151 entry daha
  • anlaşılamayan kavramlardan.

    teslimiyet, tahakküm, iman veya inanç değildir kastedilen.

    onları sevmek, kaderi değil, kolayı sevmektir.

    nietzsche'nin yaşama olan tavrının hatta yaşamın ona olan tavrının -aksiyon/reaksiyon- altında yatan bakış açısı, tıpkı ihtiyar taşçı metaforunda olduğu gibi, kendin olabilmek, kendini kabullenmek, kendinle barışmak, nihayetinde kendini sevmektir.

    çünkü en zoru odur.

    kişi ruhunu ne kadar baskılarsa, gerçeklerle arasındaki ilişki aynı oranda açılır.

    gerçeklere ne kadar uzaksa kendisine ve nihayetinde yaşama da o kadar uzaktır.

    kişiye kendi derisi dışında giydiği hiçbir kostüm 'tam' olmaz.

    amor fati kavramına dair en yalın anlatılardan biri de william shakespeare'in metafizik, tahakküm, inanç ve iman içermeyen şu tanımıdır;

    "dünyanın en büyük budalalığı şudur:
    talih yüzümüze gülmediğinde,
    ki çok sık olur.
    güneşe, aya ve yıldızlara mal ederiz kabahati
    hainleri semavi güçler yoldan çıkarır
    yıldızlardandır düzenbazlık ve hırsızlık
    arzın güçleri aldatır bizi ayyaş yahut yalancı olmak için
    hep ilahi kudretler neticesinde meylederiz kötülüğe...
    hepsi boş,
    ben her neysem o olacaktım yine
    gökyüzündeki en saf yıldız parıldasaydı bile doğduğum gece."
hesabın var mı? giriş yap