• adınız "mehmet ali" ise mali diye kısaltılır.
    adınız "ibrahim" ise ibo diye kısaltılır.
    adınız "abdullah" ise apo diye kısaltılır.
    ama adınız taceddin ibrahim bin hızır ise ahmedi* diye kısaltılır.
    kendine ahmedi nickini seçen bu kişi şairdir.
    ayrıca sözlükçüdür. mirkaat ül edep adlı bir sözlük yazmıştır. 1400'lü yılların suserıdır.
  • (bkz: kadiyaniler)
  • osmanlı tarih yazarlarındandır.

    1300’lü yılların ortalarında doğmuştur, ölüm tarihi 1413’tür. germiyanlı olduğu rivayet olunur. germiyanlılarla, karamanlılar arasındaki husumet neticesinde germiyan memleketi bana dar geldi diyerek, osmanlı ülkesine gitmiş, yıldırımın evladından süleyman çelebi’ye intisab etmiştir.

    süleyman çelebi’nin ölümünün ardından güzel bir mersiye yazmıştır, fakat geleceğini pek parlak görmediği için olsa gerek, bu sefer mehmed çelebi hakkında medhiyeler düzmüştür. öldüğü esnada, mehmed çelebi tarafından kendisine tevdi edilmiş olan divan katipliği vazifesi ile iştigal etmekte olduğu rivayet olunur.

    eserlerine bakmak icab ederse, onu alemde meşhur eden eseri iskendername’dir.

    makedonyalı iskender’in hayatının anlatıldığı bu manzum eser, germiyan beyi süleyman bey için hazırlanmıştır, fakat kendisine takdiminden önce süleyman bey’in dar-ı bekaya irtihali bu duruma mani olmuş, eser de bir başka süleyman’a, süleyman çelebi’ye nasip olmuştur.
    bu esnada ahmedi, büyük bir siyaset örneği göstererek, esere osmanlı tarihi ile ilgili bahisler de ilave etmiş, süleyman çelebi’nin takdirini kazanmıştır. böylece eser, osmanlı tarihini konu alan en eski osmanlı eseri olarak tarihe geçmiştir.
    bu yüzdendir ki, eseri, özellikle kuruluş tartışmaları ile uğraşan arkadaşlar arasında vazgeçilmezliğini korumaktadır.

    eser, 850 beyitten oluşur ve failatün, failatün, failün veznindedir. örnek verecek olursak;

    osman’ın begligi ve durumu

    oldı osman bir ulu gazi kim ol*
    nereye kim vardıyise buldı yol*
    her yana berbidi bir bölük çeri*
    ki el uralar, katl edeler kafiri*
    bilecügi feth etdi ol namdar*
    inegöl ile dahi köprühisar*
    durmadı, her yana leşker saldı ol*
    az zamanda çok vilayet aldı ol*
    kafiri yıkub yakub ol namdar*
    bursa ve iznigi eyledi hisar*
    eyle takdir etdi hak azze ve cel*
    ki almadan ol ikiyi erdi ecel*

    bu eser, türk dil kurumu yayınları arasından nesr olunmustur. piyasadan temini cok zor olan bu eseri, zannediyorum eren kitabevi bulmak mümkündür.

    ahmedi’nin bir diğer eseri, cemşid ü hurşid’tir. 5000 beyitlik bir mesnevi olan bu aşk hikayesinin, dinleyenlerin gözlerinden yaşlar süzülmesine neden olduğunu bu fakir, kendi gözleri ile müşahade etmiştir.

    ahmedi, tarihü’l-ervah isimli 4000 beyitlik mesnevisinde, ilginç bir şeylerin peşinden koşmuştur. eskiler derler ki, ahmedi pek bir uçkur sevdalısı imiş. işte bu eserinde de sağlıkla ilgili bir mesnevi hazırlıyorum diyerekten, nerede zevk verici madde var hepsine değinmiştir. cima ve cimaya ilişkin meseleler mesnevi de tafsilatlı bir biçimde irdelenmiştir. atsız, bu eser için “hem şairin, hem de süleyman çelebi’nin mizacına uygundur”* der.

    bu eserlerinden başka bir divanı, hayretü’l-ukela isimli bir türkçe kasidesi, kaside-i sarsari şerhi ve mirkatü’l-edeb isimli eserleri de mevcuttur. fakat bu garibanın* bu metinlerle herhangi bir isi olmamistir*
  • ayrica misirli ahmet in mel de cabra albumunde yer alan harika bir parcadir
  • elüme bir kadeh sunarsa dilşâd
    gide başdan humârum ola dil şad

    yıkuk gönlün yapılmak ister isen
    uralum ‘îşe girü tâze bünyâd

    nişe bir dem olalum bî-mey ü ney
    bilürken ‘ömr k’olur ney bigi bâd

    giceler itmişüz sübbûha tesbîh
    sabûha virelüm bir subh-dem dâd

    ko evrâdı ki rahmet perdesinde
    inildüdür eser iden ne evrâd

    irem gülzârını yâd itme k’oldı
    cemâlünle cihânu uş cennet-âbâd

    ne cân kodı ne’akl u ne dil ü dîn
    gözün efsûnı zî câdû-yı üstâd

    yüzüni âyinede görmek içün
    eridi ‘aşkınun odında pûlâd

    gözünden dicle akdı ahmedî’nün
    yıkalı gönli bağdâd’ını dilşâd

    (bkz: mefâ’îlün mefâ’îlün fa’ûlün)
  • serbest cagrısım:
    (bkz: mahmud ahmedinejad)
  • 19. yy'in sonunda kendini mehdi ilan eden mirza gulam ahmet isimli sahsiyetin bu ilanina inanarak, kendisini takip eden din. muslumanligi tamamen dislamamakla birlikte, hz muhammed'den sonra gelen son peygamber mesih'in ahmet olduguna inanirlar. cogunlukla kuzeybati hindistan, pakisan ve dogu iran civarinda bulunuyormus takipcileri.
  • sultan 3. ahmet devrinde, bursa ve üsküdar'da dokunan çatma türünde ipekli kumaş.
  • kaleme aldığı yusuf u zeliha mesnevisinde harikalar yaratmış, ince söyleyişlerin şairi.

    "giceler feryad u efganum uyutmaz alemi,
    sem'ine irmez aceb bu ah u zarum hayf hayf" *

    aşıklık hali daha güzel nasıl anlatılabilir ki?

    * geceleri feryat figanlarım alemi uyutmaz; bu ahlarım ve ağlayışım kulağına gelmez mi, hayf hayf!
    (vezin gereği hayıflanma kelimesinin ünlem hali olan hayf'lar uzun okunur; beyti yüksek sesle okurken aşığın ahlarını bu kelime sayesinde canlı canlı duyar gibi olursunuz.)
  • bu gece redifli gazelin sairi.

    sabâ mesîh-dem olup bahârdan bu gece *
    hıtâ'ya benzedi gülşen nigârdan bu gece *

    sabuh içmedi gündüz çemende gül-ruhsar *
    bu nerkisün gözü nedir humârdan bu gece *

    müzeyyen oldu reyâhin bezendi bâğ-ı çemen *
    meğer ki bâğa haber geldi yârdan bu gece *

    ne dil-nevâz göründü vü hem ne cân-efrûz *
    murâda erdi gönül rûzgârdan bu gece *
hesabın var mı? giriş yap