kaynaşmak

• (bkz: cem yilmaz)'in da slk kullandigi bir hede..
• küçükken annemle güne gittiğimde evdeki diğer salak çocuklar ben içeri girince garip garip bakarlardı,annem de sırtımdan hafifçe iterek hadi kaynaş arkadaşlarınla derdi.kaynaşırdık da.. ama alıştırdı hazıra şimdi de birinin arkadan itmesi gerekiyor.annemin çocuk eğitimindeki bu büyük hatası , oğlunun ileride topluluk içine girmekte zorluk çekmesine hatta karşı masadaki kıza tanışmak için gidememesine neden olmuştur.peki kötü mü olmuştur? tabi ki hayır.. kızın sevgilisi 5 dakika sonra geldi masaya^*
• ege bölgesinde (belki diğer yerlerde de kullanılıyordur) çok hareket etmek, yaramazlık yapmak anlamında kullanılır.
  örnek kullanım;
  "kaynaşmayın, dayıca oturun" - "yaramazlık yapmayın, güzelce oturun"
  
  bu eylemi yapanlara kaynaşık denir.
  
  (bkz: #2516669)
  
  ayrıca;
  (bkz: #14946267)
• alışmakla ilgili bir davranış sözcüğüdür. kaynaştırma öğrencileri olurdu ilkokullarda; farklı, çoğunlukla geri özellikleri olup üst/normal düzey çocuklarla birarada tutulup ilerlemesi ve büyük grubun onu kabullenmesi için.
  
  kaynaşmak fiilinin bitişmeye benzerliği var. birbirine kaynamak, birbirinin içine geçmek, birbirinde kaybolmak, birbirinin girdabı olmak kaynaşmak, bitişmeye farklı bir çağrışım üstünden denk.
  
  (bkz: kıynaşmak), bitişmek
  (bkz: yakımsak)
  (bkz: kaynaştırma öğrencisi/@ibisile)
  (bkz: kaynaştırma eğitimi)
  (bkz: kaynaştırma harfi)
  (bkz: füzyon/@ibisile)