• deniz kıyısındaki sultan camilerinin en görkemlisi ve istanbul liman panoramasının temel öğesi olan yeni cami ve ondan biraz sonra başlayan sultan ahmed camii, sinan’ın halifeleri olan davud ve mehmed ağaların, ustalarının şehzade camii ile başlayan sultan camii kariyerini yineleme isteklerinin tanıklarıdır.

    xvi. yy. ın sonunda murad iii. öldüğünde oğlu mehmed iii. tahta çıkmıştır. mehmed iii. ‘ ün cülusundan üç sene sonra validesi safiye sultan bir cami inşasına karar verdi. bu caminin inşası için bahçekapısı civarı seçildi.o devirde eminönü’nden sirkeciye kadar olan sahilde gümrüğe ve limana yakınlığı nedeni ile ticaret alanı ve yahudi ile hıristiyan mahalleleri vardı.

    camiinin inşa sınırları içerisinde yahudilerin kendilerine mahsus bir sinagogları ayrıca bizans zamanından kalma bir de kilise mevcuttu. caminin inşaası için bir çok evin iki misli bedel ile istimlak edilmesi, kilise ile sinagogun yıktırılması, fakat buna karşılık harap bir sinagog ile kilisenin onarılması gerekiyordu. caminin temelleri atılmak üzere mimarlığa mimarbaşı davud ağa, nazırlığa hadım hasan paşa , mutemetliğe kasım voyvoda tayin oldu. caminin inşa edileceği arsa üzerindeki evler yıktırıldı, fakat bedelleri bazı mal sahiplerine verilmedi. bunun üzerine bina emini azledilerek yerine dergahi ali kapıcılarından kara mehmed ağa tayin oldu. caminin temeli l597’de atıldı. caminin inşaat sahası dolma bir arazi olduğundan temel çukurlarından su çıkmaya başlamıştır. selaniki ‘ye göre ‘ sahili bahirde dağ eteği mahal olmakla leylü nehar tulumbalarla değirmen döndürecek kadar mebzul su boşaltılıyordu. bu müşkül karşısında mimarı zaman davut ağa vüzeraya lebi deryada böyle düşvar azimülbünyane temel bırakılmamıştır , acip eseri has olup nümunei devran olacaktır ‘ diyerek mimar sinan ‘ın büyük çekmece köprüsünde yaptığı gibi büyük kazıklar çaktırıp, kazıkların başlarını kurşun kuşaklarla birleştirerek binanın temel taşlarını bu tabanlara oturtarak özel bir radye oluşturdu. ahmed refik ‘in türk mimarları ve alimler ve sanatkarlar adlı eserinde belirttiğine göre davud ağa , caminin inşaatına büyük bir faaliyetle devam etti. rodos ‘tan taşlar getirtildi. bina bir zira ( 75 – 90 cm ) kadar çıkınca hisar kulesi üzerine minare yeri belirlendi. minare bir şerefe çıkınca ramazanda kandiller yakılarak , eminönü ‘nde ik de han yapıldı. hayrat için cami yakınlarına sular getirtildi. caminin inşaatı bitmeden medreselerinde ders verecek hocalar belirlenmişti. ‘cümlelerinden anlaşıldığına göre safiye sultan ‘ın emri ile davud ağa tarafından inşaasına başlanılan külliyenin yapı programında medreseler de var idi. temel atma merasiminden sekiz ay sonra bina emini mehmed ağa ‘nın hıristiyanlar ‘a yeni bir kilise yapma izni verdiği , fakat evlerinin istimlak bedelini vermediği ortaya çıkınca şeyhülislam sunullah efendi bunları bir tezkere ile valide sultana bildirmiştir. safiye sultan bunun üzerine kara mehmed ağa ‘yı azlederek bina eminliğine kapıcılar kethüdası nasuh ağa ‘yı tayin etmiştir.
    eski saray’a gönderilen safiye sultan’ın camii inşaatı da yarıda kalmış, o yıllarda istanbul ‘da başlayan veba salgını sonucu mimarbaşı davud ağa da hayatını kaybetmiştir. bunun üzerine su yolu nazırı mimar dalgıç ahmed çavuş mimarlığa ve caminin inşaatına memur edildi. ( 1598 ) 1603 yılında mehmed iii ‘ün ölümü ve onu takiben valide safiye sultan ‘ın eski saraya gönderildikten bir süre sonra ölümü binanın yarım kalmasına sebep oldu. yeni padişah bu camiye sahip çıkmayarak, kendisine sultanahmet’te yeni bir cami yaptırmaya başladıktan sonra da yeni cami kendi haline terk edilmiştir. caminin 1603’e kadar ne kadarının yapılmış olduğu konusu pek açık değildir. evliya çelebi, kubbe taşıyan kemerlere kadar çıktığını ve tamamlanmadan kaldığı için “zulmiyye” diye anıldığını yazar.bina kaynaklara göre ilk pencere taklarına kadar yükselmişti. inşaatın yarım kalması sonucu , yahudi evleri tekrar yenibahçe ‘de bir mahalle oluşturmaya başlamıştır. 1660 yılında istanbul ‘u etkileyen büyük yangın , yenibahçe ve civarını da etkileyerek yeni cami ‘yi de hasara uğratmıştır.
    yangın sonrasında, istanbul halkına yardım için yangın yerlerini gezen mehmed iv. ‘ün annesi valide turhan sultan , caminin yarım bırakılmış duvarlarına rastlamıştır. o sıralarda bir cami inşa ettirmek isteyen valide sultan ‘a depremden dolayı hasar gören cerrah mehmed paşa önerilmiştir. mimar mustafa ağa valide sultan ‘a yeni cami inşaatını tamamlamasının daha hayırlı olduğunu söyleyince valide sultan razı olarak 5000 kese altın bağışlamış ve çifte çarşı, bir türbe , bir darülkurra , bir mekteb ve iki kapısında birer sebil ile denize nazır bir kasır yapılmasını emretmiştir. inşaatın durdurulmasından 59 sene sonra duvarlardan bir sıra taş sökülerek yapıya yeniden başlanmış ve mimarlığına mimarbaşı hassa mustafa ağa , bina eminliğine elhac ibrahim ağa tayin edilmişti. inşaata yeniden 1071 yılının zilkade’sinin 25’inci günü (23 temmuz 1661) yani durdurulmasından 59 sene sonra tekrar başlanmış ve 1663’te cami cuma namazı ile açılmıştır. açılışında iv. mehmed, sadrazam köprülü fazıl ahmed paşa ve bütün devlet büyükleri bulunmuş ve turhan sultan, oğlu da dahil, herkese hediyeler vermiştir.
    fındıklılı silahdar mehmed ağa ‘nın silahdar tarihi ‘nde bu konu ile ilgili geniş bilgiye ulaşılmaktadır.
  • arkasındaki turhan valide sultan türbesi'nde 6 padişahın yatmakta olduğu cami.

    (bkz: dördüncü mehmet)
    (bkz: ikinci mustafa)
    (bkz: üçüncü ahmet)
    (bkz: birinci mahmut)
    (bkz: üçüncü osman)
    (bkz: beşinci murat)
  • 1597-1663 yılları arası, 66 yıl süren olaylı yapımı süresinde 8 kez padişah değişikliği görmüş, üçüncü murat zamanında başlayan inşaatı, üçüncü mehmet, birinci ahmet, iki kez tahta geçen birinci mustafa, ikinci osman (genç), dördüncü murat ve sultan ibrahim'in (deli) ardından ancak dördüncü mehmet döneminde bitirilebilen, istanbul siluetinin en önemli unsurlarından olan cami.
  • restorasyonu bitmek bilmiyor yahu!

    restorasyonuna 2016'da başlamıştı, sözde 2018'de bitecekti ama hâlâ sürüyor. bir iddiaya göre 2022 şeker bayramına yetişecekmiş!

    paravanların arkasında neler döndüğüne ilişkin düzenli olarak saydam bilgi de verilmiyor. havadan yapılan çekimlerde, işçilerin cami avlusunu çamaşırhaneye çevirdiği görülüyor: https://www.dailymotion.com/video/x7s70sm

    yapımı 67 yıl sürmüş, restorasyonu da bir o kadar sürecek herhalde...
  • istanbul'un ilk umumi helası buradaymış.
    https://i.hizliresim.com/m2m5ay.png
  • valide sultan cami (yeni cami) hikayesidir:

    eminönü, bizans döneminden beri yahudilerin yaşadığı bir bölgeydi. 1597 yılında safiye sultan, yahudileri buradan çıkarıp buraya bir cami yaptırmak ister. ancak temeli bitmiş hatta ilk pencerelerinin üzerindeki kemerlere kadar inşa edilmiş olan cami, saray çevresinden büyük eleştiri topladı. 1598 yılında caminin mimarı davud ağa, 1603 yılında ise safiye sultan ölünce inşaat durdu.

    büyük masraf edilen ve tamamlanamayan cami zulmiyye olarak adlandırılır. cami adeta unutulur gider. öyle ki cami temeline evler, dükkanlar kurulur. dışarıdan bakınca orada bir cami olduğu bile belli olmaz. yahudiler yeniden buraya yerleşir, ticaret canlanır, hayat devam eder.

    gel zaman git zaman yıl olmuş 1660. istanbul'da büyük bir yangın çıkar, malum tahta evler, dar sokaklar, 3 gün süren yangın, çok büyük kayıplara neden olur. yangınla birlikte caminin üstündeki dükkanlar yanar ve caminin temeli ortaya çıkar. hatice turhan valide sultan, haliç'e girenlerin direkt göreceği, galata'daki gayrimüslimlerin tam karşısında olan bu harika yere neden cami yapmıyorum diye düşünür.

    ikinci defa bir valide sultan aynı yere cami yapacaktır ve yine yahudilere yol görünür. yahudiler bu bölgede kalmak için tüm nüfuzlarini kullanır, hatta yüksek miktarda para teklif ederler ama nafile. isyanbul tepelerine yapılan camilerden sonra haliç’in kıyısındaki bu cami çok önemlidir. 1661 civarında valide sultan'in kendi parasıyla cami inşaatına yeniden başlanır.

    şehrin sokaklarında dedikodular dolanır. insanlar, yahudiler cami temeline yakın yaşadıkları için yangının çıktığını düşünmeye başlar. (osmanlılar gayrimuslimleri kutsal yerlerden uzak tutma eğilimindedir) yangın ilahi bir ceza olarak görülür, valide'nin camisi de bu toprakların yeniden fethi gibi algılanır. dönemin bu algisi, caminin üst süslemesi için seçilen yazıda da görülür. haşr (sürgün) suresi, allah'a inanmayan yahudilerin surgununu ve bundan ibret almaları için uyarilmalarini anlatır.

    4. mehmet'in otoritesini ve statüsünü simgelemek icin yaptırılan bu camiye, bir de bu gözle bakın.
  • izmit'in en eski camilerinden birisi. mimar sinan'in eseri
  • birden fazla cami bulunan tüm yerleşim yerlerinde ilk yapılan haric diğerlerinden birinin adıdır. illaki!

    (bkz: yeni sifatinin anlamsizlasmasi)
  • sultanahmet cami'nin eski adı.
    (bkz: #7176898)
hesabın var mı? giriş yap