• ulan ben şöyle bir albüm yazmış olsam "tamam hacı bitirdik bu işi" der kenara çekilirim. öyle acayip, öyle fantastik bi noktada bu albüm.
  • vakti zamanında içerisinde onlarca karışık grup ve albüm barındıran 20 adet cd edinmiştim, çeşitli gruplara ait rastgele parçalar vardı. gel zaman git zaman dinlerken tiamat ile karşılaştım, dedim ya rastgele parçalar vardı genelde de gruplara ait en sağlam parçaların olduğu bi toplama olmuştu, ben de bu albümün parçalarını dinlerken adamların en sağlam şarkılarını toplayıp atmışlar herhalde diye düşündüm, dinlediğim bütün şarkılar nefisti, hatta benim müzik zevkime yön verdi diyebilirim. sonralarda tutkuyla bağlanıp araştırdığımda o benim toplama sandığım şarkıların wildhoney albümüne ait olduğunu öğrenmemle beynimden vurulmuşuma döndüm. ama o kadar özel ve güzel olduğunu biliyordum ki emindim tiamat'ın başka bir albümünün bu denli bende iz bırakamayacağına ki öyle oldu da.

    not: albüm kapağına ayrıca hastayım.
  • her dinleyişimde johan edlund insanının özgün sesi ve mükemmel enstrüman kullanımı ile süslenmiş besteler karşısında diz çökmemi sağlayan albümdür. ben böyle etkileyici çok az albüm dinledim. alıp başka diyarlara götürür. birbiriyle bağımsız ve alakasız gibi görünen dizeler, aslında o şarkının geneline çok çok iyi uyar. johan'ın buğulu ve doom vokali öyle güzel geçişler yapar ki, bir an için buğulu ses eşliğinde alemlere dalarken, aniden gelen doom vokali ile kendinize getirir. gerçek anlamda, o dönemin ve şu zamanın belki de en özgün albümlerinden. böyle eserler yüzyılda bir gelir ve gider. muhteşem...
  • bütün şarkılar birbiriyle bağlı olduğu için eminim zamanında kasetten bu albümü dinlemek çok zevk vermiştir. tek dosya halinde sürümleri varsa o halde, tek bir uzun şarkıymış gibi dinlenmesini tavsiye ederim.
  • seviyeli bir ilişkimiz var diyeceğim ama kendisi biraz sabırsız:
    wildhoney: kudracım
    sent at 4:17 pm on thursday
    wildhoney: lan (bu kelime caps tabii ki)
    sent at 4:19 pm on thursday
  • genel olarak atmosfer kastırılan bir albüm için takdir edilesi bir lead gitar performansı var albümde. soloların hepsi kaliteli, hepsi özenilmiş. bu açıdan da özel bir albüm.
  • uzakmış, uzaktaymış o, uzaktaymış orası, uzaktaymış oradakiler. bir garipmiş içim o gün. ağır bir bastırılmışlığın yarattığı çatlakları kapatmaya çalışıyormuşum tüm gücümle. dokunsan ağlicakmışım. önce dokunmuş, ağlatmış. sonra göz yaşımı silmiş. sarılmak istemişim, kaybolmuş.
  • gelmiş geçmiş en iyi albümdür kendi açımdan. uzun zamandır dinlemiyorum, aslında tür olarak da hiç yakınlaşamadığım bir noktadadır ama hayatıma daha çok etki eden bir albüm çıkmadı bugüne kadar. bence herkesin bir kere olsun dinlemesi, şansını denemesi gerek, sararsa çok fena...
  • kontak lenslerine "usendigi" icin gereken onemi vermeyen ve sonucunda gozu kanayan ancak ertesi gun tum israrlarima ragmen "gecti artik kanamiyo ki, bisii yok gitmedim doktora" diyebilicek kadar -ozur dileyerek soluyorum- mal insan. gozunun kanamis oldugu gercegini hatirlatinca da "ssst moralimi bozma" dedi resmen, evet dedi. moralle alakasi yok tabi ama laf anlatamiyoruz napalim. ben bir deve bulup ona hendek atlatmaya gidiyorum, ciao.
  • yillardir her doum gununde mesaj at sms yolla diye basimin etini yiyen kisidir bu tabi severek yapiyorum bunlari ben de ehe. hatta sene 1900 cift sifir sabah arayip aksam aricam diyip aramamistim uyuya kalip da cok feci got olmustum ama ben sonra bir yagmurlu gun bekleyisi ardindan ona bi hediye buldum ki ole bole diyil. ne kadar dogum gununu unutsam da azdir bisii diyemez bana*
hesabın var mı? giriş yap