hier encore
-
charles aznavour şansonu. mösyö charles'ın, "daha dün yirmi yaşındaydım,yıllar ne çabuk geçti, haytalık ettim, gençliğimin değerini bilemedim, hey gidi" diyerek, melakoli karışık nostaljiyle söylediği pek güzel bir şarkı. (bkz: chanson) (bkz: edith piaff).
-
fr. daha dün
-
dany brillant'ın da başarıyla seslendirdiği bir charles aznavour şarkısı. "daha dün yirmi yaşındaydım" diye başlar "şimdi yirmi yaşım (yirmi yaşındaki halim) nerededir ? " diye biter. dany brillant'ın yorumu da güzeldir ve radyolarda arasıra çalınır. şarkının charles aznavour - patrick bruel düet ve canlı versiyonu da ilginç.
hier encore
j'avais vingt ans
je caressais le temps
et jouais de la vie
comme on joue de l'amour
et je vivais la nuit
sans compter sur mes jours
qui fuyaient dans le temps
j'ai fait tant de projets
qui sont restés en l'air
j'ai fondé tant d'espoirs
qui se sont envolés
que je reste perdu
ne sachant où aller
les yeux cherchant le ciel
mais le cœur mis en terre
hier encore
j'avais vingt ans
je gaspillais le temps
en croyant l'arrêter
et pour le retenir
même le devancer
je n'ai fait que courir
et me suis essoufflé
ignorant le passé
conjuguant au futur
je précédais de moi
toute conversation
et donnais mon avis
que je voulais le bon
pour critiquer le monde
avec désinvolture
hier encore
j'avais vingt ans
mais j'ai perdu mon temps
a faire des folies
qui ne me laissent au fond
rien de vraiment précis
que quelques rides au front
et la peur de l'ennui
car mes amours sont mortes
avant que d'exister
mes amis sont partis
et ne reviendront pas
par ma faute j'ai fait
le vide autour de moi
et j'ai gâché ma vie
et mes jeunes années
du meilleur et du pire
en jetant le meilleur
j'ai figé mes sourires
et j'ai glacé mes pleurs
où sont-ils à présent
a présent mes vingt ans? -
candan erçetinin katlettiği şarkıdır da aynı zamanda.
-
(bkz: yesterday when i was young)
-
patrick bruel - charles aznavour düeti neredeyse mükemmele yakındır ama gereksiz bir koşma hakimdir parçaya ki rahatsız eder.
-
dany brillant yorumu harikadir..
-
tahminen bir 20 yıl sonra aşırı sert gelecek şarkı.bir arkadaşımın çocuğu ortaokula başlarken,belki birinin de ölüm haberini alıyor olacağım.şimdi dert ettiklerimi düşünemeyecek kadar meşgul olacağım.20 yaşındaki hayallerimden ne kadar uzak bir hayat yaşıyor olacağımı şimdiden düşünmek bile tokat gibi zaten.belki en "hayatta yapmam" dediğim işi yapıyor olacağım,saçlarımı zevk için değil artık çoğunluğu beyazladığı için boyatacağım,4'te yatmak bir hayal olacak,istediğim zaman sevdiklerimi göremeyeceğim hepimiz "meşgul" insanlar olacağız,annesiz-babasız kalmış olacağım belki de...
ilk 20 yıl öylesine hızlı geçti ki,daha dün yuvada öğle uykusundan nasıl kaytaracağımın planlarını yapıyordum,şimdi ise 2 sene sonra üniversite bitince ne yapacağımı kara kara düşünüyorum,etrafımdakilerin benden beklentileri arttı,hayatımın dönüm noktasındayım.
20 sene malesef uzun değil ve aslında çok kısa bir zaman sonra "ah 20 yaşım" diyeceğim.bu yüzden hüzünlü bir şarkı. -
daha dün
yirmi yaşındaydım
zamanı okşuyordum
ve hayatla oynuyordum
tıpkı aşkla oynamamız gibi
ve geceyi yaşıyordum
günlerim üzerine düşünmeden
zamanın içinde kaçışan
bir dolu plan yaptım
havada kalan
bir sürü umut kurdum
kendine kendine uçuşan
ve kaybolmuş kaldım
nereye gideceğini bilemez
-gideceği yeri- gökyüzünde arayan gözler
fakat toprağa konmuş kalple
daha dün
yirmi yaşındaydım
zamanı savurup saçıyordum
durmaya inanarak
ve onu geri almak için
hatta önüne geçmek için
koşmaktan başka bir şey yapmayarak
ve soluğumu kestim
geçmişi boşvererek
geleceğe kurarak
kendimden önceydim
tüm tartışmalarda
ve fikrimi sunardım
iyiyi istediğimi söyleyen
dünyayı eleştirmek için
küstahlıklarla
daha dün
yirmi yaşındaydım
fakat kaybettim zamanımı
delilikler yaparak
sonunda bana
kesin hiçbir gerçeklik bırakmayan
yüzümdeki birkaç çizgi
ve can sıkıntısı korkusu dışında
çünkü aşklarım öldü
daha başlamadan
arkadaşlarım gitti
ve geri gelmeyecekler
benim hatam yarattığım
etrafımdaki boşluk
ve hayatımı ziyan ettim
ve genç senelerimi
en iyisinden ve en kötüsünden
en iyisini atarak
gülümsemelerimi dondurdum
ve gözyaşlarımı buz kestirdim
şimdi neredeler
şimdi benim yirmili yaşlarım ? -
charles aznavourun muthis soyledigi sarki. danny brilliant ise bir baskadir. daha farkli, daha hizlidir. tipki paris gunleri gibi. kac defa giderseniz gidin, paris ozlemi insani aldiginda kimin soylediginin bir onemi kalmaz. parisin onemi her kiside farklidir, pariste dikkat edilenler kisiden kisiye degisir. kimi operaya vurulur, kimi montmartre in buyusune, kimi sadece louvre a, kimi seine in kenarindan yurumeye ya da koprulerde durmaya.. kimi banliyolerinden birinin en anlamsiz sokagina.. bu en anlamsiz sokakta yapilmasi en anlamsiz sey, bu sarkiyi dinlemektir. cunku o an bilemezsiniz, o anlamsiz sarkinin o neden bulundugunuzu hicbir sekilde tanimlayamayacak o manasi olmayan yeri. sokaklarini bilseniz de, pariste baska bir yerde vakit gecirmek mantikli olandir. bazen aranan o degildir. mana dedigimiz sey, bir yerin manasizligini ne zaman aciklayabilmis ki? istanbulda bogazda da hayatinizin manasini bulabilirsiniz, gaziosmanpasada, eyupte, balatta da. oralar da istanbuldur. parisin banliyosu de parisindir, paristedir. onemli olan hislerdir, dusunulenlerdir. istanbuldur, paristir, new yorktur. parisi yasamak turistler icin zor olmadi hic, hicbir zaman da zor olmaz. fazla degil, maksimum 5 gun yeter. gorur, doner, anlatir, yasamis sayarsiniz kendinizi.
ama oyle degildir.. paris de istanbul gibi baskadir. baska oldugu asikardir. sehrin kasvetinin icinde oyle bir ruh yatar ki.. donem donem, buram buram cagirir adami. gel der, senin bana ihtiyacin var. turist olarak gittiyseniz hissedebilirsiniz hisliyseniz, birden fazla giderseniz yasarsiniz parisienmis gibi. ama cagirir. gaipten sesi kullanir, ozleminizi kullanir, hastasi oldugunuz yerleri kullanir, kasvetini kullanir.
en tehlikesi bir sarkiyla cagirmasidir. ozellikle hier encore gibi bir sarkiyla. bu sarki adami eiffel tour a suruklemez, champs-elysees istegiyle doldurmaz benligi. o banliyode, o manasiz dediginiz sokaga cagirir. bu sarkiyi dinlediginiz yere.. hissedilen onemli bile olmayabilir, cagiran paristir. onun icin bu sarkiyi paristeyseniz ya da paristen donmekteyseniz dinlemeyiniz. sonra krize girebilirsiniz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap