*

  • enterasan bir durumdur, hiç beklemediğini hiç ummadığınız bir anda gelir içinize. örneğin gecenin bir yarısı otobüs beklerken arkadaşa mesaj yazacağınız sırada yazdığınız kelimeler hatta isminiz dahi yabancılaşır size, "acaba kelime bu muydu yoksa atıyor muyum" diye kendi kendinize düşünürsünüz, hatta bu durumda "benim ismim gerçekten bu muydu" diye cüzdanınızdan çıkarttığınız kimlikteki yazıyla karşılaştırırsınız ancak da o zaman emin olursunuz, sanki "abi arabaya neden 'araba' demişler ki" geyiğini ciddi olarak içsel bir şekilde yaşamak gibidir... acayiptir...
  • bir kelime peşpeşe 10000 kere tekrarlandığında oluşabilecek durum. misal metanet kelimesi 60 tan sonra çok saçma, anlamsız gelmektedir insana hatta ne demek lan bu konumuna gelir insan
  • (bkz: tecrit/7)
  • isin garibi kafa karismis halde dur sununla ilgili birseyler yazayim sözlüge dediginizde bu kavrami anlatmak icin dogru kelimeleri tipki baskalari gibi düsünebilmek. halbuki öyle cok yaygin, her gün düsündügümüz, konusmalarimizda yer eden bir sey degil. cok sefer aklimdan gecse de bugün bununla ilgili birseyler yazmak icin kavrami kelimelere dökmem gerektiginde ilk aklima gelen sey kelimelere yabancilasmakti.

    neyse, mevzuya gelirsek, bu durum cok nadir kullandigimiz, duyunca sasirdigimiz kelimeler icin gecerli degil, ya da onlarla ilgili degil diyeyim. asil her gün karsimiza cikabilecek bir kelimenin birden bire "lan böyle kelime mi olur? kesin yanli$ bu, dogrusu neydi?" haline düsmesi denilebilir. mesela yarim saat önce answers kelimesinin sacmaliktan ibaret olduguna kalibimi basardim, simdi ise e bildigimiz ensirs iste diyorum. beyin bir muamma canim, vallaha..
  • an itibariyle çok feci şekilde ağustos kelimesine karşı duyduğum his.
    ağustos kelimesini doğru mu yazdım acaba diye internette araştırdım. o derece.

    hala yabancılaşmış olarak devam ediyorum. ğustos - a ğustos
    o nasıl kelime öyle ya? latince mi ne bu?
    sarhoş değilim. hayır.
  • alakasız zamanlarda yaşadığım bir durum. en mutlu olduğum zamanlarda ya da en mutsuz anlarımda, fark etmiyor; birden kullandığım kelime anlamsızlaşıyor.

    en son dün gece yaşadım. arkadaşıma ''hiç kimse bilmiyor.'' dedim. o anda, ''kimse'' kelimesi anlamını yitirdi. sanki bu dünyadan değilmişim de; ''kimse'' denen şeyle karşılaşmışım gibi hissettim. ''şey'' diyorum, çünkü o anda ''kimse'' bir kelime değildi.

    iyi ki; kısa süren ve aynı anda sadece bir kelime için hissedilen bir şey bu. aksini düşünmek delirtir...
  • yakın zamanda hoşlandığıma inandığım bir hanımefendiye karşı yaşadım bunu. kendisini hiç tanımıyorum. yani konuştuğumuz kadarıyla tanıyordum, fiziken hiç görmüşlüğüm yoktu. ama kafamın içerisinde gezen kıymetli dostlarım, kelimelerim, onunla konuşurken yabancılaştılar bana. sanki hepsi müthiş bir cümleyi vurucu yapan detaylardan çok, basit bir harf toplamına dönmüştü. hayır aforizma kasmıyorum, entel de değilim ama gerçekten farklı bir duyguydu bu. normalde güler geçerim bu tip başlıklara ama arada sırada geçmişi gözden geçirmek gerek.
hesabın var mı? giriş yap