• aşkın z sinde yer alan, uzun ve içinde bir çok hata bulunan hikaye.
  • cahit zarifoğlu'nun, beyan yayınları tarafından 2010 yılında basılan kitabı.

    içerisinde, daha çok dostluk kurduğu yazar ve şairlere gönderdiği mektuplar yer almaktadır. tabii bu mektuplar, sıradan bildiğimiz mektuplardan değildir. bu mektuplar kimi zaman bir sanat eleştirisini, kimi zaman bir edebiyat anlayışını, kimi zaman da bir dünya görüşünü anlatır. her biri kaliteli bir makale niteliğindedir.
  • uğur özakıncı'nın aşk'ın z'si kitabında yer alan uzun öykü.

    --- spoiler ---

    öyküdeki mektupların sonuncusu "unutma, sen zenginleşince paylaştığın şeyler fakirleşir." diye bitiyor. ıster istemez soruyorum, kimsin ey mektup sahibi?

    --- spoiler ---
  • zeynep avcı çevirisinden okuduğum incecik ama içi anlam yüklü oyun dizisi, mektuplar isimli kitap 2014 yılında nereden ve nasıl karşıma çıktı bilmiyorum fakat benim için bir inci tanesi gibi değerlidir. bu zamana kadar kaç kez okudum bu kitabı sayısını hatırlamıyorum ama içindeki cümleleri hafızamda yer edecek kadar okudum sanırım. abelard ve heloise'ten çağlarının eğitimli, bilgili ve duyarlı insanları oldukları bahsediliyor buna rağmen tarihe geçmelerinin öncelikli sebebi ise aralarındaki aşkı dile getirdikleri mektupları olmuş.
  • [max'ın* berlin'de olduğu zamanlarda seninle telefonla konuştuğunda, benim tasavvur edebileceğim üzere gayet neşeli ve güven duygusu içindeymişsin, bol bol gülmüşsün, ama arada şunu demişsin: "bu nasıl oluyor bilmiyorum, bana çok fazla yazıyor, ama mektuplar anlamlı bir noktaya götürmüyor, konunun ne olduğunu anlamıyorum, biz birbirimize yakınlaşmış değiliz ve bunun olacağının da işareti yok, şimdilik."] franz kafka - briefe an felice

    "aslında yazmadığım için özür dilemek zorunda değilim, neticede mektup yazmaktan ne kadar nefret ettiğimi bilirsiniz. şikayet etmek amacıyla değil, sadece genel bir gözlemimi aktarmak amacıyla söylüyorum, hayatımdaki bütün dertler mektuplardan ya da mektup yazma ihtimalinden kaynaklanmıştır diyebilirim. insanlar bugüne kadar beni hiç yanıltmadılar, ama mektuplar hep yanılttılar, işin ilginci başkalarının yazdığı değil kendi yazdıklarım. (...) mektup yazmak aslında hayaletlerle ilişki kurmaktır, bu hayaletler her bir mektubun, hatta bütün mektupların içine sızan ve her birinin diğerine şahit olarak destek verdiği; tabii ki sadece mektup yazılanın değil yazanın da hayaletidir. insanlar neden birbirleriyle mektupla iletişim kurabilecekleri fikrine kapıldılar! uzaktaki bir insanı düşünebilir, yakındaki insana elimizle temas edebiliriz, bunun dışındaki her şey insan gücünün ötesindedir. (...) insanlar hayaletlerin gücünü yok etmek ve doğal bir ilişki sağlamak, ruhları huzura kavuşturmak için trenleri, arabaları, uçakları yaptılar, ama hiçbir faydası olmadı, tüm bunların kaza yapmak için yapıldıkları aşikar. karşı taraf daha sakin ve güçlü, posta sisteminden sonra hayaletler telgrafı, telefonu, telsizi icat ettiler. onlar açlıktan ölmeyecekler ama biz çürüyüp yok olacağız." franz kafka - briefe an milena

    "figürde olsun, peyzajda olsun, duygusal bir melankoliyi değil, gerçek ve derin acıyı anlatabilmek isterdim. kısaca, o denli ileri gitmek istiyorum ki, yapıtlarımı görenler 'bu adam çok derinden hissediyor, sevecenlikle hissediyor' desinler -sözde kabasabalığıma karşın, belki de bunun yüzünden." vincent van gogh - theo'ya mektuplar

    "şans (kader) güçlülere yardım eder/güler." (lat. fortes fortuna adiuvat) genç plinius - mektuplar (6 16)

    (bkz: mektubat/@ibisile)
    (bkz: mektup/@ibisile)
    (bkz: correspondance)
    (bkz: news from home)
    (bkz: briefe an felice/@ibisile)*
    (bkz: briefe an milena/@ibisile)
    (bkz: mektuplarıyla halikarnas balıkçısı/@ibisile)
    (bkz: bırak seni seveyim mektuplar)
  • tahsin yücel'in "komşular" isimli eserinde yer alan bir öykü.

    bana göre bugüne kadar yazılmış en güzel on türk öyküsünden biri.
  • "...size kendimden bahsedecek olursam ,bu yaşta hâlâ bir çocuğum ben. inançsız, şüpheci ve galiba da (hatta buna gerçekten eminim) hayatının sonuna kadar böyle kalacak bir çocuk."

    #mektuplar * #fyodormihayloviçdostoyevski
  • platon bu kitabında bir nevi hayatının kısa ama önemli kısmının otobiyografisini yazmış diyebiliriz. en büyük amaçlarından biri olan bir kralın, filozof-kral kimliği kazanması için çabalarını ve yaşadığı zorlukları anlatıyor bu kitapta.
    kitap adından da anlaşılacağı üzere mektuplar içeriyor. o dönemin krallarından biri olan dionysios'a yazmış çoğu mektubunu. ona bir kralın filozof-kral olması gerektiği ve bunu nasıl gerçekleştireceği konusunda bilgi veriyor. dionysios ile eşinin kardeşi olan dion arasında uzlaşma sağlamaya da çalışmış. bu konuya da ayrıntılı bir şekilde yer vermiş, aralarında bir nevi elçi görevi görmüş.
    (bkz: dionysios)
    (bkz: dion)
  • “bugün alman edebiyatını çalışmak için thomas mann ve herman hesse’nin yazgılarından ve eserlerinden daha iyi araç yoktur” der edebiyat eleştirmeni volker michels. kuzey almanyalı bir burjuva ailesinde varlık içinde büyüyen thomas mann ile güney almanyalı misyoner bir babanın evinde büyüyen herman hesse’nin insanlık tarihinin en kanlı savaşlarından olan ikinci dünya savaşı sürecinde savaşın tuhaflığına, diplomatların basiretsizliğine, nazilerin vahşetine,
    milliyetçilikten beslenen tecrit ve ötekileştirmeye karşı durup almanya avrupa’nın kaderi için düşündükleri ve ürettikleri göz önüne alınırsa, michels’in haklılığı ortaya çıkar.

    aralarındaki büyük zıtlıklara rağmen 50 yıllık büyük bir dostlukları da bulunan alman edebiyatının nobel ödüllü bu iki devinin 1910’dan 1955’e kadarki mektuplaşmalarını ve yer yer kendi kitaplarına ait değerlendirmeleri içeren 'mektuplar' kitabı, yayımlandığı tarihten itibaren iki yazar arasındaki büyük dostluğun yanında dönemin edebiyat, sanat, yayıncılık dünyasına ışık tutması açısından da önemlidir.

    volker michels ve anni calsson’un 1975 yılında yayınladıkları kitap, nuriye gülmen tarafından çevrilerek ocak 2017’ de türk okurlarla da buluşturuldu.
hesabın var mı? giriş yap