• günümüzde sıradan bir evde düzenli olarak tüketilen malzemelerin başında tuvalet kağıdı gelir. tuvalet kağıdının patentinin alınması da üretimine başlanılması da 1850'lerden sonradır ama tarih sayfalarında ortaya çıkışı çok eskilere gider.

    kağıdın çin'de 105 yılında icadından sonra bir süre kimse onun tuvalette kullanılabileceğini düşünemedi. 589 yılında yine çin'de resmi kayıtlarda ilk tuvalet kağıdı ifadesine rastlanıyor. 851 yılında bir arap gezgininin yazdıklarından, o yıllarda çinlilerin pek yıkanmadıkları, temizliğin kağıtlara silinerek yapıldığı anlaşılıyor. 1391 yılında ise çin sarayı'nın kayıtlarından, o yıl saray için 60 x 90 cm. ebadında 720 bin tuvalet kağıdı üretildiği görülüyor. bu miktarın 15 bin adedi imparator için özel, yumuşak ve güzel kokulu üretilmiş.

    çinliler temizlik için tuvalet kağıdı kullanırken dünyanın diğer yerlerinde insanlar yaşadıkları bölge ve iklime, dinlerine, kültürlerine ve geleneklerine bağlı olarak farklı malzemeler kullanıyordu. bu malzemeler sınıfsal statüye göre de değişiyordu. fransa'da halk kenevir ve saman, kraliyet ailesi ise parfümlü zarif dantelalar kullanıyordu. ingiltere'de lordlar bu iş için kopardıkları sayfaların kıymetli kitaplardan olmasına özen gösteriyordu.

    gemilerde kaptanlar keten bezlerini, tayfalar ise eski halat parçalarım kullanıyordu.
    çok soğuk iklimde yaşayanlar tundra yosunlarını ve kartoplarını kullanırken sıcak bölgelerde kum ve taş tercih ediliyordu. hindular ve müslümanlar dini gelenek olarak sol el ve su uygulaması yaparlarken, bir sopanın ucunda tuzlu suya batırılmış sünger romalılar zamanından beri yaygın olarak kullanılıyordu. ağaç yapraklarını, kabuklarını, çimleri, otlan, samanları, yün, taş, toprak, keten iplikler, eski gazete ve katalog sayfalarını, midye ve hindistan cevizi kabuklarını, hatta mısır koçanlarını ve çevrelerinde bulabildikleri bu işe uygun her şeyi insanlar tuvalet temizliğinde kullandılar.

    1857 yılında new york'lu joseph c. gayetty ilk paketlenmiş tuvalet kağıdını üretti. bu kağıdın hamuruna bazı bitki özlerini katarak “şifa verir, hemoroidi tedavi eder” sloganı ile pazarladı. tek tek sayfalar halinde paketlenmiş bu ürün önce az satıldı, sonra piyasadan yok oldu. ingiliz walter alcock ise 1879 yılında ilk kez rulo halinde ve deliklerinden yırtılabilen tuvalet kağıdını geliştirdi ama patentini erken davranan abd'den seth wheeler aldı, üstelik duvara tutturacak askısı ile birlikte.

    tuvalet kağıdının gelişim sürecinde scott firmasının yeri ayrıdır. edward ve clerence scott kardeşler alcock ve gayetty'in başaramadıklarını, ürünlerini küçük rulolar halinde ve “emniyetli, emici ve kimyasallar içermez” sloganları ile satarak başardılar. insanlara ürünlerinin rektal sorunlar yaşayanlar için doktor tavsiyesi olduğunu söylediler. diğer firmaları piyasadan silecek saldırgan bir reklam stratejisi uyguladılar. sonunda da 1925 yılında dünyanın en büyük tuvalet kağıdı firması oldular.

    rulo halindeki tuvalet kağıtlarının tüketici tarafından benimsenmesi kolay olmadı, o zamanların muhafazakar görüşlü toplumu tuvalet kağıdından bahsetmeyi de, markette raftan alıp çantasına koymayı da ayıp sayıyordu. binaların içine su tesisatı döşenmeye başlanması ve insanların daha iyi hijyen ortamı aramaya başlamaları ile tuvalet kağıdı da yavaş yavaş gündelik yaşama girdi.

    günümüzde tuvalet kağıtları genellikle 125 x 100 milimetre ölçülerinde 200 yapraktan oluşan 25 metrelik rulolar halinde piyasaya sürülüyor. imalat sırasında içine hava üflenip, hava yastığı oluşturularak kumaş hissi veren yumuşak kağıtlar yapılıyor. ıslak kullanımda suya dayanıklılığı öyle yapıyorlar ki, ıslandığında elde değil klozete atıldığında eriyor. isteyenlere pudra kokusu ve desen seçenekleri sunuluyor ama yine de dünyanın büyük bir kısmı, gerek ekonomik nedenlerden, gerekse eski alışkanlıklarından, hala yaprak, taş, ot, v.b. kullanmaya devam ediyor.

    (bkz: lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi)
  • bundan 20-25 sene öncesinde insanların utana sıkıla aldığı bir ürün imiş:

    -kolay gelsin...ee şey ben tuvalet kağıdı alcaktım da.
    -ooo muzaffer bey demek siz de sıçıyosunuz.
    -yok yok valla ondan diil bizim oğlan nezle olmuş da kağıt mendilden daha ucuza ge..
    -hadi len sıçıyosunuz işte sıçıyosunuz!

    böyle bi psikolojik baskı vardı anlaşılan.
  • şöyle bir kullanımı da varmış, ne güzel.
  • popoya sürülür.. afedersiniz popoma sürdüğüm şeyde neden kalp ve çiçek desenleri var anlayamıyorum.. "lan yorak deseni olsa daha mı güzel olurdu" diyenler demesin.. çok pis yaparım.. gözüne fururum.. al sana..
  • pek de yaygın kullanılmadığından şüphelendiğim temizlik aracı. kendi kendime endişelenmemin (bana ne oluyorsa) sebebi şudur: askerde acemilik sırasında bir ay kışladan dışarı çıkamaz erler. ben de bunu bildiğimden akla gelebilecek her türlü şeyi içeri soktum, çok iyi oldu hiçbir malzeme eksikliği çekmedim, biri hariç. tuvalet kağıdı. ilk günlerde baktım kantine, yok. gelecek dediler. bekle bekle, küçük selpaklarla, yemekhaneden aşırma peçetelerle idare ediyorum, gelmiyor. peçete de satmıyor bu arada kantin. tugayda 1000 kadar asker var herhalde isyan çıkacak kıçlardaki pişiklerden diye bekliyorum, kimseden ses yok. herkes halinden memnun herhalde diyorum belki dışarıdan alıyorlar, ama bizim acemi birliğinde 4 yıllık üniversite bitirmiş 120 tane asker, hiç biri dışarı çıkamıyor, onlardan şikayet eden yok. üst devre çarşıya çıkarken soruyor bize, dışarıdan bir şey isteyen? sigara isteyen, gazete isteyen var. ben kös kös gelip tuvalet kağıdı istiyorum, dışarıdan bir kağıt getiriyor hanzo, zımpara taşı. baktım böyle olmayacak, anneme telefon ediyorum. anne çabuk buraya gel, çok acil. hayırdır oğlum? gelirken en kalitelisinden 24lü 48li ne varsa tuvalet kağıdı getir. o kadar mı? o kadar. annem memleketten geliyor, bana sürüyle tuvalet kağıdı getiriyor. asıl dumuru içerde yaşıyorum. takımdan arkadaşlara koğuşun ortasında sesleniyorum, tuvalet kağıdı isteyen? birkaç kişi geliyor yanıma, birer tane onlara veriyorum, başka isteyen olmuyor. şampuan çalınıyor da dolabımdan, tuvalet kağıtlarından bir tanesi bile eksilmiyor.
  • kalitesi bulunduğu evin yaşam kalitesine delalet eder.
  • fakirin ağzını, zenginin kıçını sildiği gereç.
  • 90'lı yıllarda rusya'da satılan bazı modelleri zımpara kâğıdı gibiydi.
    şöyle 8-10 tane a4 kağıdını üst üste koyup yırtmaya çalışın ve kâğıtları yırtarken çıkan sese dikkat edin, işte o sesin çıkacağı sertlikte tuvalet kâğıdını tahayyül edin, edemediniz değil mi?
    şerrefsizim oturup ağlayacak duruma getirirdi. tabii bir ağla iki ağla sonra git gide alışıyorsun. yani sen alışamasan da alışan yerlerin oluyor.
    zaten baktık olacak gibi değil "la olm, biz mal mıyız amk, tuvalet kâğıdına niye para veriyoruz ki? defter daha ucuz" dedik ve o günden sonra bir daha tuvalet kâğıdına para vermedik. defter kâğıdı hem daha ucuz hem daha yumuşaktı.
  • hayattaki en buyuk sorumluluk, tuvalet kagidini eve getirmekle yukumlu kisi olmaktir. kendi tuvalet kagidinizi kendiniz almak durumunda iseniz, artik coluk cocuk olayina da girmenize ramak kalmistir. zira bu vazife, sorumluluklarin en yucesidir. bunu basaran her seyi basarir, aslan ve de kaplandir.
  • yatağının başucunda bulunduranlar sadece grip hastaları değildir eminim ki.
hesabın var mı? giriş yap