• ibrahim tatlises'in bir kadin matinesinde canli kaydedilmi$ album. a$iksin, kadifeden kesesi, beyaz gul kirmizi gul, fosforlu cevriye gibi olaylar var icinde.
  • birçoklarınca fosforlu cevriye olarak bilinen başrollerini türkan şoray, tanju gürsu ve önder somer'in paylaştığı yönetmen koltuğunda nejat saydam'ın oturduğu, senaristliğini ise bülent oran'ın yaptığı afişine hasta olduğum türk filmi. özellikle afişteki bacağından bıçak çıkartan ve erkeksi bakışlar atan türkan şoray`` hafif balık etiyle çok etkileyici durmuştur. filmin yapım şirketi de amaç film olur ve aynı grup sadece senaristi türkan şoray olarak değişerek buruk acı filmini de çekerler.
  • fantastik bir turkan soray, tanju gursu filmi. kendi halinde devam eden bir on dakikadan sonra senaryo oyle bir ucar ki tutabilene askolsun. bir noktadan sonra "yok devenin nali" raddesine varir film. neden fantastik diye tanimladigimi spoiler icerecek sekilde anlatmak zorunda oldugumdan kimse okumasin devamini. hatta ben bile gozlerimi kapatarak yaziyorum ta o kadar.

    madde madde aciklayalim;

    - istanbul'un orta yerinde bildigimiz greyder ile uranyum cikartmaya calisan kotu kisiler vardir. zaten uranyum dedigin yer elmasi gibi topragi eseleyince cikarilabilen bir maden degil mi?

    - babasinin olumunden sorumlu tutulan cevriye polisten kacar denize atlar, karsi kiyidan cikar. tamamen rastgele gelisen bu olayda tesadufen girdigi evde kendisini karsilayan kisi sonradan ogrenecegi uzere polis teskilatinin bir numarali elemanidir (kitipiyoz). polis teskilati o zamanlar asmis bir algoritma ile calismis olsa gerek ki kizin yapacagi hamleleri hic hatasiz onceden kestirip gerekli yere sahte kimlikle elemani (kitipiyoz) yerlestirirler. hayir arkadasim nereden biliyorsun sahilin o bolumune cikip o eve girecegini? nasil bir olasilik hesabidir bu?

    - hayatini kitap okuyarak gecirmis fosforlu cevriye kitipiyozun yaninda iki gunde kirk yillik argoyu kapar, kapmakla kalmaz icten ice benimser. buna ragmen kimlik bunalimi yasar, bir argo bir istanbul turkcesi konusarak sizofreni'ye adim atar.

    - hintli mihrace kiliginda otele yerlesen kitipiyoz ve fosforlu sahneye cikip turkce sarki soylerler. kiyafetlerine varana kadar herseyleriyle hintli olan bu kisilerin turkce sarki soylemesini kimse yadirgamaz ustelik alkislar.

    - camgoz diye bir karakter vardir ki tek basina film serisi cekilmeyi hakeden ultra fantastik bir kisiliktir. bu keltos tahminen yedikule zindanlari tarafinda bir yerde kendine saray yapmis icinde cariyelerinden yaldizli duvarlarina kadar hicbir seyi eksik etmemistir. teskilatin (bunlar kotu adam teskilati) 2 numarali adami olmakla ovunur. artistin krali olmasina ragmen bir numarasi gorulmez film boyunca.

    - uvey annelerini sevmiyor diye kizlarina "koynumda yilan beslemisim" diyen super zeki baba olerek en hayirli isi yapmistir.

    - uvey anne dediysek oyle aliye rona gibi klasik anne sanilmasin, bu kadin greyder ile uranyum cikarmaya calisan kadindir. ustelik kocasi "hayir" diyince "ama beni cok kiriyorsun, muhendislerin yaninda rezil ettin" diyecek kadar da enteresan bir insandir. ona buna kumpas kuran bu ileri goruslu kadin sonunda butun bir duvari pencereyle beraber yikip asagi duserek olmesiyle "kamyon gibi kadin" tanimini ziyadesiyle hakettigini belgeler.

    - yegen rolu yapan uvey annenin sevgilisi bayilan kadinlara yumulur, ama bunu sadece kafasini bayilan kadinin boynuna gomup saga sola sallamak olarak yerine getirdigi icin aslen iktidarsiz oldugu barizdir.

    -film boyunca kitipiyoz diye anilan, argoyu agzindan dusurmeyip kabasabalikta sinir tanimayan sahis filmin sonunda bir anda bahriyeli rutbeli piril piril bir adam cikar. buyuk ihtimalle bu adam da psikozdan muzdarip biridir. hatta buyuk ihtimalle bu rol kafka'nin gregor samsa'sina bir gondermedir.

    buyuk ihtimalle senaryonun giris cumlesi de soyledir; "bahriyeli subay bir sabah uyanir ve kendisini devcileyin bir kitipiyoza donusmus olarak bulur". (bkz: donusum)

    neseli filmdir. tanju gursu oyunculugunu konusturur. camgoz karakteri kult mertebesindedir, bim bam bom.

    not: evet efenim bu filmin adi fosforlu cevriyem'dir, fosforlu cevriye degil.
  • nefis argosuyla dudak ısırtan film.
  • ibo'nun kadinlar matinesinde kaydedilen konseri icin konusucak olursak tek kelimeyle zirvedir.

    ilerleyen yasiyla ibo'nun sesi oturmus o asiri tiz ton gitmistir. sarki soyleme konusunda da kendine guveni iyice gelmis, nameden nameye ucmaktadir. 80lerin sonundan 90larin ortasina surecek altin cagi baslamistir ibo'nun. sadece surdaki 30 saniyelik kismi dinleyin, ne dedigimi anlayacaksiniz.

    90larin ortasindan sonra da bu sefer gereksiz es verir nota uzatir olmustur. sarkilari sakiz etmeye baslar maalesef. yuksek seslere cikislarini ve namelerini artik cok daha fazla secerek yapar.
  • an itibariyle show tvde verilmekte olan film. kalan son nöronlarım da yavaş yavaş yanmaya devam ediyor.
  • --- spoiler ---
    türkan şoray'ın dantelli çorabına sıkıştırdığı pıçağı hain düşmana fırlatışı ve kıtipiyozun bahriyeli çıkışı.. hey gidinin. işte bunlar hep uranyum. cevriyenin de fosforu oradan.
    --- spoiler ---
  • tatlıses'in 1988'de çıkardığı konser albümü. satış rakamı olarak aynı yıl çıkardığı kara zindan'ı geçmiştir. tüm albüm emre plak tarafından youtube'a yüklenmiş.
  • çıktığı yıl nereye gitsem (sokakta, minibüste, okul servisinde) karşıma çıkan dinlemek zorunda kaldığım albüm. kasetten aklımda kalan ise şarkıları değil bir kız çocuğunun bir kaç kez o tatlı sesi ile ibo'dan allah allah şarkısını okumasını istemesi. ibo 'vallahi okuyucam billahi okuyucam' diyordu aralarda ama okudu mu hatırlayamadım. youtube'ta baştan sona tekrar dinlemek gerek albümü ama emre plak'ın kanalında o konuşmalarının olmadığını fark ettim başka kanallardan full kayıdına bakmak lazım.
hesabın var mı? giriş yap