• yabancı sermaye; türk otu yiyen türk ineğinden fransız sütü çıkması, fransız'dan maaş alan türk vatandaşının süt içtiğinde maaşını fransız'a geri vermesi, bu verilen türk paralarının fransa'ya yol su elektrik olarak geri dönmesi demektir. ha, türk ekonomisi canlanmakta mıdır? evet canlanmaktadır, götüne nişadır tepilen eşşek de canlanmaktadır.
  • sabahattin ali'nin konu hakkındaki yazısı;

    --- alıntı ---

    yurdumuza tekrar yabancı sermaye gelecekmiş. gazeteler bu havadisi verirken cümbüş ediyorlar. resmi makamlar da, memlekete yabancı para girmesini kolaylaştırmaya gayret ediyorlar.
    hele bu sermaye bir gelsinmiş, asfalt yollar uzayıp gidecek, gökleri uçaklar kaplayacak, memleket malla dolacak, madenler gürül gürül işleyecek, herkes yağ bal içinde yüzecekmiş.
    iyi ya, kırk seneden beri şu yabancı sermayeyi defetmek için sarf edilen gayret neydi?
    şimdi hatırlıyorum. daha beş altı yaşında bir çocuktum. seferberlik başlamıştı. o zamanın maceracı hükümeti bu kanlı macerayı halka şirin göstermek için davul zurna çaldırıp şöyle bağırıyordu:
    "kapitülasyonlar kalktııı!.. bütün millet şad oldu!.."
    ve dört sene seferberlikte, ondan sonra üç sene istiklal harbi'nde, yabancı sermayenin bizi sürüklediği yarı sömürgeleşmekten kurtulmak için dövüştüğümüz söylendi. lozan'ın en şerefli tarafı, bizi yabancı sermaye köleliğinden kurtarması idi.

    arkasından yirmi sene, hep bu yabancı sermayeyi silkip atmaya çalıştık. mini mini belçika'nın tramvay şirketindeki sermayesinden kurtulunca bayram ettik. izmir su şirketi yabancı sermayeden kurtuldu diye şölen yaptık. havagazını aldık, sevincimizden zıpladık, elektriği kurtardık, gazetelere sütun sütun yazı yazdık.

    bütün bunların sonu buraya mı varacaktı? el açıp davet edecek olduktan sonra, yabancı sermayeyi ne diye düğün bayramla kapı dışarı ettik?
    bu işte hangi menfaatlerin oyunu var? dünyayı bir ahtapot gibi sarmaya çalışan emperyalist sermayenin kucağına atılmak, milletin alınterini dolara ve sterline satmak isteyenler kim? gözü doymaz paranın bu korkunç taarruz karşısında milletini ve vatanını seven her namuslu insan sesini yükseltmeye mecburdur.

    çünkü bir memlekete girip yerleşen yabancı sermayeyi çıkarıp atmanın, yabancı orduları sürüp denize dökmekten çok daha güç olduğunu, biz osmanlı imparatorluğu'nun mirasçıları herkesten iyi biliriz.

    (markopaşa, 2. sayı, 2 aralık 1946)

    --- alıntı ---
  • modern kölelik için uygun, ülke geliri için kaygan zemindir.
  • son yedi yıla göre türkiye'ye giriş çıkış durumu şöyle olan sermayedir...

    -----------------giren yabancı sermaye ------ çıkan yabancı sermaye----- net yabancı sermaye girişi
    2000 yılında: 1.7 milyar dolar --------------- 725 milyon dolar --------------- 982 milyon dolar
    2001 yılında: 3.37 milyar dolar* ------------- 22 milyon dolar -------------- 3.35 milyar dolar
    2002 yılında: 1.142 milyar dolar -------------- 5 milyon dolar -------------- 1.137 milyar dolar
    2003 yılında: 1.760 milyar dolar ------------- 8 milyon dolar --------------- 1.752 milyar dolar
    2004 yılında: 2.983 milyar dolar ----------- 100 milyon dolar --------------- 2.883 milyar dolar
    2005 yılında: 10.4 milyar dolar ------------- 639 milyon dolar --------------- 9.783 milyar dolar
    2006 yılında: 20.7 milyar dolar ------------- 657 milyon dolar -------------- 20 milyar dolar
    2007 ocak-temmuz: 12.765 milyar dolar --- 34 milyon dolar -------------- 12.7 milyar dolar

    *: 2001 yılında 3.37 milyar dolar'lık yabancı sermaye girişi, 3. gsm ihalesinin etkisiyle olmuştur.
  • 19 haziran 1953 tarihli hürriyet gazetesi manşeti:

    "yabancı sermaye getirmek için tedbirler"

    "komisyon hazırlanan tasarıyı müstacelen müzakere ediyor. sermayenin kendisiyle kâr, faiz ve dividandlarının ihracı muayyen müddet sonra tahdide tâbi olmayacak.

    sermayenin celbi için hükûmetin hazırladığı tasarı, meclisin geçen celsesinde teşkil edilen karma komisyonda görüşülmeğe başlanmıştır. tasarının biran önce kanunlaşmasına ve tatbik mevkine konulmasına hükûmetin bilhassa ehemmiyet verdiği anlaşılmaktadır. >>yabancı sermayeyi teşvik kanunu<< ismini taşıyan teklifte hakikaten memleket ekonomisinde çok mûhim rol oynayabilecek hususlar vardır."

    -----------------------

    30 ağustos 1953 tarihli hürriyet gazetesi manşeti:

    "türkiye'de ecnebî sermaye her sahada iş yapabilecek"

    "m.randall temaslarını bitirip türkiye'den ayrıldı. ecnebî sermaye teşvik kanununda lüzumlu değişiklikler yapılacak"
  • ülkenin kalkınmasına yardımcı olu... bi dakka
    ülkene, kaşının gözünün güzelliğinden değil, ülkesinde 3'e yaptıracağı işi sana 1'e yaptırdığı için gelir. 1 haftalığına da gelmediği için senin bir 10-15 sene daha 3 yerine 1'e çalışacağını bildiği için gelir. beni 1 iken 2 yapmıyorsa neye yardımcı oldu ki bu şimdi. evet istihdam. şimdi ben zaten istihdama ihtiyaç duymasam(means that işsiz olmasam) 1 yerine 3'e çalışırım, hatta yüzsüzlük yapıp 5 bile isterim. ihtiyaç duyduğum için 1e razı oluyorum. fekat ben cahil bir insan olduğum için tutup da geçindirebileceğimden çok çocuk yapıyor olabilirim bunun üzerine(mesela üç) şimdi ben ve bizim hanım vefat etse 2 yerine 3 kişi dünyaya geliyor, hani 2 çıkıyo 3 giriyo gibi düşünelim.dolayısıyla çalışan kişi sayısı bibuçuk(1.5) katına çıktı dimi, şimdi yabancı sermaye kişisi gelse sana ya sen 1'e çalışıcam diyosun da senin yerine çalışacak adamlar çıktı artık piyasaya, 2nizden 1i yerine daha ucuza çalışmaya razı birini alabilirim dese, haklı olmaz mı, baya bi haklı olur dimi. sen "olmaz öyle şey, sendikaya şikayet ederim sizi" desen "sendika mı kurdunuz bi de utanmadan, sie, sendikasız adamlar var onları alırım" dese, haksız mı adam, haklı dimi.

    yani işsizliğin, işçiyi zor duruma sokarak bir çözümünü arıyorsak, nüfus planlaması yerine bunu düşünebiliriz. ha 50 sene sonra bırak maaşı, yatacak yer+yemek için çalışabiliriz ki tarih tekerrürden ibaret diye boşuna demiyolar herhalde, feodalizm yeniden kuruluyo kolla götü demek için olabilir.

    şimdi bu işin bi de diğer boyutu var. tabi ki insanların gururlarından feragat edip, ekmek parası için hakkettiğinden azına çalışmasını sağlamakla yetinmek saflık olur. mesela ben, günün birinde oturmaktan sıkılıp, mikroişlemci fabrikası açmaya karar versem, ama ülkede zaten mikroişlemci fabrikası olsa bir tane yabancı bir firmanın, tanesini 5 kuruşa satsa, ben fabrikayı açınca 8'e satabiliyor olsam 5 sene için(fiksıt kost kapatcaz ya) adam da rokafellercilik yapsa 3 kuruşa satmaya başlasa, kim tutacak elimden. bi de piyasada zaten biyasını sevdiğimin müşterisinin "yerlisi dandiktir bunun" algısını yenmeye uğraşcaz... haa panpa şimdi bu hesabı yapınca insanın bırak fabrika açmayı, evden çıkası gelmiyiveriyo biliyonnu?

    yabancı sermayenin çıktığı yerler, piyasalarını çin malları penetre edince feryad etmişlerdi hatırlarsanız. kendi lafından rahatsızlık duyan adama "iyi konuşuyor" demek ne demektir? "devletçilik hay-huy, sermaye için sınırlar kalkmalı" diye ortalıkta gezen adamlara milton friedmanın bile yalaka diyeceğini biliyor muydunuz? insan için halen sınırlar varken, neden sermayeninki kalksın baboli? ben paranın gittiği yerde yaşayamıyorsam niye parayı oraya gönderem? mal mıyım malak mıyım? diyelim ki paranın gittiği yere ben de gidebiliyorum, da paranın geldiği yere, paranın gittiği yerdeki adam geliyor mu? ben parayı burda kazansam orda harcasam neyse de parayı orda kazanan adama burda harcatabiliyor musun? neden?

    yabancı sermaye adamı balık arsızı yapar da, balık tutmayı öğretmez. ha yabancı sermaye olmasa halen tarım toplumuyduk diye bir argüman üretilirse de, ona verilecek cevap "o senin keyfine kalmış"tır. zira başkası 3e çalışırken 1e çalışmaktan gocunmayan adamın, başkası arabaya binerken atla gezmekten rahatsızlık duymasını beklemek de abesle iştigal etmektir.
  • turkıyedekı yabancı sermayeli firmaların ülkelere göre dağılımı

    ülkeler kayıtlı firma
    almanya 168
    hollanda 110
    italya 75
    fransa 71
    abd 53
    ingiltere 50
    isviçre 48
    ispanya 28
    avusturya 27
    lüksemburg 19
    belçika 19
    güney kore 16
    japonya 12
    suudi arabistan 11
    yunanistan 9
    isveç 9
    danimarka 8
    bae 5
    israil 5
    çin 5
    finlandiya 5
    norveç 5
    rusya federasyonu 4
    hongkong 4
    avustralya 4
    singapur 4
    kanada 4
    polonya 3
    kuzey kıbrıs türk cum. 3
    afganistan 3
    portekiz 2
    irlanda 2
    romanya 2
    ürdün 2
    endonezya 2
    hindistan 2
    suriye 2
    azerbaycan 2
    irak 2
    malezya 2
    brıtısh vırgın adl. 1
    hollanda antilleri 1
    güney afrika cum. 1
    bosna hersek 1
    hırvatistan 1
    cebelitarık 1
    özbekistan 1
    macaristan 1
    arnavutluk 1
    makedonya 1
    çek cum. 1
    slovenya 1
    tayland 1
    meksika 1
    liberya 1
    bahreyn 1
    tayvan 1
    monaco 1
    lübnan 1
    kuveyt 1
    belize 1
    bahama 1
    libya 1
    iran 1
    fas 1
    toplam 834
  • tüy kadar hafif kadın teni kadar hassas uranyum gibi değerli tilki kadar zekidir.
    bu kadar zeki ve hassas olan bir birikim yolsuzluğun legalize edildiği hatta rüşvet helaldir diye fetvaların verildiği bir ülkede barınmaz.
hesabın var mı? giriş yap