452 entry daha
  • ufakken, okulda parasız yatılı okuduğum zamanlar.. kısmen üniversiteye kadar sarktı. babamın gönderdiği mektupların zarfını ters çevirip yapıştırır, yanıt mektubunu öyle gönderirmişim, kız kardeşim hatırlattı. çoğu anımızı o daha iyi anımsar. kız kardeşim sıladan haberler geçen mektup arkadaşımdı. köyün hem haberini, hem tarihini, hem coğrafyasını ona sorarım.

    rüyaları anımsayamamak: içeriden, kendimizden gelen mektubu reddetmemek, ama bir kenara kaldırmak demektir. her düş kendi başına bir varlık, bir boyut; bir de şifreli mektup* gönderiyor olabilecek sağduyu, sağgörülerimizi taşıyabilir. tüm çağlar, kültürler düşlerle ilgilenmiştir. zamane çağımız ise düşleri forma sokmaya, iyice hırpalayıp parçalamaya çalışmakta. canımız, özümüz neyse, düşler, rüyalar da o. bir düş çok önemliyse, önemsenmek istiyorsa çeşitli şekillerde 'bu hayvan bir şey anlatmaya çalışıyor,' mesajını verebilir. örneğin aşırı heyecanlandırma, uykuyu bölme, dehşet içinde bırakma, tekrarlayıcı şekilde ziyaret etme, uyanıp tekrar uyuduğunda, veya ertesi günler-zamanlar aynı rüyanın devamını görme. insanın önemli olanı fark etmeme seçeneği yok, sadece uyur numarası yapanın kaldırılması zorluğu var. yaşam bunun için de çözümler bulur..

    zülfü livaneli'nin mektup şarkısı..

    "ama benim varlığımın merkezinde yatan bir ihtiyaç olan sana mektup yazışımı, mektuplarım açılmadan geri dönene kadar devam ettirmem herhalde normal. sana yazan insanı ve kafasının ne kadar çalkantılı olduğunu görmen gerek!" franz kafka - briefe an felice

    "saygıdeğer doktor kafka!
    sizden acil ricayla, sayın dr. brod'un da bölüm bölüm yayınlanmasında bir sakınca olmayacağını düşündüğü romanınızın ilk bölümünü, okumam için bize mümkün olduğunca çabuk göndermenizden memnuniyet duyacağımızı ifade etmek istiyorum; bana böcek* hikayenizin bir kopyasını veya aslını da aynı zamanda gönderirseniz çok memnun olurum." kurt wolff [briefe an felice'de]

    "fontane ödülünden neredeyse ancak gazeteler vasıtasıyla haberim oldu, bir de yayıncım beni daha önce, belirsiz bir şekilde buna hazırlamıştı." franz kafka - briefe an felice

    "ah, evet, bu mektup. bu cehennemin içine bakmak gibi, cehennemdeki biri yukarıdan başka birini çağırır ve hayatının nasıl olduğunu, nasıl yerleştiğini anlatır. önce bir kazanın içerisinde başlanır, sonra bir diğerinde, en sonunda bir köşede soğumak için oturur." franz kafka - briefe an milena

    "benim mektuplarımın seni üzdüğünü söylemekte haksız mıyım? ama haklı olmak** neye yarar? eğer senden mektup alırsam haklıyım ve her şeyim var, eğer almıyorsam ne hakkım var ne hiçbir şeyim, hayatım bile yok demektir." franz kafka - briefe an milena

    "aslında yazmadığım için özür dilemek zorunda değilim, neticede mektup yazmaktan ne kadar nefret ettiğimi bilirsiniz. şikayet etmek amacıyla değil, sadece genel bir gözlemimi aktarmak amacıyla söylüyorum, hayatımdaki bütün dertler mektuplardan ya da mektup yazma ihtimalinden kaynaklanmıştır diyebilirim. insanlar bugüne kadar beni hiç yanıltmadılar, ama mektuplar hep yanılttılar, işin ilginci başkalarının yazdığı değil kendi yazdıklarım. (...) mektup yazmak aslında hayaletlerle ilişki kurmaktır, bu hayaletler her bir mektubun, hatta bütün mektupların içine sızan ve her birinin diğerine şahit olarak destek verdiği; tabii ki sadece mektup yazılanın değil yazanın da hayaletidir. insanlar neden birbirleriyle mektupla iletişim kurabilecekleri fikrine kapıldılar! uzaktaki bir insanı düşünebilir, yakındaki insana elimizle temas edebiliriz, bunun dışındaki her şey insan gücünün ötesindedir. (...) insanlar hayaletlerin gücünü yok etmek ve doğal bir ilişki sağlamak, ruhları huzura kavuşturmak için trenleri, arabaları, uçakları yaptılar, ama hiçbir faydası olmadı, tüm bunların kaza yapmak için yapıldıkları aşikar. karşı taraf daha sakin ve güçlü, posta sisteminden sonra hayaletler telgrafı, telefonu, telsizi icat ettiler. onlar açlıktan ölmeyecekler ama biz çürüyüp yok olacağız." franz kafka - briefe an milena

    "eğlenceli mektuplara inanmıyorum artık, hatta şöyle düşünüyorum: artık hiçbir mektuba inanmıyorum, en iyilerinin bile içinde solucan bulunuyor." agy

    "birkaç çok eski mektup vardı, bazıları ta 1960'lardan kalmaydı, "canım canımcığım" gibi saçmalıklar yazılıydı bunlarda." anthony burgess - a clockwork orange

    "her mektup kuraldışıdır, çünkü eksiktir, söylenmemiş kalır, deneycidir." tomris uyar - ipek ve bakır

    (ilk giri tarihi:

    (bkz: mektuplar), mektubat/@ibisile
    (bkz: bir mektup/@ibisile)
    (bkz: epistle), epistola
    (bkz: mektuplaşmak)
    (bkz: aşk mektubu)
    (bkz: son mektup)
    (bkz: briefe an felice/@ibisile)
    (bkz: briefe an milena/@ibisile)
    (bkz: brief an den vater/@ibisile)
    (bkz: mektuplarıyla halikarnas balıkçısı)
    (bkz: albaya mektup yok/@ibisile)
    (bkz: turkish letters)
    (bkz: pnömatik posta), e-mail, e-mek adresi, e-posta
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap