• aşık olunan adamdır.
    düne kadar arkadaş gözüyle bakarken ya da uzaktan görüp de içini bilmezken herhangi bir uzun boylu esmer oğlanken, eli eline değdiğinde fark edilir gülerken dudağının yanında oluşan o uğruna evler yakılası ince çizgi, o gözlerini kıstığında iki kaşın ortasında oluşan karizmatik çukur, boğazındaki minik, öpülesi çıkıntı. yani aşık olunduğunda zaten her erkek yakışıklıdır hem en fenasından.

    hani yollarda afet-i devranlar görürsünüz, kel ve göbekli bir adamın kolunda ne kadar da mağrur yürümektedir. çünkü kadın; herkesin, o tombik adamcağızın yeşil gözlerinin içindeki kahve hareleri görmekte ve bayılmakta olduğunu sanmaktadır.

    aşık olunan her adam zengindir. bir papatya iki bin dolara, kendi elleri ile hazırladığı domates soslu makarna yüzyirmidörtbin euroya, sevişme sonrası kadına uzanan kollar milyon dolara değişilememektedir.

    aşık olmuş iki kulak hiçbir geğirme sesini duymaz, burun osuruk kokusu almaz, göz sadece ona kapıyı açan eli görür, şehvettendir sanar kolunda çıkan erkek parmaklarının izlerini.

    seni anlayabildiği kadar, kahkahana eşlik edebildiği kadar, üzüldüğünü anladığı kadardır karşındakinin zekası.ya da zekasının seni o an için ilgilendiren kısmı. varsın "ben sana ikiyüzelli vereyim sen bana direk beş para üstü ver" hesabı yapamasın, gözlerine bilir bilir bakmasıyla ölçersin zekayı.
    aşık olunan her adam zekidir. zira hiçbir kadından duymadım; "köpek gibi aşığım ama herif aptal" cümlesini.

    sevişmek desen aşkın en paralel hali. bir kere derin derin içine çekersin kokusunu, herbir gözeneği ezbere bilmek istersin, parmakları her dokunuşta yakar, binci kez bile olsa ilki kadar çok yakar, çok susamışsın gibi kana kana içmek istersin. aşıksan zaten kötü seks yoktur ki? mis koku vardır, doyamama hali vardır.

    zenginlik, zeka, adale, huyu suyu dediğin nedir ki be kardeşim? bu kadınlardaki aşk olmasa...
  • annem hep der: "oğlum küçükken hep 2,5 lira istiyordun, sonra benden 10 lira koparip gidiyordun. bu ne biçim işti anlamiyordum. ama şimdi anliyorum insan karşısında sevdiği biri olunca ne yaptiğini anlamiyor, kolay kandiriliyor, artik istediklerini yapmayacağı!m.."
    biraz geç aydinlandi evet. ama o zaman, simit gazoz dediğin şey 2,5 liraydi. artan 7,5 lirayi kestane şekerine, leblebi tozuna falan yatiriyordum muhtemelen. aşırı şevkatin sonu şişmiş bir karin ve leblebi tozunun soluk borusuna kaçmasindan müteşekkil aksirma tiksirmalardi. aşırı şefkat kaynaklı 7,5 lira har vurulup harman savuruluyordu. halbuki o paralari biriktirip bugün zengin olabilirdim, kendime leblebi tozu değil kizlara elma şekeri ismarlayabilirdim, erotik filmler seyredip sevişmenin incelikleri konusunda düşünebilirdim, çamur toprakta çivi oynayacağıma solo test antremanlari yapip bugün dahi olabilirdim. o zaman bu başlığın altina "buyrun benim" yazabilirdim. ama ne kadar acikli ki insan gazoz ve leblebi tozu uğruna geleceğini karartiyor. şimdi insan oturup da ağlamakli gözlerle bu başliği okuduğunda ve "yakisikli zengin nazik zeki ve iyi sevisen erkek"in sözlükte ne işi var diye düşündüğünde ani bir aydinlanmayla farkediyor ki: erkekler annelerinin aşırı şevkat kaynakları hatalari sonucunda "yakisikli zengin nazik zeki ve iyi sevisen erkek" olamiyorlar.
    (bunun da kabahatini anneye babaya yükledik oh..)
  • niçin zengin çünkü babası zengin, niye yakışıklı çünkü babası zengin olduğu için annesi eski zamanların en güzel hatunu, peki niçin nazik, annesi zengin bir koca bulduğu için çocuk yetiştirirken avrupai bir yöntem izlemiş, iyi de niçin iyi sevişiyor derseniz adamın götürdüğü hatunun haddi hesabı yok, en sona niçin zeki derseniz adamın yerine eşşeği bağlasan bişeler öğrenir affedersiniz..
  • hangi piçse çıksın ortaya artık saklanmasın, hepimizi kötü gösteriyor ibne.
  • yakisikli , zengin , nazik , zeki ve sevisen kismini cikarirsak geriye ben kaliyorum.
    iyi erkek.... ne guzel lan. iyi insanmisim ben.
  • ya evlidir ya ibnedir
    ya çok çalışmaktan kafasını kaldıramıyordur ya baba parası yiyen bir hödüktür
    ya siyasi görüşleri terstir ya apolitiktir
    yani üzülmeyelim kızlar illa ki vardır bir kusuru, o da insan en nihayetinde
  • uslu birer kadın olursanız bunlardan birini bir gün ormanda görebilirsiniz. belki. siz yine de ormanda fazla dolaşmayın.

    "şirinlerden nefffffret ediyorum" - gargamel
  • kiminle seviştiği merak konusudur.
  • 20 yasindayken sorsalar "aaa bu benim lan" derdim bir saniye tereddut etmeden ama gecen 12 yilda kadinlardan o kadar nevrotik, sizofrenik muameleler gordum ki birak yakisikliligi (nihayetinde gorecelidir) zekami ve nezaktimi bile sorgular oldum. sagolun kadinlar. entry'nin gidecegi yeri bildigim icin; sizlere selam olsun zamanin otesinden...

    sonuc olarak bugun derim ki; aaa bu ben degilim galiba
hesabın var mı? giriş yap