• 1991 yilinda umitkoy'e tasindigimizda umitkoy gercekten de koy gibi bir yerdi. oturudugumuz evin bahcesinde tavuk, tavsan ve baska envai cesit hayvan besleyip meyve sebze vs. yetistirebiliyorduk. eskisehir yolundan umitkoy'e donulen yolda kopru (ya da yonca mi desek) da yoktu. gerci luks villalar o zaman da vardi ancak luks villalarin esas yeri beysukent'ti. konutkent ve o bolgedeki bilimum site henuz insa edilmemisti. kizilay'a gidenler, "sehre" gidiyoruz derlerdi. sehre gitmek icin eski belediye otobuslerini bazen bir saat beklememiz gerekirdi. cayyolu da gercek anlamiyla koydu. bisikletlerle cayyolu ve konutkent'in oldugu yerlere safariye giderdik. zamanla umitkoy kalabaliklasti. binsesin sitesindeki evler bir bir yikilip yerine villalar insa edildi. yuksek yuksek bloklar mantar gibi fiskirdi. mutlukoy'deki evlere is yerleri acildi. basketbol sahamiza alisveris merkezi, futbol sahamiza apartman dikildi. yani umitkoy sehir oldu. bankaya, carsiya, vs.ye gitmek icin sehre gitmeye gerek kalmadi. ben universiteyi bitirdikten sonra ankaradan tasindim. bazi bazi soruyorlar ankara'yi ozluyor musun diye. ozlemiyorum diyorum. zira ozlesem de ozledigim ankara ozellikle buyudugum semtler (dikmen ve umitkoy) ayni degiller. gerci dikmen'i degismeseydi bile ozlemezdim. baris manco'nun bir sarkisi vardi, ismini hatirlayamadim. manco buyudugu mahalleye geri gidiyor dut agacinin altinda yasli bir amca oturuyor, eski gunleri hatirliyor. istedim ki oyle bir tecrubem olsun umitkoy'e geri doneyim ve futbol oynadigimiz tarlada futbol oynayan cocuklar goreyim. ya da ne biliyim bisiklete atlayip konutkent'e safariye gideyim. ne yazik ki buyuyen ve gelisen ankara boyle nostaljik fantazilere imkan tanimiyor. ankara'ya her yaz gelisimde umitkoy'u bir baska, daha bir sosyetik, daha bir "sehir" buluyorum.
  • ankara'nin en izmir-gibi ko$elerinden biri olsa gerek. ozellikle arka sokaklari bornova/ozkanlar'in tipatip aynisi. yeni $ehirle$tiginden geni$ yollar, ye$il alanlar var. araba varsa mantikli mesafelerde buyuk ali$veri$ merkezleri falan mevcut.

    guzel gunler gecirdim burada. huzur var, estetik var. insanlarin yuzu guluyor.

    bir de ankara'nin sosyete gece hayati buraya akar olmu$ cumartesileri. seleye yumurta gibi koydugu gotuyle incecik bir mahalle delikanlusunun egzosa taktigi gurultu aparatiyla bu salaklarin arasindan mobiletiyle defalarca gecerek ortamin icine sicmasini da epey istedim dogrusu. (ne cumle oldu be, yoruldum)
  • tarih itibariyle bir saat içinde maksimum iki saniyelik üç adet elektrik kesintisi ile neşemize neşe katan güzide ankara semti. adeta bir sevgili gibi, sevdikçe tepenize biniyor.
  • ankara'nın sessiz semtlerindendi bir zamanlar*. gece çıkardınız dışarı, alırdınız içkinizi, yakardınız sigaranızı; kimseler ses etmezdi. jandarmanın denetiminde olduğu bir dönem vardı bu semtin, daha sonra polise verdiler. o geçiş dönemiyle birlikte başladı değişim.

    galleria'nın arkasında hatunla oynaşmacalar, arcadium, park caddesi, tek sokak boyunca dizilmiş tüm o simitçi cafeler, kafkas sitesi, seyir cafe**... metronun olmadığı ve hâliyle otobüste/dolmuşta boş koltuk bulduğumuzda "ne kadar da güzel bir gün, bugün otobüse/dolmuşa süblimleşerek binmek zorunda kalmadım" düşüncelerini akla getiren günler... 163. "ulan ne zaman bitirecekler şu metroyu, kaç yıldır bu yıl son diyorlar?" günleri. arcadium'un karşısındaki geleneksel kartopu savaşları.

    polis ilk darbedir, metro ikinci darbe bu muhitteki tüm güzel anılarıma...
  • batıkent gibi bir semte aynı ilçe* içinde bulunduğu hâlde ulaşması bu kadar zor başka bir yer bırak ankara içinde türkiye sınırlarında var mı merak ettiğim lüks ankara semti. metroyla 22 dakikada kızılay'a varır, oradan da yaklaşık 45 dakikada ümitköy'e ulaşırsınız, tabii işe gidiş/işten dönüş saatleri dışındaki saatler için söylüyorum bunu, zirâ sabah 7-9 ve akşam 5-7 arası eskişehir yolu'na çıkmak için deli olmak gerek. bunun dışında eryaman yönüne giden 245, 547 gibi ego'lara binip ayaş yolu'nda inip oradan eskişehir yolu'na giden bir başka araca binip bir de oradan ümitköy aracına binmeyi de seçebilirsiniz tabii, süreyi kısaltmakla birlikte 3 ayrı araca binmiş olursunuz. ümitköy yönünden batıkent'e giderken de aynısı geçerli elbette. birbirine bu kadar yakın olup da ulaşması bu kadar zor iki semt daha var mıdır bilmiyorum arkadaş. bir u düşün, iki ucunda iki semt var ve birbirlerine ulaşamamaktalar!

    diğerlerini anlamakla birlikte batıkent'i bunların dışında tutuyorum izninizle. zirâ buraya siteler'den tutun da etimesgut, keçiören, 4-5 çeşit ayrı eryaman, sincan, fatih gibi aklınıza gelebilecek her yere giden araçlar var. metro sâyesinde zâten pek çok yere de kolayca ulaşılabiliyor. ama ümitköy yönüne ulaşmak, üstelik de bu kadar yakınken, o kadar zahmetli ki...

    bir de oraya giden herkesi zengin zannettikleri için ego 20 dakikada bir falan gelir, aradaki her 19 dakikanın başında da en az bir dolmuş ve paralı özel otobüs gelir. zâten kızılay ve sanırım bir de sınırlı sayıda ulus olmak üzere başka semtlere doğrudan ulaşım aracı yoktur. diğerleri az çok anlaşılır da, batıkent'e araç olmaması gerçekten çok saçma. burnunuzun dibine* varmak için ya 3 araç değiştirir ya da kafadan 1,5 saati gözden çıkarırsınız.

    kısacası ulaşımı berbat bir yerdir.
  • ana caddesi olan, galleria'nın önünden geçen yolu insanı çıldırtan semt. 3 şeritli yolda 2 şeride araba park ediliyor veya bırakılıyor. sadece tek şerit açık genelde. bu ne saçma salak bir şey lan? bir gün orayı elimde çizici bir aletle gezeceğim. hadi 1 şerit neyse de o 2. şeride araba koyanlara küçük hediyeler vereceğim. çileden çıktım artık.
  • bir zamanlar yaşadığım ve artık yakınlarında ama şehre en uzak hatta eskişehire yakın taraflarında yaşadığım yer. asla metronun gelmesini istemediğim yer. metro ile ankara'nın bütün cellolarının toplanıp, buradaki huzuru bozmalarını istemediğim yer. bir ara da akp tarafından o taraflara kırmızı sokak yapılacak rahrahrah dedikodularını ağırlamış yer. mezun olduğum liseye sahiptir.(bkz: ümitköy anadolu lisesi)yakınlarında eskişehir yolu, çayyolu, konutkent(konut 1, 1 buçuk ve 2),koru sitesi mevkiileri ile arcadium vardır. biraz uzağında ise çamyolu, ataşehir,yaşamkent,erdemkent,sukent,türkkonutmevkiilerine ek olarak yine biraz uzağında, park caddesi ve minaseramekanlarına sahiptir. bir çok dersane bulunur. bir zamanlar çift katlı otobüslere ev sahipliği yapmıştır. hatta çok iyi hatırlarım 7 dakikada bir gelirdi bu otobüsler.
  • ankara'nın en yaşanılası yeri. yalniz yil galiba 2003'tu ve melih gökçek reklam tabelalarında o unlu sırıtışıyla arz-ı endam ederken umitkoy'e yapılacak metronun 5 yıl icerisinde bitecegini mujdeliyordu. yıl oldu 2011, metro hala yok ortada.
  • büyükşehir belediyesinin sınırlarını artırmasıyla jandarmadan kurtulup polisin görev alacağı semt.

    edit:-yaz kızım. polis sorumluluğuna geçmiştir ve hırsızlık artmıştır.
  • 1990 li yıllarda, kutlutas a.s. ve emlak bankasının yaptıgı konutlarla hızla gelişen ve ankara nın ilçe olmaya dogru yol alan semt.
hesabın var mı? giriş yap