3 entry daha
  • binlerce şehit verilen, bir çok insanın acı çekmesine neden olan yemen, kanuni* döneminde mısır valisi hadım süleyman paşa'nın birinci hint seferi sırasında (1538) geçirilmiş, fajat bir süre ayrı eyalet olarak idare edilmiş. bir ara çıkan istanlar bastırılmış ve sonunda yemen, mısır valisi tarafından keisn olarak osmanlı ülkesine katılmış(1568).
    buna rağmen yemen, daima osmanlı ülkesinin bir sömürücüsü olmuş, ne orduya tek asker ne hazineye tek kuruş vermemiş olsa da, durmadan yük olmuştur. buranın yabancılara karşı korunması için bile anadolu ve rumeli'den askerler gelirmiş. mekke ve medine gibi islam alemi için kutsal sayılan yerleri elde tutma isteği osmanlı devletine pahalıya mal oluyormuş.
    arap liderler ve yemen halkı, ingilizlerle anlaşma imzalarlar ve birleşip osmanlı'ya karşı savaşırlar.
    osmanlı kuvvetleri arabistan yarım adasında çok zor durumda kalır beş cephe açılmış, tek başına osmanlı'ya karşı ingiliz ve arap birlikleri savaşırlar. bu yüzden bu savaşa umutsuzca, daha köylerinden çıkarken savaşa giden gençlere dönmeyecek gözüyle bakılmış. 130.000 civarında 12-30 yaşları arasında gencin öldüğü bu savaşa asker gönderen ailelerin yaktığı türküdür bu da.
  • yavuz bingöl'ün söylediği halinin başında şöyle bir giriş vardır:

    şu yemene giden sular akmıyor
    cerrah gerek(gelip?) yaramıza bakmıyor
    yiğitlerin hiçbirisi kalkmıyor
    yemen çöllerinde kaldım allah

    ayrıca türkünün tamamını değil, yalnızca

    "mızıka çalınır düğün mü sandın
    al yeşil bayrağı gelin mi sandın
    yemene gideni gelir mi sandın

    dön gel ağam dön gel dayanamiram
    uyku gaflet basmış uyanamiram
    ağam öldüğüne inanamiram"
    kısmı vardır.
110 entry daha
hesabın var mı? giriş yap