• (bkz: kelaynak)
  • yanlış bir teori.

    rahmetli dedem anlatırdı hep, çanakkale'de andık denilen bir hayvan varmış, vücudu eşek kadar, kafası aslan gibi, bir kükredimi 30 köy ilerden duyulurmuş sesi, karakulağın* biraz büyüğü. dedem bi keresinde gölgesini görmüş ama bilinçsiz avlanma, otlak alanlarının yok edilmesi, hes mes derken soyu tükenmiş hayvanın. dikkat edersen mezarlıkta yaşayan ve yola çıktımı komple yolu kaplayan engerek yılanından bahsetmedim bile.
  • (bkz: anadolu parsı)

    vardı da yedik onu biz. avlayın avlayın. sonra yok diye ağlayın.
  • kesinlikle yanlış bir fikirdir. bunu düşünen kişinin, izmir'de özellikle yaz aylarında ortaya çıkan mutasyon geçirmiş devasa hamamböceklerinden haberi yoktur.
  • kırsalda yaşamamış birinin düşünebileceği durum. oysa arabayla düz yolunuzda giderken istisnasız bütün tavuk hayvanlarının kafa karışıklığı yaşayıp önünüze atlaması kadar eksantrik ne olabilir?
  • (bkz: inci kefali)
  • sokakta başıboş gezen kedi ve köpeklere durduk yerde taş atıp kovalayanlarla dolu bir memlekette gayet olasıdır. doğayı katledip, hayvanlara saldırıp, bölgesel sanayileşip eko-dengenin ırzına geçtiğimiz halde suçu tabiat ana'ya atmak da biz türklere özgü olsa gerek.
  • ciddi ciddi eksantrik (egzantrik) kelimesinin göreceliğini açıklayalım. amerika'ya ispanyolların ve anglosaksonların ulaşmasına kadar, bu kıtada, at, eşek, koyun yoktu. buna benzer bir çok hayvan da yerliler için egzantrik idi. günümüzde bunun tanımı avrupa, ortadoğu ve kuzey afrika belki orta asya da yaşamayan hayvan demektir. çünkü dünyaya avrasya özellikle akdeniz ve batı avrupa kökenli medeniyetler hakim olmuş, binlerce yıldır başka insanların zaten yaşadıkları bölgeleri "keşfetmişler" ve tabii ki bazı hayvanları ilginç bulmuşlardır.

    ikinci bir önemli nokta da, avrasya ve kuzey afrika şu anki medeniyetlere beşiklik etmiş eski çağ medeniyetlerini çıkarmış (eski mısır, yunan, roma, çin hint ve mezopotamya) onların da erken dönemlerde dünyanın geri kalanına göre (orta güney afrika, amerikalar, avustralya ve avustornezya ya göre yani) daha yüksek nüfus yoğunluğunu besleyecek tarımsal üretime geçmeleri ile bu bölgelerdeki vahşi yaşam baskı altına alınmıştır. yoksa türkiye'de de hala tek tük leopar falan çıkıyor, ortadoğuda da mezopotamya da eminim aslanlar yaşıyordu birkaç bin yıl evvel. iklim kadar demografi de (bkz: eski dünya)'daki vahşi yaşamı ve hayatta kalabilecek tehlikeli hayvanı belirlemiştir diye düşünüyorum.
  • (bkz: vaşak)
hesabın var mı? giriş yap