• bir olgunun varligin adini hatirlayamadiginiz zaman onun yerine kullanabileceginiz yedek kelime
  • küçük, ayak altında dolaşabilen, her an kaybolabilecek ve zamazingonun aksine ait olduğu şeyin (bkz: şey) işlevini gerçekleştirebilmesi için pek de gerekmeyen, olsa da olur olmasa da diyebileceğimiz mefhumlar için kullanılır. pek kayda değer bir işlevi olmasa da kaybedilmesi istenmez, etrafta dolanır durur. bazı umarsız adamlara 'bu dalganın zımbırtısı nerde lan?' şeklinde bir soru sorduğunuzda sallamazlar, 'bırak ya' falan derler.
  • sevgili babannemin deyişiyle, fadimedir.

    cumle icinde kullanalim; "şu robotun fadimesini getirsene bana."

    edit: geçenlerde söylediği bir incisi daha; "şu arabanın fadimesini uzatsana bana". meali: emniyet kemerini çekip, yerine taksana.
  • tdk diyor ki:

    // zımbırtı (isim)

    1 . telli bir çalgıyı acemice çalarak çıkarılan çirkin ses.

    2 . bu çirkin sesi çıkaran şey.

    3 . argo adı hatırlanmayan veya söylenilmek istenmeyen ufak ve değersiz bir şeyi anlatmak için kullanılan bir söz, zırıltı, zamazingo, zamkinos.//

    kaynak:

    www.tdk.gov.tr/tdksozluk/sozbul.asp?kelime=%20z%fdmb%fdrt%fd
  • kesin bir adi olmayan, ya da cok uzun bir adi olan olgular, varliklar yerine kullanilabilecek sozcuk. ornegin, telli dosyalarda, delinmis kagitlari dosyaya taktiktan sonra, metal seritleri iceri kivirmadan once takilan iki delikli plastik parca.
  • hede'nin eski adı.
  • bir cesit wildcard
  • televizyon kumandası.
  • çok sık kullandığım sözcük. sebebi de bir kez tanışıp görüştüğüm birinin kullanımından etkilenmiş olmam. kendisi usb flash disk demek yerine zımbırtı demişti ısrarla. o an kendimi düşündüm, "ben olsam uzata uzata "yuesbiiğ flaşdisk" filan derdim ama 'zımbırtı' demekten çekinirdim." dedim içimden. o günden beri ismi aklıma gelmeyen herhangi bir şeye direkt zımbırtı diyorum. (bkz: saçma takıntılar)

    oha editi: "türk dil kurumu, 'zımbırtı' kelimesinin anlamını 'usb bellek' olarak değiştirdi..."*
  • (bkz: dalga)
hesabın var mı? giriş yap