• gişe hasılatı ve eleştirilerden anladığım kadarıyla serinin en az sevilen filmi. bana kalırsa imdb'de 4.3 puan alacak ya da 4 dalda altın ahududu ödülüne aday olacak kadar kötü bir film değil. hele final müsabakasının sonunda çalan müzik pek gaz verici.
  • imdbde yerlere çakılan, ekşi sözlükte bile hakkında neredeyse hiçbir şey yazılmayan 80-90'lar çocukluğunun retro filmi. çoğu insana göre serinin gereksiz uzamasından ibaret olan film. bence underrated.

    serinin gidişatına bakılırsa ilk filmde larusso ve miyazaki ile tanışıp karateyi öğreniyoruz. epik bir finalle de klasik bir film olarak tarihe yazılıyor. ikinci filmde karakterimiz artık kendini daha geliştiriyor. okinawayı geziyoruz. üçüncü filmde ise karakterimizin çöküşü ve kendini toparlamasını izliyoruz. bir kahramının doğuş yükseliş ve geri dönüş hikayesi olarak bana luke skywalker'ın ilk üç filmdeki gelişimini hatırlatır.
    larussoyu kafalayıp turnuvaya sokan terry silver'ın ve beş parasız kalan john kreese'in larussodan intikam almaya çalışmasını anlatıyor. miyagi yapma etme desede terry silver, larussoyu karanlık tarafa çekmeyi başarıyor.

    başta seriyi uzatmak için gereksiz çekilen bir film olarak gözükse de bir karakterin evrimi, yaptığı hataları, çöküşünü ve tekrar ayağa kalkmasını anlatmaya çalışmasından dolayı hak ettiği yerde olmadığını düşündüğüm filmdir. filmde kullanılan sembol bonsai ağacı. sürekli bonsai ağacının peşinde koşuşturup duruyorlar. özellikle bay miyaginin bu ağaca çok değer vermesi ve onda huzuru bulmasını gözümüze sokuyor. çünkü bonsai ağacı yeryüzündeki insanın doğa ile uyumunu, dinginliği ve huzuru simgeler. dark side'a geçen larussonun miyagi ile tartışmaları filmi güzelleştirse de bu sahneler biraz daha uzun ve güzel anlatılabilirmiş. her filmde başka kızla flört eden deli fişek larusso bu filmde de yeni kız buluyor. kız sevgilisinin olduğunu söylüyor ve arkadaş kalıyorlar. film ikilinin ilişkisinin bokunu çıkarmaması yönünden de güzel. kötü karakterlerimize gelirsek john kreese depresif bir görüntüde karşımıza çıkarken, terry silver filmde çok abartı bir kötü olarak karşımıza çıkıyor. gülüşü mimikleri, zenginliğinin sürekli vurgulanması onu özensiz oluşturulan bir kötü adam olmaktan ileriye taşıyamıyor. onun dışında filmin final sahnesi ise çok zayıf. bir üçlemenin finali, özellikle ayağa kalkma hikayesini anlatan bir hikayenin finali çok daha iyi bir şekilde yapılabilirmiş. larusso maç boyunca mike karşısında çok çok etkisiz. sadece kaçıyor ve sürekli darbe alıyor. mike artık eğilip larusso ile dalga geçiyor. miyagi bu sahnede it's okay to lose to opponent. must not lose to fear! diye sesleniyor. miyagi de hem konuşma tarzı hem de bilgeliği açısından yodaya benziyor. ve maç boyunca hiçbir şey yapmayan larusso, mike'a tek atıyor. daha dandik yapılabilir miydi acaba bu sahne?

    yine de filmi vermeye çalıştığı mesaj bakımından sevdiğimi söyleyebilirim. bonsai ağacı üzerinden verilen ''strong roots = strong tree'' repliği ile sen ne kadar dark side'a düşmüş olsan da çökmüş olsan da köklerin sağlamsa geri ayağa kalkabilirsin...
  • the karate kid part ii'da uzaklaşılan dövüş temasının geri kazanımı bu film adına olumlu, ancak senaryonun geri kalanı epey dandik. yan, ortaya çıkan sonuç, bazı karakter eklemeleriyle kült sayılan ilk filmin kötü bir taklidi şeklinde. (bkz: #136519390)
hesabın var mı? giriş yap