yumurtalık

• adana merkeze 80, ceyhan'a 20km uzaklıkta ufak, şirin, kalabalık olmadığı için temiz kalmış deniz kenarında bir kasaba.
  
  son 15 yıl içerisinde yavaş yavaş tatil sitelerinin sayısı çoğaldı. ama hala çok kalabalık bir yer değil. genelde adana, ceyhan, gaziantep, kahramanmaraş gibi çevre illerden gelen tatilcilerle şenlenir yaz aylarında. kışın in cin top oynar. balık tutma meraklıları haftasonları gelip balığa çıkarlar.
  
  yerlileri tarımla uğraşır. ufak tefek pansiyonlar ve bir tane üç yıldızlı otel bulabilirsiniz sahilde. manzarası güzeldir. hizmette fena değil.
  
  yumurtalıkta zaman geçirmek için gündüz denize havuza girilir. akşama doğru plaj voleybolu oynanır yada köye doğru yürüyüş yaparken tarlalardan domates yada karpuz toplar, tarla sahibine parasını verirsiniz. köye gelince sahibinden izin alıp bir inekten süt sağabilirsiniz.
  
  şu an yapımı bitmek üzere olduğunu zannettiğim bir termik santral yapılıyor bu güzel yere. çalışmaya başlayınca doğal olarak tüm bu güzellikler yok etmemesini diliyorum.
  
  botaş petrol rafinerisi de yumurtalık sınırları içerisindedir. ayrıca incirlik hava üssünden kalkan uçakların jet yakıtları da tankerler vasıtasıyla yumurtalığa getirilir ve buradaki bir tesise pompalanır.
• buzdolabi kapisinin genelde ust taraflarinda bulunur. yaklasik 12 tane yumurta alir. onlu paket alindiginda ikisi bos kalir ve sinir olunur.
• caretta caretta görmek için burada sahilde sabahlanabilir, kur çadırı oraya, o ye!.. deveciuşağı tarafında lagün ve lagüncüleri görebilirsiniz, yeter ki isteyin. ayçiçeği tarlalarında güneş ışığı altında demlenirken poz verin, doğallığı keşfedin.
  
  ne yenir diye merak ediyor hepobur canlar;
  
  lagos, çupra, lüfer, levrek, kefal. (balık yiyemeyenler adana kebabı)
  
  "...bir çanta ve anılar koyuldum yola. akdeniz merhaba!"
• erkek tatilcilerin pasaportla alınması gereken tatil beldesi. ömrü hayatımda ilk defa 24 saat boyunca denize girildiğini gördüğüm tek yer. bak hiç abartmıyorum; 2 gece 3 gün kaldım. böyle bir olayı görünce acayip şaşırdım. sahil kesiminde kadınların erkeklere oranı 1/1000 civarında. denizsever bikinili kadınların haşemalı kadınlara oranı da 1/10 civarında dersek; denize giren kadın sayısının yaş ortalamasını 45'e rahatlıkla çekebiliriz. hatta daha da ileri gidip, başta da söylediğim gibi, bu ilçeye erkek girişinin kontrollü yapılması gerektiğini düşünmeden edemiyorum.
  
  karikatürlük hangi tipte insan varsa hepsini bir arada görmek mümkün. açıklayayım hemen: anons olarak "sahilde yatmak yasaktır, yol üzerinde mangal yakan eşektir" tarzında konuşmalar yapan belediye çalışanı; bildiğin şambrel ile denize giren beyaz atletli bol kıllı "abiler" (hatta kumaş pantolon-kemer ile denize gireni görmediysem bir daha konuşmak nasip olmasın); pespembe haşemalı tesettürlü teyzeler; en az 6'şar kişilik gruplarla gezen sahil şeridi "romantik erkekleri"; gece saat 4 suları sahilde çift kale maç yapan enerjikler; bol soğanlı, domatesli peynirli deniz kenarı piknikleri, iki gece üst üste ağız burun dalınan kavgalar... daha aklıma gelmeyen bir sürü enstantaneler.
  
  ilçenin ortalama üstü otelinin birinde çatı katı restoranındaki klima 32 derecede çalışıyordu ve pencereleri kapatmışlardı. garsonlardan birisi de bakmaz mı bu klima neden soğutmuyor diye?! dedik bari açalım pencereleri klima çalışıyor tepkisini aldık. sonra açtırdık da hava alabildik. kabaca mekanların genelindeki düşünce şekli bu; ben paramı kazanayım da müşterinin ne yaşadığı umrumda olmasın.
  
  ya hepsini geç, arkadaş denizin sadece yaklaşık ilk 20 metresinde suyun içinde dikeliyor burada insanlar. düşün bak, yüksek bir yerden bakınca sadece suda sağa sola hareket eden kafaları görebiliyorsun sadece. en azından bu şekilde olması güzel; çünkü yanınızda 'dişi' namına bir varlıkla denize girmeye niyet ederseniz suya en yakın yerde üzerinizi çıkarıp, koşturarak dalmalısınız hemen. yoksa çevreden rahatsız olmamak için kör olmak lazım.
  
  peki ben neden gittim buraya? çünkü arkadaşlar 'yumurtalık diye bir yer var adana'da denizi çok güzel, aynı mordoğan'a benziyor' dediler de ondan. hayır, böyle bir örnekleme yapmasalar daha az beklenti içerisinde olabilirdim. hadi denizi geçtim; güneşlenmeyi hesaba bile katmıyorum, akşam kebap, balık yemek isterseniz bildiğin "köstürüyorlar"^* adama. ulan et cennetinde, yemekleri ile ünlü olan bir ilin ilçesinde dandik bir ciğere, kebaba 10-12 lira vermek yeminle evlat acısı gibi koyuyor. üstelik şalgam da yok! olan şalgam da fabrikasyon; o burada da var ki. bir gece de balık yiyelim dedik, (salaş mekanların lezzeti başka olur, öyle düşünüyoruz tabii) kültür çipuraya 17,5 levreğe de 22,5 lira fiyat çekti amcam sağ olsun. dedik 'n'aptın amca çeşme'den geliyoruz orada bile bu kadar değil fiyatlar', savunması 'sen şu mekana gittin, fiyatları gördün mü?' sonra kızartıp getirdi levreği; e ben nerden bileyim adamın ızgara yapmak yerine kızartacağını??? yalnız rakı normal, hatta ucuz, bunu söyleyebilirim. ulan bir bardak şalgam 2 lira yahu! adana lan burası... ağlamak istemiyorum daha fazla; anlatmak istediğim elle tutulur yanının çok az olması bu ilçemizin.
  
  yahu bak aklıma geldi; ulan denizde yüzüyoruz; ki 20 dakika bakınmışız erkeklerin az olduğu neresi var oradan yardıralım denize diye, açıldık kaleye doğru grupça hiç 'kesici göz' olmasın diye etrafımızda. birimiz dedi ki "aaa şuna bak kaplumbağa"! sırtımın yanından kafasını çıkarmış hayvanat; yemin ederim sıçıyordum altıma. o nasıl bir sürattir bizdeki sahile doğru! ölümlerden ölüm beğendim bir anda. hiç de sempatik bir şey değil arkadaş akvaryumda duranlar gibi; kafası yumruğum kadardı. rüyalarıma girecek o kesin. meğersem sonradan bize diyor ki ilçenin 'ayas' olan ismi 'yumurtalık' olarak değiştiğinde bu caretta kerataların yumurtlama yeri olduğundan bu isim verilmiş zırt pırt... ulan denize girmeden söylesene be vicdansız!
  
  ilçenin yolu acayip kötü, asfalt yer yer yol kenarında toplanmış tırlar, kamyonlar yüzünden. bu sebepten iki araç yan yana zor gidiyor. demem odur ki; pek saygıdeğer yumurtalıklı insanlar para kazanmaktan ziyade ilçenin gelişimine önem vermeliler. yoksa sittin sene toz, toprak içinde "tatilci" kabul etmek zorunda kalacaklar.
• şımarık kız kardeşler. bir pankreas, bir karaciğer gibi sessiz sakin, hanım hanımcık duramazlar. periyodik olarak "hey hey biz buradayız, ısırıyoruz, tekmeliyoruz, üstelik hayatında bir ya da iki kere işine ya yarayacağız ya yaramayacağız" diye zıplayarak bir ilgi çekme çabaları bir şeyler... ayıp yahu. gerçekten aile terbiyesi görmemiş organlardır.
• dişideki karşılığı over olan üreme organı
• adana'nın ceyhan ilçesine bağlı eski adı ayas olan sahil kasabasıdır. sahile yaklaşık 300 metre mesafede üzerinde aegae antik kenti kalıntıları bulunan bir adacık vardır.
• türkiye'nin en güzel yerlerinden ancak insanların zihniyeti değişmediği sürece bu güzelliklerin farkedilmesi mümkün değil malesef. yumurtalık'a gelip de yapılması gerekenler.. deniz çipurası yemek, sabah saatlerinde deniz kıyısında kumsalda yürüyüş yapmak, deniz kabuğu ve minare toplamak.. şehrin kalabalığından ve gürültüsünden kaçmak isterseni iyi bir alternatif...
• haşlanmış yumurtanın dik durmasını sağlayan kap. bu kapların neredeyse tümünün taban kısımları da içe doğru oyuktur. bulaşık makinesine nasıl koyarsanız koyun bir yerlerinde su birikintisi oluşur. makineden çıkarırken oraya buraya su damlar. elle yıkayıp bulaşıklığa koymanız durumunda da benzer bir sonuç elde edersiniz. düz tabanlı yumurtalık üretip bunun reklamını yapacak olanlar iyi para kazanabilir...
• felaket bir ankara yolculuğundan sonra sezonu şahsım adına gün itibariyle 3-4 günlüğüne açmış olduğum tatil şehri. şöyle bir okudum da yazılanları hakkında olumlu yazan yok gibi.
  beyler sizleri yüzevler tarafına alalım bir kendinize gelin. 3-4 metre derinlikte suyun dibini görelim, küçük balıklarla birlikte yüzelim, kadın erkek oranının kadından yana yoğun olduğu plajlarda takılalım.
  akşam sessizliğinde biramızı yudumlayalım, kafamızı dinleyelim. şehrin ortasında halk plajında haftasonu takılırsanız tabi beğenmezsiniz.
  mükemmel mi? yanından geçmez. ama sevince alışınca oradan başkası da açmıyor insanı.