• tum politik varligini yasam-stiline (bkz: lifestyle politics) ve yazinsal kurgusunu 1. dunya ulkesi 'standart'larina adamis bir 'sivil' cehrenin bile bile ladesinin kirildigi an: perez hilton meets istanbul emniyeti.

    homoseksuellik gibi 'hassas' bir kimligin taraflarini acik isim verip (bkz: outing) magazinlestirilerek 'normallestirilmesi' full arti full ithal bireysel cengaverliginin bugun'un turkiye'sinde varacagi malum noktaya ulasmis gorunuyor. agir bireyci bir cizgide 'salt-kulturel'lestirip politiklestirerek sahiplendigi kisitli/nezih/liberal/sinifsizlastirilmis 'yasam bicimi'nin (bkz: conspicuous leisure) turkiye'ye (sinirli bir cografi, kulturel, sosyal cercevede dahi) serbest ithalinin mumkun olmadigini anlamak icin basina gelen talihsiz ama tahmin-edilebilir olayin kendisine ve herkese bir vesile olacagini umuyorum. ben aydim, kendisi de aysin, ''israrla amerika'da gibi yaparsak belki herkes ikna olur'' cok akli basinda bir politik durus degil. hatta benden soylemesi amerika'dayken bile akli basinda bir durus degil o. the advocate vesaire tarzi beyazorta sinif ve ustu hedef musteri kitlesi olan ticari/entegre yayinlar disindaki kaynaklari da arada bir kontrol etmek gerekiyor.

    elestiri kismi bitti, temize cekmesi geldi: kesinlikle 'oh olsun anlamistir, artik hatasindan ders alir' diye anlasilsin istemem. polis'in oteden beri bu tip 'adam mimleme', 'ornek olusturma'ya yonelik kurumsal tevkif ve tedhis politikasina karsiyim. dahasi madde kullaniminin yasallastirilmasi gerektigini de dusunuyorum. yarin benzeri bir 'tezgah'a dusebilecek herkes gibi kendisinin sonuna dek yanindayim. samimiyetle gecmis olsun dileklerimi iletiyorum.
  • anladığım kadarıyla ece vahapoğlundan pek hoşlanmıyor.
    dün gece peşpeşe şöyle tweetler girdi de:
    + ece v. bile o sınırlı kelime haznesiyle ikinci kitaba başlamış amk.
    ece vahapoğlu kendisini terbiyeye davet eden ve bunun beşinci kitabı olduğunu belirten bir tweet giriyor ve arkasından yiğit k giriyor:
    + evet tıpkı 5 dil bildiğin gibi değil mi? @ecevahapoglu
    + acaba hepsini toplasak bir kitap eder mi? @ecevahapoglu
    + rt @ecevahapoglu yaşıyorum, yazıyorum, kurguluyorum, okuyorum; hepsini ama hepsini yapıyorum...
    ve yiğit k bombayı patlatıyor:
    + yaşıyorum, yazıyorum, kurguluyorum, okuyorum; herkese ama herkese veriyorum veriyorum veriyorum

    (bkz: bu twitter nelere kadir!)
  • şu an yaşadığı durumda kendisi değil de başkası olsaydı nasıl dalga geçerdi, neler yazardı tahmin edebiliyorum. hiciv, çok eğleceli olabilir. ama zekayla yapılırsa. cihangir'de kulağına gelen her dedikoduyu bir bloga yazmakta bir zeka pırıltısı göremiyorum. yiğit karaahmet'in yaptığını başka insanlar da yapabilirdi. ama kimse yapmadı. çünkü herşeyin bir sınırı vardır ve onun aksine çoğu insan bu sınırı bildi. hakkında dedikoduları yazdığı çevre, istanbul'da fokur fokur kaynayan bir cadı kazanı, doğru. ama bu insanların en en özel sırlarını, cinsel fantezilerini, ev kiralarını ödeyip ödemediklerini internette yazmayı gerektirmez.
    münevver karabulut cinayeti kadar dehşet verici bir olayda bile katilin seksüel çekiciliğinden bahseden, şu an kendi yaşadığı durumu daha önce yaşayan deniz seki'yle dalga geçen, sertab erener'in yıllarca uğraştığı hastalığını bile eğlence konusu yapabilen bir insandan bahsediyoruz ve hiç kimse kusura bakmasın ama bu ülkede bu kadar adaletsizlik varken bir şekilde 105 gram kokain satın alabilen bir insanın 800 lira maaş almasına üzülemem.
    nasıl ki herkes heteroseksüel olmak zorunda değilse, herkes de eşcinselliğini açıklamak zorunda değil. gönül isterdi ki herkesin özgürlüklerini ve tecihlerini sorunsuz bir şekilde yaşadığı bir ülke olsaydı burası... ama öyle değil. insanların eşcinsel olduklarını bilmeyen, kaldıramayan aileleri, çevreleri olabilir. kimseyi "dolaptan çıkarmak" kimsenin haddine düşmez.

    şu an yaşadığı durumda biraz haksızlığa uğradı kesin ve haksızlığa uğrayan kim olursa olsun kendisi için üzülürüm. keşke hayat, kötülük yapma amacıyla, üzerine basa basa yaptığı kötülüklerin cezasını bu kadar ağır ödetmeseydi ona... ama karma diye bir şey varsa, hiç kuşkuşuz ki onun için hızlı bir şekilde geri döndü. umarım her zaman arkasından duran abileri, asıl şimdi yanındalardır yiğit'in ve yine umarım ki oradan çıktığında bazı şeylerin farkına varmış olur.
  • biz daha oray egin'in kimi taklit ettigini cozememisken oray egin taklidi yapan, suyunun suyu yazar.
    egin'le aynı gazetede* yazmaları ise sayfa israfı, agac katliamı.
  • kadın düşmanı bir birey.

    bu insanla ilgili ne düşünüyorsanız bırakıp cem garipoğlu’na ağıt temalı yazısını okuduktan sonra düşünmeye devam edebilirsiniz. çok basit bir ikilik var hayatta ( iyi ve kötü) ve vicdan denen şey bu ikilikten kolayca kurtarabilirken insan denen canlıyı nasıl olur da dark side’ı seçip böyle bir yazı ele alabildin. yazıklar olsun. kimse de çıkıp demiyor “arkadaşım sen bunu nasıl yazabildin” diye. inanılmaz gerçekten.
  • cem garipoğlu'na gazete köşesinden yazdığı aşk mektubu daha hafızalardayken, emrah serbes konusunda erdem sinyalleyen madi kişi.

    kendi kitabı yeterince satmadıysa demek.

    https://twitter.com/…?s=21&t=yqrpn0i42v-n-nqd0nba9w
  • bir iki günden beri kokain kullanmak, mekan ve mal temin etmekten dolayı metris'e konulmus, tutuklu yargilanacakmis. benzer sekilde kokain kullanip temin etmekten hapiste yatan deniz seki icin yazdiklarindan soyle bir ozet gecersek:

    "türkiye çok acayip bir ülke gerçekten. biz aynı şeyi yapsak torbacı olarak damgalanırız, kadın bir halk mağduresi oldu. el üstünde taşıdığımız ilk kokainmanımız deniz seki oldu böylece.

    *başkasına kanal telefonu vermeyin. siz de torbacı oluyorsunuz.

    *eğer deniz seki kadar ünlüyseniz torbacıyı sakın siz aramayın. zaten bu olayda da çözemediğim nokta bu oldu. sen koskoca deniz seki'sin neden torbacıyı sen arıyorsun? yok mu bir çantacın bu işleri halledecek?

    *koktan içeri düşerseniz bankacılarla aynı koğuşta kalıyorsunuz.

    *cezaevi'nde doğum günülerinde mozaik pasta yapılıyor, üstüne kulak temizleme çubuğu dikiliyor. kulak temizleme çubuğunun kirli mi temiz mi olduğu hakkında bir bilgi yok.

    *koktan içeri düşerseniz en büyük destekçiniz ,ne alakaysa, gülben ergen oluyor.

    bugün deniz seki'nin doğum günüymüş.

    ona küçük bir hediye aldım. bir ayna, bir pipet, bir de kullanmadığım kredi kartımı paketledim."
  • sinemasal mevzulara da girmiş gazeteci.
    "cem yılmaz bu zamana kadar gora’dan arog’a kadar çektiği tüm filmlerde eşcinsel karakterleri sadece birer komedi unsuru olarak kullanırken, ferzan özpetek’in uzun birer nescafe reklamı sıkıcılığındaki filmlerinde de eşcinseller gerçek birer trajedi nesnesi."
  • twitter'da dün kendisine gay diğenleri dava edeceğini şu cümlelerle dile getirmiş komik insan

    "bana gay diyenleri mahkemeye vericem. sizsiniz gay. kadınım. kadınım"
    "elif şafak gibi ingilizcesini de yazim. i'm not gay. woman. woman. chick with dick"
  • savunmak gibi olmasin ama 105 gram kokainle yakalanmamis yazar. haberlerde hep yigit karaahmet'e gitmesi icin hazirlanmis 105 gram kokainden bahsediliyor. anladigim kadariyla o gece yapilacak butun teslimat bu adamin uzerine kalmis gibi gozukuyor.
hesabın var mı? giriş yap