• esas çıldırma seçimlerden sonra. enag'ı falan yaşatmazlar. 2028'e kadar her ay cücük kadar enflasyon açıklayacaklar. akla hayale gelmeyecek vergiler ve zamlar. kağıt üstünde ekonomi isveç, norveç olacak. çarşıda pazarda ise hindistan sokak lezzetleri.

    sütsüz peynir, dana eti diye tek tırnaklı ve domuz karışık, çikolata ve kakao diye mısır şurubunu daya gitsin. marketlerde içindeki ürün azala azala boş ambalaj satılır hale gelecek. genç yaştakiler sağlıksız ve yetersiz beslenmeden kalp damar hastası olacak.

    daha bunlar hiç bir şey. ilk safha pandemideydi. a kalite ürünler raflarda kilitli de olsa, paran varsa alabiliyordun. 2. safhayı 3 yıldır yaşıyoruz. a kalite mal yine var. fakat paran yetmediği için sahte, hileli, kalitesiz mal almak zorunda kalıyorsun. 3. safha da seçimden sonra. paran olsa dahi a kalite malı bulamayacaksın. çünkü getirilmeyecek.

    geçmiş yılların kriz başlıklarında yazdık. kimi önlemini aldı, kimi kulağının üstüne yatmaya devam etti. iş döndü dolaştı, ev alamama, araba alamama, düğün yapamama meselesinden, karnını doyuramamaya, bazı şeylerin tadını unutmaya geldi.

    maaşlı çalışan herkes fakirleştirildi. emeklilere toprağı geçen sene attılar. onlar öldüklerini bu sene anladı. bu sene başında da asgari ücretlilere toprağı attılar. onlar da öldüklerini seçimden sonra anlayacaklar. şanslı görünen, kallavi maaş aldığını düşünen memur tayfasına da temmuzda toprağı atacaklar.

    kaybettiğin malı yerine koyamayacağın, maaşlı çalışansan taş üstüne taş koyamayacağın, hiç bir şeye sahip olamayacağın ama şükür çekeceğin yıllara girdik. iş, siyaseti aşalı çok oldu. yapay gündemlerle uyu uyu nereye kadar.
  • ilginçtir ki(!) eskiden yurtdışına gittiğimizde restaurantlar pahalı geliyordu. öyle bir ekonomik kriz düşünün ki şimdi yurtdışındaki restaurantlar türkiye ile kıyasladığımızda uygun gelmeye başladı.
    dün akşam valencia'da oraya yeni taşınmış arkadaşım bizi turistik olmayan ama lokallerin gittiği güzel bir pizza restaurantına götürdü. 3 kişi 1 şişe şarap ve 2 adet büyük pizza yedik. hesap 28 euro geldi. bu hesap türkiye'de ne kadar gelirdi diye konuşurken bulduk kendimizi hemen. dominos pizza'da lezzetten artık çok da eser kalmamış 2 büyük pizza 500 lira ki dominos pizza bir fast food restaurant ve eve getirdiği halde fiyatı böyle. marketten de ortalama bir şişe şarap aldığınızı düşünün, ortalama 300 lira gibi bir rakamla çok da kaliteli olmayan bir market şarabı içmiş olursunuz. türkiye'de evde 3 kişi şarap ve pizza yemenin maliyeti 800 lira oluyor yani 24,5 euro ama biz bunu valencia'da bir restaurantta 28 euro'ya yedik ve bu insanlar euro ile kazanıyorlar. aynı yemeği türkiye'de bir pizza restaurantında yeseydik ve bir şişe şarap açtırsaydık eğer hesap rahatlıkla 2400 lira gibi bir şey tutardı. varın siz karar verin.
  • merkez bankasının dolar satarken nefesi kesildi ve hemen sopayı çıkardılar. zaten bizim olmayan rezervler çok hızlı eriyor. seçime kadar tüm parayı bitirmek istemiyorlar. herkes altın ve dolar alıp, yastık altına kaçıyor.

    * kredi kartlarından nakit çekim limiti, kart limitinin dörtte birine düşürüldü. taksitle nakit çekimde, maksimum taksit sayısı 3'le sınırlandırıldı.

    * bankalara talimat gitti. döviz alım satım makası arttırıldı. 2,5-3 tl'ye varan makaslar var.

    * kapalı çarşıya ve dövizcilere talimat verildi.

    * yüklü dolar alanlar tek tek aranıyor. neden aldığı sorgulanıyor. vs. vs.

    buna rağmen dövizcilerin, kuyumcuların önü kuyruk dolu. neden böyle oluyor? çünkü ekonomiyi idare edenlere güven yok! önce güven vermeniz, sonrasında doğru işleri yapmanız lazım.

    seçimden sonra umarım doğru işleri yaparlar. sadece vatandaşın gırtlağını sıkarak bu ekonomi düzelmez. memur sayısını habire artırarak; bmw 7.40, mercedes maybach makam araçları alarak, kamuda sürekli israf ederek, lüks harcayarak bu sorunlar çözülmez.

    bu yanlışları hep beraber yaptık. hep beraber hesabı ödeyip, temize çıkalım. vatandaş yemesin, içmesin ödesin; biz lükse ve israfa devam edelim derseniz, vatandaşta yan çizer ve yastık altını ekonomiye sokmaz bilesiniz. senelerce debelenir dururuz...
  • türkiye son yıllarda bir sürü walter white (breaking bad) hikayesinin yaşanmakta olduğu bir ülkeye döndü.

    son yıllarda hızlı şekilde zenginleşen tanıdıklarım var, bir gizem bir ketumluk hali içerisinde çevrelerini değiştirmeye başladılar. insanların umutlarını yitirmesinin ardından kirli para kendine daha kolay zemin buluyor gibi görünüyor. bu epeydir artan bir süreç ama sonu nereye varacak göreceğiz.

    dark side'a geçenler çoğalıyor dostlar. maalesef insana yakışır yollardan refaha ulaşma projesi çöktü. cumhuriyet programı başarısız oldu. aslında sistem ve programlar değil başarısız olan, biziz, toplum yozlaşmayı kutsal bildi. herkes mevcut koşullarda kendi ahlaki sınırlarını zorlayarak elde edebileceği ne varsa bir şekilde mücadele ediyor.

    aslında asıl sebep şöyle; toplum, ortak bir mütabakat içinde tüm enerjisini aynı hedeflerde birleştirmeyi hiç başaramadı, istemedi de. gücü eline alan diğerini ezmeye kullanıyor.

    bu yolda benim mücadelem ve çözümlerim şu entry'de tecrübe ettiğim şekilde oldu, olmakta: #159595929 bende işe yaradı.

    beğenen ve epey mesaj atan oluyor, aydınlık yolda mücadele eden zihinlere selam olsun ne diyim artık.

    hüzünlü bir hikaye yazıyoruz hepimiz..

    yorgunuz.

    edit: debe
  • burada eleştiri ve tespit yapan çok ancak ne yapabilirizi konuşan pek yok, tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakın. biraz tespit, biraz öneri ve çokça çözüm anlatacağım. tecrübelerimden yola çıkarak, eğer düzenli olarak çaresiz zamanlar yaşayan biriyseniz, hayatınızı değiştirebilecek yönlendirmeler içeriyor olacak:
    önce biraz tespit şeedeyim:
    eğer 2024 yılının 2. yarısında yüksek faize rağmen halen cari açığı düşürecek finansman bulunamamış olursa, kısa-orta ve uzun vadeli yabancı sermaye hala ve hala çekilememeye devam ederse asıl kusursuz fırtınayı siz o zaman görün. kriz kelimesinin gerçek tanımı neymiş, yaşayarak öğreniriz.

    türkiye'de yüksek enflasyonun sebebi esasen faizlerin düşük tutulması değildir. bunun 2 temel sebebi vardır:
    1)kur kaynaklı maliyet artışları ile fiyat istikrarsızlığı.
    2)döviz açığı sebebiyle oluşan -okurken hayal et: nah bu kadar- cari açık.

    bu anlamda, faiz sebep enflasyon neticedir/@copimizm denen ecnebi sözü, ilgili yazıda belirttiğim denklemden dolayı -yani borçlandığın para dolar ve kazandığın para lira ise- aslında doğrudur ama eksiktir. faiz de çok büyük bir günahın sonucu olarak ortaya çıktığı için, o günahı işleyenler asıl çözümü üretmiyorlar.

    giriş
    bu iki madelik sebep çözüme ve istikrara kavuşmadan başka ne yaparsan yap geçici kalır, günü kurtarmalıktır, dönüp dolaşıp götünde daha büyük sesler çıkararak patlar. buna yüksek faiz vermek de dahil. türkiye gibi ülkeler bu anlamda çaresizdir çünkü paranın sahibi fed enflasyonu global ölçekte bilerek azdırmıştır, buna karşı duracak tek güç katma değerli üretimdir. ama biz iç talebi doyurmadan üretimlerimizi para musluklarının başına oturan ihracatçılara peşkeş çekiyoruz, bunu devletin gücünü kullanarak bilerek yapıyoruz.

    aslında meselemiz bunu değiştirmek istemiyor olmamız, devlet gücünü alan tüm ülkeyi sömürmeye ve gücü kendine aktarmaya odaklanıyor. madem böyle, kendimizi kurtarmaya bakacağız.

    artık bu iki temel sebeple ilgili iyileşme sağlanamazsa günü kurtaracak bir alan da kalmadığından, 2024 yılında yaşanacak olan potansiyel tehlikeler bugüne kadar gördüklerimize fragmanmış dedirtebilir. döviz açığı, katma değeri yüksek üretimin artması ile azalacak bir durum olduğuna göre kazandığımızdan daha az harcayacak şekilde gereksiz tüketimi olabildiğince daraltırken bir yandan da üretime yatırım yapacak alanlara sermaye bulup akıtmamız gerekiyor.

    rant ekonomisinden bir türlü vazgeçemeyen mevcut zihniyet ile bunu ne kadar yapabiliriz bilinmez ama yapılsa bile sonuçları kısa vadeli elde edilemez. yani 2024 ve 2025 her türlü çok büyük sıkıntıların çekileceği yıllar olacak.

    riskler: türkiye cumhuriyet tarihinin en en en yıkıcı, tehlikeli, zorlayıcı ekonomik olaylarına şahitlik edeceğimiz yıl 2024 ve 2025 olabilir. her koşulda günün sonunda türkiye bir insan ömrüne sığacak sürede düze çıkmayacak dostlar. yani zaman kaybetmeden bireysel olarak ne yapabileceğimize odaklanıp geri kalan kısımlara enerji tüketmeye son vermeliyiz. başlıyorum:

    önlemler
    ben önlem olarak tüm varlıklardan biraz biraz pay ederek riski böldüm, duruma göre aralarında geçişler yapıp zararı minimize etmeye çalışacağım. belki de kazançlı çıkacağım. kolay nakite çevrilebilir varlıklara pay edin.

    tüketimi yavaşlatarak beklenti enflasyonunu kırmaya çalışıyorlar, seçimden sonra satışlar iyice düşecek ve derin resesyona gireceğiz. bakın amerikada resesyona girecek bahardan sonra, çünkü 3 yıllık ve 10 yıllık tahvil faizleri 13 aydır terse dönük, araştırın anlayacaksınız. malda durmak avantajlı olmayacak zira satamayınca taş mı yicez, yani nakit kraldır yılına giriyoruz. tasarruf etmek, küçülmeye gitmek, mecburiyet dışında harcama yapmamak daha önemli olacak.

    asla krediyle yatırım yapmamak lazım, en az %50 maliyetli parayı hangi karlı satış ile karşılayıp bir de üstüne para kazanacaksınız? üstelik satışlar düşecekken. yani işsizlik daha da patlayacak. seçim derdi olmayacağından siyasi bedeli olmadan kemer sıkma politikaları, kol kesme, acımasız piyasa şartları hepsi yaşanacak. (edit: mesela eşim ve bağlı olduğu ekip 20 kişiden 10 kişiye düşecek şekilde şubat 2024 itibariyle işten çıkarıldılar, bir çok sektörde türkiye ve dünyada da işten çıkarmalar hızla artıyor)

    konut-arsa:bu yıl itibariyle artık ikinci el araçlara ve konut-arsalara yatırım aracı olarak bakmıyorum, bunlarda gram altın bazında sert düzeltmeler başladı ve arkası gelecek. bu varlıklar 2024 sonu ve 2025 yılında çok daha az gram altın veya dolar kullanarak alınabilecek duruma gelecekler. aceleniz yoksa ihtiyacınızı öteleyin. yatırım için düşünüyorsanız 2. el araçların yatırım nesnesi olması dönemi artık sona ermiştir.

    örnek veriyorum yıl başında 3 milyon lira olan bir konut bugün pek artış gösteremeden 3.5 milyon liraya yükseldi. ama dolar karşılığı olarak bu ev yıl başında 165bin dolar iken şimdi 120bin dolarla düştü. evin fiyatı lira olarak artmış diye abi konut fiyatları yükseliyor, hani düştü diyordun diyen aptaldır.

    arsalarla ilgili çok kişinin bilmediği asıl önemli konu 31 mart 2024 yerel seçimlerinde istanbulun akp tarafından kazanılması halinde başlayacağı kesin olan kanal istanbul projesi öncülüğünde ülke sathında hazine arazilerinin imarlı olarak satışa çıkması için yapılan bir düzenleme var. bununla ilgili mehmet şimşek'in kaynak yaratma amaçlı satır arası açıklamaları da olmuştu. bu durum arsa arzını katlayacağı için ülke çapında zaten şişmiş olan ve konut fiyatlarının asıl yükselişinin sebebi olan arsa fiyatlarında döviz ve gram altın bazında büyük düşüşler yaşanacaktır. zaten yaşanmakta olan düşüş yıkıcı olmayan normal bir düzeltme hareketi olarak ilerliyor iken, insanların panikleyeceği ölçekte düşüşler yaşanmaya başlayabilir. elinde nakiti olanlar ise neredeyse bedavaya arsa toplamaya başlayacaklar.

    borsa: 2024 yılında faizler reel getiri konumuna gelmediği sürece borsayı kullanmadan enflasyona karşı durmak imkansız gibi bir şey. her zaman gecelik repoda duran(nemalandırma) bir vadesiz yatırım hesabında sermayem vardır, duruma göre hisse alıp-satarım.

    altın: risk almak istemeyenler gram altın alabilir, dolar almaya gerek yok, gram altın almak zaten aynı zamanda dolar almak demektir. bazı stopaj ve varlık vergisi ihtimalleri sebebiyle, ayrıca al-sat makas farkının azlığından dolayı fiziksel altın alınabilir. banka kasası kiralayıp saklarsınız. aynı sebepten dolayı dövizlerini de fiziksele geçirmeye başlayanlar çoğaldı. yani yastık altı oranı artıyor. borsa, fon, kripto gibi riskli ve bilgi isteyen, takip isteyen piyalarda işlem yapmaya hazır olmayan ya da yapamayacak durumda olan herkes için en iyi değer koruma aracı kolay ulaşılabilir olan ve mesela 2023 getirisi %75 olan altındır.

    döviz: illaki döviz alacaksanız euro alınabilir çünkü euro dolar paritesi 1,10 altında ve bu parite önümüzdeki yıllarda tekrar 1,25'lere doğru kademeli yükselebilir. bu da size ekstra dolar/altın kazandırır.

    merkez bankası seçimden sonra yeterince döviz toplayıp bir gecede varlık vergileri, devülasyon ve ekstra yüksek faiz gib gibi kararlarının alınacağı bir güne hazırlanacaktır, daha fazla ezileceğiz.

    kripto: mutlaka burda da bir miktar sermaye ayırın. 10 birim para ayırdıysanız bunun 4 birimi eth, kalan birer birimi de potansiyeli olan alt coinlere eşit pay edin ve 2025 yılına kadar ilgilenmeyin. çok yüksek bir çıkış yaşanırsa al-sat yapılır tabi.

    faiz: faiz haramdır safsatasını bir kenara bırakarak, buraya yatıracağınız paranın miktarı sizi enflasyona karşı hala korumayacak olsa bile eğer risk almayı ve neyi nasıl takip edeceğini bilmeyen biriyseniz yüksek oranda tutulabilir ama bana göre reel kazanç getirmeyen tüm faizler tuzaktır. gram altına pay edin kendinizi daha iyi, en güvenli yol bu. bunları okurken hala "ama faiz haramdır" diyen varsa, asıl haram olanın tefecilik olduğunu farketmesini dilerim. faiz bir çeşit "mal" olan paranın zamana göre değerlenme farkıdır. üretmiyorsan yüksek faiz ödersin, asıl günah olan üretim çeşitliliği kazanmadan kazandığından çok harcayan bir ekonomik modeli sürdürmeye çalışıp cari açık vermek ve parasızlıktan enflasyonun tetiklenmesine engel olamamaktır. merkez bankasının kasasını boşaltmaktır.

    bes: fonlarınızı kendiniz yönetmeyi biliyorsanız, becerebilirseniz aslında çok karlı bir yatırım aracıdır. 40 yaş ve üstüne tavsiye ederim zira 55 yaşında emekli olabiliyorsunuz ve en az 10 yıl yani en geç 45 yaşında hesabı açmış olmanız devletin verdiği %30 payı en verimli elde etme yöntemidir. %30 devlet katkısı olan kısım kötü yönetildiğinden enflasyona karşı biraz yenik düşen bir paya dönüşse de iyi bir oran.

    özellikle emekliliğe yaklaşan yılarda en üst sınırda devlet katkısı alacak kadar ödeme yaparak kısa vadede de %30'luk kazanç elde ediliyor.
    benim fon dağılımım şu an:%50-ate %25-bgl ve %25-ahc

    bes hakkında detay verdiğim entry: (bkz: #160282517)

    strateji:ben varlıklarımın toplam karşılığını her zaman dolar ile kıyaslıyorum, dolar miktarını artırmaya çalışıyorum. siz isterseniz gram altın karşılığı üzerinden takip edin. aldığınız ve alacağınız her ne ise eğer lira olarak takip edip yükseldi derseniz yanılırsınız, lira değer taşıma-karşılaştırma yapma aracı değildir, sadece türkiye'de geçerli bir takas aracıdır. rezerv para birimi olmayan, enflasyonlu bir para birimi ile değeri arttı azaldı gibi bir takip yapamazsınız.

    sonuç: türkiye gibi bir ülkede paranızı nasıl yöneteceğinizi öğrenmeniz şarttır, okullarımızda temel düzeyde finansal eğitim verilmesi gerekir. aslında insanlar parayı takip ederek bu ülkeye aslında kimin iyilik kötülük ettiğini hemen anlayabilir ve o gün geldiğinde her şey çok hızlı değişir. ama işte farkındalık o kadar düşük seviyede tutuluyor ki. adam okuduğunu anlamakta bile başarısız. bu yazının da başına bu gelecektir.

    kalıcı öneriler: bunlar size kalıcı olarak kendi kendinize yeten ve güçlü kılan kaynaklar olacaklar. finansal okur-yazarlığınızı artıracak kıymetli hesaplar var, ama hayatı daha doğru okumanızı, bireysel olarak daha güçlü olmanızı sağlayacak laflar eden insanlar var. size gerçekten faydalı bakış açısı kazandıracak mental katkısı olacak insanlar var, bunlardan bazılarını paylaşmak isterim, bazılarını anlamak zor, bazıları herkes için fayalı olacak genel doğruları anlatıyorlar, içlerinde düzenli youtube yayınları olanlar da var.

    -herşeyin efendisi, must takip: https://x.com/e507 (ayrıca sözlük yazarıdır)
    -dünya piyasaları dinamikleri: https://x.com/ekonomikocu
    -ekonomi finans stratejiler: https://x.com/vvitru
    -borsa ve ekonomi: https://x.com/karahanager

    -borsa ve finansal eğitim, gelişim: https://x.com/borsaninizinden >ibrahim babadağı'nın makalelerini mutlaka okuyun, bireysel olarak kendinizi kurtarmak için gerekli bakış açısını kazanmanıza çok faydası olacak.
    -fon-borsa, yatırım danışmanı: https://x.com/londralioglu
    -genel piyasalar ve borsa: https://x.com/vvitru

    -genel piyasa, halk dili: https://x.com/prideveteran1 + youtube
    -genel piyasa, halk dili: https://x.com/selcoin + youtube
    -genel piyasa, ücretli: https://x.com/pin_trader + ücretli youtube

    -kripto ve borsa ağırlıklı: https://x.com/teknikcihoca
    -kripto: https://x.com/kriptomevsimi
    -kripto: https://x.com/laevitas_tr

    eğitim önemli: her şey bir kenara, hayatınızı kalıcı olarak değiştirecek içerik mi aradınız, gerçek bir hazine: https://x.com/anlasekonomi + youtube

    tekrar: tekrar da fayda var, özellikle 31 mart 2024 yerel seçimlerinden sonraki döneme çok hazırlıklı ve dikkatli olunmalı, açılmayın dostlar, küçülün ve borçlanmayın. gelirler düşecek, tasarrufsuz atlatmak pek mümkün olmayacak.

    tavsiye entry: küreselleşme paradoksu

    edit: ayağını yorganına göre uzatmayan bir toplumuz. sürekli yorganı çekiştirip yırtıyoruz ve götümüz açıkta uyuyup iki de bir hasta (kriz) oluyoruz. 6 yaşından itibaren düzenli gelirinin en az 1/3'ünü her şartta biriktirmeyi ve yönetmeyi öğrenmiş insanlar olmamız ve yetiştirmemiz gerekiyor. tasarruf ederek sermaye biriktirmeyen toplumlar ayağa kalkamaz.

    hüzünlü bir hikaye yazıyoruz hepimiz.
    yorgunuz.

    "faiz sebep enflasyon sonuçtur" reis sözüne dair farklı bir bakış açısı için: (bkz: #159688529)
  • evet arkadaşlar. şuradaki fiyat listesinin (bkz: #160280099) üzerinden ortalama 1 ay geçmiş.

    şimdi bir kaç kalemi tekrar ele alalım;

    • dana kıymalık kg 379,90 tl -- > 440 tl, artış % 16
    • kuzu pirzola kg 589,90 tl -- > 730 tl, artış % 24
    • pınar beyaz 350 g 88,15 tl -- > 104 tl, artış % 18
    • sek süt 1 l 35,90 tl -- > 40 tl, artış % 11
    • marmarabirlik kuru sele zeytin 381-410 ad/kg 240,00 tl -- > 285 tl, artış % 19
    • migros ayçiçek yağı 5 l köşeli pet 164,90 tl -- > 195 tl, artış % 18
    • coca-cola 1 l 25,00 tl -- > 30 tl, artış % 20
    • migros hepsi 1 arada tablet 50'li 800 g 82,90 tl -- > 105 tl, artış % 26
    • viva havlu 6'lı 53,90 tl -- > 59 tl, artış % 9
    • selpak deluxe pamuk katkılı tuvalet kağıdı 32'li 319,90 tl -- > 370 tl, artış % 16

    bakın bu 1 ayda olanlar. seçime daha 1.5 var.
    siz bir de bunun seçim sonrasını düşünün.

    umarım buna neden olanlar kan kusar, kan !!.
  • ülkede altın yumurtlayan 10 tane tavuk var ise akp isimli ağa 9'unu sattı ve/veya gelirini kendisine bağladı.

    tek tavuğun günde çıkardığı 1 altın yumurta çiftliğin masraflarına, bakılacak boğazlara yetmez oldu.

    mehmet isimli çiftçi tek kalan tavuğa klasik müzik dinletip "haydi aslanım, günde 1 değil 10 yumurta üret" demekten başka bir şey yapmıyor.

    işte size 2024 model türkiye ekonomisi ve krizi.

    --- spoiler ---

    sona kalan tavuk ölüyor.

    --- spoiler ---
  • sovyetler birliğinin dağılmadan önceki 5-10 yılında toplumsal halini betimleyen bir kitap okumuştum adını unuttum, türkiye'deki hal tam o zamanki gibi herkes çöküşün farkında ve kimse bir şey yapamıyor. herkesin üzerinde bir gerginlik var, sinirlenmek için yer arıyoruz. tepkisizliğimiz umursamazlığımızdan değil ümitsizliğimizden.
  • akp'den önce durum şöyle idi;

    * çerez parası diye bir ifade vardı. evet şimdi kilosu 300-500 olan çerezleri o zaman halk kilo kilo alır yerdi.
    * kuru fasulyesinin fakir yemeği olması. evet eskiden böyle idi. kuru fasulye yiyen, pişen ev hakir bile görülürdü. zira o kadar ucuz idi. şimdi ise fiyatı allah'a emanet.
    * lahmacun vardı bir de. eve gelen ustalara, arkadaşlara falan 5-10'ar alınırdı. verilen ücret ise devede kulaktı. o kadar ucuzdu. şimdi !!??. resmen lüks yiyecek oldu.

    sabaha kadar sayabiliriz bu utanç verici tabloyu.

    kimse muhalefet, chp, kılıçdar demesin. tek suçlusu halk. şunu görüp hala buna sebebiyet verene oy veriyorsan saçma sapan bir şekilde suçu başka yerde aramayın.
  • ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri kur korumalı tl vadeli mevduattır. kkm, fakir emekçilerden toplanan vergilerin zenginlere faiz olarak verilmesidir. zenginleri daha çok zenginleştirmek için emekçinin sırtına vergi yüklüyorlar. ayrıca kkm, son 2 yıldır yaşanan korkunç yüksek enflasyonun en önemli sebeplerinden birisi oldu. bu krizin bir diğer sebebi de 0,99 faizli konut kredisidir. nakitin kral olduğu dönemde bu hükümet % 0,99 ve % 0,69 faizle kredi dağıttı. fakir, bu ballı krediden zırnık bile alamazken, cebinde parası olanlar bu ballı kredilerden faydalanıp servetlerine servet kattılar. ufak bir örnek : cebinde 2 milyon lirası olan ve sadece 1 ev almayı düşünen bir kişi bu 2 milyonu 4'e bölüp 4 tane evin peşinatı yaptı ve bu 4 ev için % 0,99 ile ayrı ayrı kredi çekti. şuanda 4 bankaya aylık ortalama 80bin tl ödüyor ve 4 evinin toplam değeri 20 milyon lira oldu. evleri kiraya verse 4 evin kira geliri krediyi ödemeye yetiyor. sadece 2 yıl sıkıntı çekti. cebindeki 2 milyon 20 milyona çıktı. ve en önemlisi şuan kira gelirleri evin taksitini ödeyebiliyor. işte bunun adı servet transferidir, yasal soygundur, haksız zenginleşmedir. sürekli ihalelerle beslenen ve asla vergi ödemeyen, ödemesi gereken vergileri de saray tarafından silinen saray oligarkları ( yandaş 5li çete ) kamu bankalarını bu yöntemle adeta yağmaladı. kan emici saray çetesi kim bilir bu yöntemle nasıl bir vurgun vurdu? işte bugün aldığımız her ürünün fiyatının bir önceki yıla oranla 2-3 katına çıkmasının, yani yaşanan kronik yüksek enflasyonun sebebi budur. birileri hormonlu şekilde zenginleştiği için yüksek enflasyon oluşuyor ve bir kesim fakirleşiyor. bir ülkede birileri fakirleşiyorsa bilin ki birileri çalıyordur ve haksız yere zenginleşiyordur.

    yani akp hükümeti yine her zaman olduğu gibi fakirin, emekçinin değil, zenginin ve burjuvazinin yanında oldu, zenginin çıkarına hizmet etti. vahşi amerikan kapitalizmi akpye bunu emrediyor; parası olmayanı, işçiyi, emekçiyi, emekliyi ezeceksin. fakirden daha çok vergi alıp zengini daha da zenginleştireceksin. bu pis düzen birgün mutlaka yıkılacak. bütün haksız zenginleşenlerin malı halka dağıtılacak.

    ayrıca yolsuzluklar, hırsızlıklar ve üretmeden tüketimin teşvik edildiği ekonomi modeli ülkemizde yaşanan ekonomik çöküşün diğer sebeplerindendi. yıllardır bu ülkeye ait olmayan paralarla bir tür yapay refah ortamı yaratan akp hükümeti, önümüzdeki 10 yıl boyunca üzerimizden adeta bir silindir gibi geçecek olan enflasyon canavarını yarattı. bu durumu, 10bin tl maaş alan birinin 1'er milyon lira limitli 5 adet kredi kartına sahip olup, her ay zengin biriymiş gibi 100bin tl harcaması ve aysonu kartına sürekli asgari ücret yatırması veya borcunu kapatmak için bir bankadan nakit çekip diğer bankanın borcunu ödemesi gibi düşünebilirsiniz. yani kişi aslında batık, günü kurtarıp kendisie ait olmayan bir parayı fazla fazla harcıyor. haliyle ödeyemiyor. bu ne kadar sürdürülebilir? yani ülke olarak üretmeden tüketmenin bedelini büyük bir çöküşle ödeyeceğiz. bunun ne zaman olacağı biraz da borçlu olduklarımızın insafına kalmış.

    düşünün ki bütün türkiye'nin çalışıp didinip 1 yılda yaptığı ihracat, bir mercedes firmasının yıllık ihracatı kadar bile değil. almanya bizi kıskanıyor. lan bir merecedes kadar bile değiliz, almanya senin neyini kıskansın. üretim yapmadan borçla, krediyle güç bela ayakta duruyorduk. ve bir gün duvara toslayacaktık. bana göre duvara toslamamıza aylar kaldı. seçim sonrası halkın malına, mülküne çökecekler. döviz veya altından kazanç elde edenlerin kazançlarına da ağır vergiler getirecekler. bu aptalca ülke yönetiminin bedelini yakında açlıkla, sefaletle, bitmek bilmez ekonomik buhranla sınanarak ödeyeceğiz. zenginler daha da zenginleşirken bunun dışındaki herkes, yani ülkenin %90-95'i fakirleşecek. artık imf bile bu devasa çöküşe çare olamayacak gibi görünüyor. zira akp hükümeti türkiye'yi yok etmek için ülkemizi bile isteye o noktaya götürüyor. zira amerika'nın bop kapsamında kendilerine verdiği görev bu. 660 milyar dolar borçla, swap hariç -77 milyar dolar tcmb rezerviyle dünyanın merkezindeki türkiye çökmek ve batmak üzere. sadece turizmle bile zengin bir ülke olmamız gerekirken 80 yıldır sürekli ekonomik krizler yaşayan bir ülkeyiz. veya sadece liman ve köprülerden gelen gelirlerle bile refah içinde yaşayabilecekken halkımız halk ekmek büfelerinin önünde ucuz ekmek kovalıyor. ya da zengin avrupalıların burnunun dibinde genç nüfusumuzla yer aldığımız halde neden bu fakirlik işsizlik diye ne zaman soracağız? son 80 yıldır amerikancı akparti, dyp, anap, demokrat parti gibi partileri iktidara getirdiğiniz için bu fakirliğin yaşandığını ne zaman göreceksiniz kardeşim? ulan başka ülke olsa 1 kez hata yapar, 2 kez yapar, sonunda uyanır. türkiye olarak 80 yıldır aynı hatayı yapıyorsunuz. sizlere aptal demek aptallara hakaret olacaktır. siz dünyada eşi benzeri olmayan bambaşka bir formsunuz.

    az kaldı, bir sabah bir uyanacağız ve karşımızda alacaklıların sunduğu talepler!! yani kapitülasyonlar!! size hain vahdettin ve hain 2. abdulhamit han'dan tanıdık gelmiştir. bu iki hain de osmanlıyı büyük borçlar altına sokup açmaza sürüklemiş ve ülkeyi parçalanmaya, yok oluşa sürükleyerek ardından ingilizlerden sığınma talep etmişti. insanlar 20 yıldır bu olanlarla ilgili sizleri uyardı kardeşim. dinlemediniz. 2023 cb'lığı ve genel seçimlerinde doğru tercihi yapmanız için önünüze sandık geldi. yine en yanlış tercihi yaptınız ve ülkeyi uçurumdan aşağı siz ittiniz. ayrıca sıcak paranın kaçmaması için sizlere "demokrasiden vazgeçmeyin, başkanlık sistemini bu ülkeye getirmeyin, ülkeyi batırırsınız" dediler. dinlemediniz. başkanlık sistemine geçildiği günden beri ülke tepetaklak aşağı gidiyor. veya "sıcak para ve yatırımcılar ülkeden koşarak kaçıyor, faizleri arttırın, demokrasiye sahip çıkın, yargıyı bağımsız kılın" dediler. dinlemediniz ve cahil cahil sokak ağzıyla "nas ortada, sana bana ne oluyor yauv. faiz sebeptir afkdfkdkdk" dediniz. ve ülkeyi resmen batağa sürüklediniz. çocuklarınızdan, torunlarınızdan çıksın akpliler!! kolon kanseri olun, acı çekmeden sıçamayın. kanser tüm vücudunuzu sarsın. azrail sizlere acımasın ve canınızı yavaş yavaş alsın.
hesabın var mı? giriş yap