• sahibinin, bakımından, masrafından, zahmetinden yüksündüğü, gocunduğu, ya da bazen istemeden de olsa güç yetiremediği bir atı, bir kış vaktinde, -belki sağ kalır eğer müstehak ise yaşamaya diye ; doğaya, kaderine, boşluğa salması ile yitik at olmaya aday mahzun hayvanların adıdır bu.
    baharda döner kimisi. (evet atlar bazı değil, kimidir çünkü, merak eden varsa.)
    zemheri çok uzadığında ise, kimi dönemez.
    bazen insan kendisini bile sahiplenemediğinde, bir yılkı atı gibi salıvermek isteyebilir kendisini, bulmak için müstehakını.
  • yılkı: at eşek gibi yük taşımakta kullanılan, onun dışında bir yararı olmayan hayvanların kışın beslenmesinden kurtulmak isteyen sahipleri tarafından salıverilmesi olayı. hayvanlar yaz gelince sahipleri tarafından geri getirilir, tabi yaşıyorlarsa.
    trt'nin siyah beyaz devrinde yapılmış bir belgeselde anlatılmıştı öyküleri.
    sahipleri farklı, değişik köylerden gelmiş atların ağır kış koşullarındaki dayanışması, bir birlik oluşturup etoburlara karşı kendilerini savunmaları, açlığa soğuğa dayanamayıp ölen atların başındaki tavırları izleyen çoğu kişinin yüreğini burkmuştu.
  • binbir zorlukla vazgeçirildiği özgürlüğünü yıllar sonra hatırlayabilen, onunla uzlaşabilen güçlü ve asil hayvan.
    attığı her yanlış adımda, uymadığı her emirde sağrısında kırbacın, ağzında gemin acısını duymuş bir canlının talimat almaksızın hayatta kalabilmesi, hangi yoldan gideceğine karar vermesi kolay olmasa gerek.

    kolay olmuyor zaten. yıllarca sömürülüp dağlara terk edilen yılkı atları doğaya karşı çok çetin bir mücadele veriyor. neden? insan yüzünden.
  • ölen ölür kalan sağlar bizimdir lâfı, yılkılar için söylenmiş olabilir.
  • gandalfin ati golgeyele de bir yilki idi
  • karaman karadag kraterinde, insan görmemis olarak yaşlananları vardır...
  • bafra ilçesinde toplanarak sucuk yapıldığını üzülerek bildigim atlar* .
  • lotr da iki kule adlı bölümde(filmde, ben kitabı okumadım) gandalf ağarınca bu atı layık görüyor kendine, altyazının yalancısıyım..
    alemde tektir gibisinden de bi laf ediyor.. at beyaz.. çevik de bi görünümü var..aragornunkinden de hızlı koşuyo gibi geldi bana..
  • bir yangınla harları sonsuzluğa savrulmuş olan tuncay akdoğan' a ithaf edilmiş 2005 çıkışlı kızılırmak albümü.

    --- spoiler ---
    bu albüme emeği geçen tüm dostlarımıza müzik ve dostluk adına kızılırmak dolusu sevgiler...

    10 ocak 1990 yılında üç kişi söz vermiştik birbirimize. aynı ırmağa derelerdik her birimiz, aynı denize ulaşmak için. hergün çoğaldı gücünü ırmağa katanlar. kimi tek akmayı yeğledi, kimi başka ırmaklara katıldı. bu yıl 15. yılımız için bir konser düşünüyorduk. birlikte çalıştığımız tüm arkadaşlarla beraber seslendirecektik şarkılarımızı. tuncay' da görünürde artık kızılırmak dışında müzik yapıyordu. ama bitmemişti henüz onunla yolculuğumuz.ayrı üretim süreçlerinde yaşadığımız 7 yıl boyunca, hem müziğe hem hayata dair çok şey paylaştık. şarkıların sevincini ilk paylaşan biz olduk hep.

    bu albüm tuncay' ın üç şarkısı ve onun seslendirdiği bir şiiri taşıyor. bu üç şarkının düzenlemesini de o yapmıştı. ölümünden önceki cumartesi günü uzun uzun konuşmuş ve bu ortak çalışmanın boyutlarını genişletmeye karar vermiştik. eskiden olduğu gibi... her zamanki çoşkusuyla anlatmıştı hayallerini ve planlarını. kendi albümü de bitmiş ve yayınlanmaya hazırdı. günlük hayat hepimizi eziyordu zaten yıllardan beri. o hep iki ay sonra düze çıkacağına inanırdı. o gün de öyle dedi. 15. yılımızı böyle bir ayrılıkla karşıladık. en çoşkulu deremiz, sonsuzluğa aktı.

    kar ve yağmur suları yeryüzü maceralarını denizlerde noktalar. toprağın emdikleri ise yeraltı sularına karışır. yeni serüvenlere atılmak için. orada bekle "kabasakal".... >albüm kartonetinden<
    --- spoiler ---

    albümün şarkıları\türküleri şöyledir;

    1 - yılki
    2 - ali ali
    3 - pervane
    4 - çırak aranıyor
    5 - sıla
    6 - aldı gitti
    7 - sonbaharda veda
    8 - dağlar seni
    9 - diren dostum
    10 - sokaklar bizim
    11 - hadi gel benimle
    12 - veda
    13 - serüvenci
    14 - sensiz olmaz
    15 - deli fırat
  • edip cansever şiiridir.

    ben burda bir sıkıntıyım, atımdan iniyorum
    benim atım her zaman
    kim bilir kime sesleniyorum, sessizlik
    yosunlar, taşlar, o mezar yazıtlarından
    yaz gelmiş, zakkumlar açmış, elimi bile sürmedim
    sürsem bile ne çıkar, ama sürmedim
    ölü bir şey kalıyor dünyadan, yapraklardan.

    ben burda bir sıkıntıyım, atımdan iniyorum
    benim atım her zaman.
hesabın var mı? giriş yap