• ks. what you see is what you get dogru yazili$i budur.. ekranda yaptiginizin kagitta cikacagi $ekilde gorundugunu temin eden bir sistem.. macintosh'larda hep vardi.. sonra windows'ta cikti..
  • vizivig diye okunur
  • front page gibi html bilmeden web design yapabilen editor programlarin genel adi... yaraticiligi dusurdugu, belli sablonlarin disina cikilmadigi iddia edilir, html bilmeden bu programlarla web design'i yapanlarin...
  • abartılı bir yakıştırmadır. 120 dpi bir monitöre oha deriz ama neredeyse 1200 dpi printer baskısı standarttır.
  • ekşi sözlük'te aha bu entry'i yazdığım metin kutusunun sahip olmadığı özellik.
  • bilgisayarda hazırladığınız bir materyalin (metin, grafik, vb.) ekranda gördüğünüzle, çıktısını aldığınızda elde edeceğiniz halinin birbirinin aynı olmasını sağlayan özellik. eskiden, grafikli ortamlar yokken yazıtiplerini ve kalın, yatık yazı gibi özellikleri belirlemek için renkler kullanılırdı. çoğu zaman sayfa genişlikleri de uyumsuz olurdu. wysiwyg sayesinde bu zorlukları artık yaşamıyoruz.
  • "what you see is what you -think- you'll get"
  • ne görürsen onu alırsın demek.. hep devamında,, "bişi göremessen babayı alırsın" olsa keşke diye düşünmüşümdür..
    wysiwygiycsaygd (what you see is what you get,, if you can't see anything you get dad*)
  • frontpage web sayfası yapma olayına giriş yapanın üç tekerli bisikletiyken (gunumuzde tamamen tarih olmuştur tabii), dreamweaver herhalde arkasına yan teker takılmış normal bisikletidir. web olayının atlama taşıdır. bir süre sonra sırf gui arayüzünü değil, doğrudan markup koda müdahaleler başlar ve bu aşamada arka teker çıkarılır.

    insanın tasarıma bakıp bunu kafasında koda tercüme etmesine yardımcı olan, markup öğreten, css öğreten müthiş bir öğrenme aracıdır bu tür programlar.

    ancak alışkanlık yapmamalı. herhalde en son 2006'da wordpress'le yaptığım kişisel sayfam için dreamweaver kullanmışımdır. "bir adım ötesine geçebilir miyim" diye düşünerek yavaş yavaş bunun kullanımından vazgeçmek, bisiklet sürerken elleri bırakmaya başlamak gibi olur...

    bir süre sonra, tasarıma bakar bakmaz "tamam şöyle bir container div atarım, içine şunu şunu koyarım, ortak class selectorleri şu olur" diye insan kafasında geliştirmeye başlar.

    bu noktadan sonra basit bir text editor iş görmeye başlar. wysiwyg programları ile yapılan web sayfalarına kıyasla çok daha sağlıklı ve temiz olurlar. bu herhalde artık motosiklete terfi etmeye benziyor.

    bir ara "kendi işlerimi hızlandırırım belki, ve markup bilmeyen adamlara da ufak html snippetler yazdırırım" diyerek aptana denedim. notepad++'dan sonra o kadar hantal geldi ki, vazgeçtim.

    bir adet chrome'un developer tools penceresi ile bir adet notepad++ herşeye yeter... bir de tarayıcı uyumluluğu testleri ve css auditler gerekir tabii.

    not: mesleğim bu değil tabii ki, profesyonel ortamda halen daha bunları kullanan ve benden çok daha iyi html/css/jquery/js hakimiyeti olanlar olabilir.
  • britney spears adlı fena olmayan hoş bayanın bir şarkısı..
hesabın var mı? giriş yap