*

237 entry daha
  • birincil olarak; aynı anadili konuşuyor olduğumuz için çok zorlanmadan ve bazen karmaşıkları tercih etsem bile mümkün olan en kısa cümlelerle derdimi anlatıp, diğerlerininkini anlayabildiğim topraklardır.

    sonra ama asla ikincil olmayan; "evim ve çok büyük bahçesi" olarak algıladığım bu bölgede çoğunlukla özgürce hareket serbestimin olmasıdır onu bana ait hissetmeme sebep.

    bisikletim ile 17 yaşında bir çocukken gittiğim evimden çok uzak bir köyde kültürel fark ve yöresel adetlere çabuk adapte olup çadırımda uyurken kendimi güvende hissedebilmemden dolayı benimdir.

    bir deprem sonrası koşmuş yardım ederken oradaki kardeşlere:
    kolon altında kalan bir çift bacağın sahibini kurtarmak için o bacakları kesiyorken yanında olduğum yunan sınır tanımayan doktoru elinde kazma-kürekleri ile linç etmek için sokak sokak "yunağn geldiğ bacak keğstiğğğ" diye tükürük saça saça bağırarak koşturan öküz sürüsünün karşısına dikilip, "durun bir izah edeyim" dedikten sonra onları 3-4 dakikalık bir konuşma ile az evvel yapılmış kesme hareketinin adamı kurtarmak için elde olan tek yol olduğuna ikna edebilmemdendir kendimi o hengamede bile güvende hissetmiş olmam.

    ihtiyacı olanı evime alıp yemek ve yatağımı paylaşırken yerim kalmamışsa bahçe ve balkonda da çadırlar kurarak kalanlara karşı görevimi bir tek an tereddütsüz sürdürürken, birinin gelip "bu bahçenin şu köşesi bundan böyle benim, artık buraya girme ve kuyudaki suyu da kullanma" derse bir anda çok değişebildiğim yerdir.

    kimseninkinin bir zerresinde gözüm olmayandır ve bu veya inanılan sonraki dünyanın nimetleri karşılığında satılık değildir!
    zira zaten kendisi nimet olandır.
    nokta.
188 entry daha
hesabın var mı? giriş yap