• biliyorum "iğrençsin" diyenler olacak ama yazmak zorundayım.
    bazen bir gerçeği dile getirmek için insanın kendini feda etmesi gerekebilir. ama gerçek gerçektir.

    arkadaşlar, bunun asıl ismi "taze amcık sevdası"dır.

    çıtır kızdı, şuydu buydu, böyleydi falan filan deyip bu gerçeğin altını boşuna doldurmaya çalışmak gereksiz. türk erkeği taze amcık sevdalısıdır..

    oh be, söyledim rahatladım!
  • aslında türk erkkelerinin anlamsız çıtır sedasi olması gereken durumdur. ben çevremde 30 yaşında olup 18 yaşında erkek isteyen kadın görmedim ne yazık ki. neyse eğer konuya gelirsek her ne kadar avrupa ve amerikadaki moda ve kadın dergilerinde 30 yaş altın yaştır, işte mutluluk, seks, huzur o zaman başlar dense de ülkemizdeki dergilere bakıldığnda 30 olduğunda kıyafetini değiştir, koca bulmaya çalış şeklinde yazılar görülür. bu durumda erkeklerde kadın 30 yaşından sonra karttır, yaşlanmaya başlar düşüncesi oluşur. bunu fazla araştırmaya gerek yoktur isteyen `erkeklerin kendinden küçük sevgili isteme sebepleri` başlığına bakabilir. söyenen iki şey vardır. bir, az bildiği için ona ben istediğimi öğretip, şekil verebilir bu sayede bana hayran olmasını sağlayabilirim, iki genç olduğu için yaşlanmasına daha vardır. aslında bu iki düşünceyede baktığımızda altında kendine güvensizlik ve güzellik odaklı olmak yattığını görürüz. fakat bu abartmaya değecek birşey değildir, çünkü genç ve güzel kızlar uzunca bir süre kendilerinden büyük erkekle birlikte olmak istemezler.

    88 ve sonrası nesilin hem kızları hem de erkekleri gerçekten çok güzel. kızlar daha az yiyor, spor yapıyor ve formuna dikkat ediyor. erkekler keza aynı şekilde six pack olaylarına giriyorlar. bu durumda otuzluk bir erkeğin çıtı bir kız istemesini anlarım. amma velakin çıtır kız zaten bu dönemde en fazla kendinden 3 yaş büyük erkekle birlikte oluyor. kız kendi yaşımda taş gibi sevgilim varken neden 30luk erkeğe bakayım diyor. bu durumda çıtır kız isteyen erkeklerin elleri boş kalıyor.

    madem bu kadar anlattım size ailemden bir örnek vereyim. teyzem ailedeki tüm güzellik genlerini toplamış taş gibi bir kadındır. ailedeki tüm kadınlar gibi yaşlanma genleri kaybolmuştur. mesleğinde başarılı, iyi para kazanan ve kültürlü hatundur. konuya döneyim teyzem 30 yaşında türk eşinden boşandığı zaman etraftaki herkes üzülmüştü otuzundan sonra nasıl koca bulcak diye ki kendisi taş çatlasın 26 gösterir. bara gittiğinde yanına yaklaşan 35 yaş ve üstü erkeklere 30 yaşında olduğunu söylediğinde geldikleri hızla kaçtıklarından, daha genç kadınlara yöneldiklerinden ve flört ettiği kendisiyle ciddi düşünen erkeklere 30 olduğunu söylediğinde aramalarına cevap verilemediğini söylemişti. isterse rahatça 27 yaşındayım deyip ilişkiyi böyle südürecekken inatla 30 derdi. inanın genç görüntüsü yüzünden yanına yaklaşan gayet vasıfsız ve çirkin erkeklerin 30 dediğinde nasıl küçümser baktığından yakınıyordu. hatta arkadaşlarının bile 30 yaş üstü kadınlara bakmadığına yeni şahit olmuştu. birde üstüne eski eşi (35 yaşında) 22lik çirkin denilebilcek ve kültürsüz, düz bir kızla evlenince hem artık türkiyede kalırsam bunalıma girerim hemde daha fazla para kazanayım diye şirketinin teklifiyle italyaya müdür olarak gitti. sonuç; şu an 34 yaşında. pilates ve yoga yapıyor, düzgün besleniyor ve hala taş gibi. çoğu yirmiliğe bin basar. daha da güzeli o otuzunda kadın istemem diyen erkekleri kendinden 5 yaş küçük, taş italyan eşiyle tanıştırdığında görün. hem bu kadar güzel kadını kaçırdıkları için pişmanlık hemde zarar gören egolarını yüzlerinden izlemek çok eğlenceli oluyor.

    ayrıca çoğu kadının asıl seksi 30 yaşından sonra yapıyoruz demesini dikkate almakta fayda var.
  • anlamlı olup olmadığını kişinin kendi tercihine bırakmak lazım gelir. lakin kadın için de erkek için de bir ilişkiyi ya da herhangi bir şeyi hayatın bir kısmını da olsun görmüş geçirmiş biriyle yaşamanın daha mantıklı olduğu fikrindeyim. işi gücü olan, size kafayı takacak vakti olmayan ve bu sebeple de gereksiz mesaj-telefon trafiğiyle ömrünüzden ömür götürmeyen biri dururken.. ne bileyim bunun belki çıtırlıkla ilgisi de yoktur. ama yine de kendiyle kalmayı bilen, tek başına hayatta durabilen, ayakları yere sağlam basan, ne istediğinin ve daha da önemlisi ne istemediğinin net bir biçimde farkında olan biriyle yaşanacak şeyin -adına ne derseniz deyin- daha sağlıklı olacağına inanıyorum. yarın öbür yaşadığınız şey bittiğinde sizi yaşadıklarınıza pişman etmez, her şey off the record yaşanır ve ikinizin arasında kalır. ha bir de bir şeyler yaşamak için illa o iki büyülü sözcüğü duymaya gerek olmadığının farkında olan biriyle bir şeyler yaşayabilmek, sahiplenmeden, sahiplenilmeden ama bir şekilde güvenerek.. aklında milyon tane kurguyla "bu hatunu/adamı nasıl kafalarım" zihniyetinden çok "seni sadece bunun için istiyorum" deme cesaretini sergileyebilen biri.. çıtır olup da bunu da başarıyorsa öper başımın üzerine koyarım ama zor sanki. çıtır ya da toy diye adlandıracağımız bu adamlar/kadınlar bir ilişkide hayatınızın merkezinde hatta her yerinde olmak isterler hal böyle olunca da "ortada kuyu var yandan geç bebek" deyip yol vermek gerekir. yazıktır hassas kalpleri kırılır, ellememek lazım..
  • türkiye'deki kadınların büyük çoğunluğu daha 25 yaşlarında göt göbek bidona benzemeye başladığından ve spor, diyet, bakımdan habersiz olmalarının yanında hemen bir kocaya yamanma psikolojisi içinde olduklarından hiç de anlamsız olmayan sevdadır. tamamen ortam koşullarının neden olduğu bir sonuçtur. yoksa isis love'ları, siena west'leri, veronica rayne gibi milfleri getirdiniz de biz mi sikmedik??
  • televole kültürü ile 90ların sonunda genç beyinlerimize zerk edilmeye çalışılan lolita sevdasıdır bu..

    yeni bir genç kız manken, oyuncu, şarkıcı olmayıversin hemen adının önüne bir "çıtır" lakabı alıverirdi..

    herkeste bir 17'lik gibi görüneyim derdi vardı... zor yıllardır..
  • sadece türkiye ile sınırlanması kanımca saçmalıktır, dünyanın hangi memleketinde 80 liklerin revaçta olduğu açıklanırsa o zaman anlam kazanacak tamlamadır. genç olan güzeldir, güzel olan sevilir, sevişilir. sevişmek sadece cinsellik olarak alınmasın, işteş bir fiil olarak sevmekten bahsediyorum. yaşı 35 in üzerinde olan her dişinin gözü ister istemez 20 lik hatunlara kayar. o bakışların manası; fazla havalanmayın zilliler, zamanında sizin 10 katınız güzeldik, biz de gençtik'tir. o yüzden herkes kendi yaşını yaşayıp bitirdi. olgun isteyen oraya yönelsin, çıtır isteyen çıtır kovalasın. herkes mutlu olsun. vay sen niye çıtır sevdin, yaşından başından utan moduna girilmesin.
  • goruldugu kadariyla "kadin olarak, size degmeyecek cuklerin sahibine soz etmeyin! ha bi de niye zamaninda kendinize yasam boyu garantili bi cuk edinmediniz? aglamayin simdi biz de cuk isteruz deyi!" gibi bir argumanla savunulan sevdadir. basligin gereklililigini daha da bir gozler onune serer bu cin gibi cozumler.
    su halde 30 yasinda bekar ve cekici bi hatunun yasiti erkeklerin tercihlerini elestirmesi sacmadir, kendisi halihazirda namusait bir hayat yasamaktadir ve en ulvi gorevi olan 30 undan once evlenmeyi becerememis bir defoludur.
  • çok anlamlıdır aslında.

    kütürdetilirken o gençliğin verdiği ateşle çıtır çıtır eder çıra gibi bedenler...
  • koca koca erkeklerin 19'luk, 20'lik kızlara duyduğu çıtır sevdasıdır bu, zira tersi ekşi sözlük normlarında bile çok kabul edilebilir bişey değildir. buyrun hemen inceleyelim:
    (bkz: 19 yaşında erkeğin 32 yaşında kadınla çıkması)

    neden kabul edilebilir değldir? şöyle ki; bir erkek her yaşında hoş ve yakışıklı iken ve asla ve göbekleşme, kelleşme sorunlarıyla boğuşmazken, bir kadın 30 yaşına bastığı gece yatağına hoş bir kadın olarak yatar ve ertesi sabah yüzü karış karış bir nine olarak kalkar, bir daha da jigolo dışında yüzüne bakacak adam bulamaz. evet evet, o yüzden bence.

    neyse ki bir gün herkes büyüyecek.
hesabın var mı? giriş yap