca ortalardan kaybolup doğru dürüst arayıp da sormayarak hakkında olduk olmadık spekülasyonların çıkmasına sebep olan, yine de bi anda gaza gelerek akla esilen şeylerin rahatça yapılabildiği insan... (hadi abi yürüyomuyuz?)
hesabın var mı? giriş yap