• banu alkan tarafindan karizmasi zedelenen yunan tanricasi.
  • en şakacı tanrıçadır.
    mitolojiye göre tanrıça afrodit doğan her bebeğin yanına gelir ve yüzüne bakarmış. istediği bebeğe göğsündeki memeliği verirmiş. bu memelik içinde seksiliği barındırırmış. tanrıça hera bile , ara sıra büyük tanrı zeus'u baştan çıkarmak için bu memeliği afrodit'ten ödünç alırmış.
    afrodit genellikle bu memeliği çirkin bebeklere verirmiş..
    eğer güzel kızlara verirse dünya zaten o kızların önünde diz çökermiş.
    (bkz: marilyn monroe)
    (bkz: michelle pfeiffer)
    bunu yalnız kız bebeklere değil isterse erkek bebeklere de verirmiş.
    onun için bazen yüzüne bile bakılmıyacak kızlar cillop gibi delikanlılarla evlenir. millet hayretler içinde kalır. fıstık gibi kızlar da angut gibi tiplere varır ki işin içinde çıkılmaz.
    sanırım bir yerlerde de afrodit'in gülmekten gözlerinden yaş gelir.
    bu da afrodit'in erkeklerden öç almasıdır. e sen tutar tanrıçaların en güzelini, hem de aşk tanrıçasını, tanrıların en çirkini ile hephaistos ile evlendirirsen olacağı budur.
    tanrıçanın intikam şakalarına katlanmak zorunda kalırsın.
  • göz kamaştıran bir güzeliğe sahip olan aphrodite güzellik tanrıçasıdır. efsaneye göre dalgaların köpüğünden doğmuştur. bir ilkbahar sabahı, kıbrıs adası kıyılarında kıpırtısız olan deniz birden bire köpüklü beyaz bir dalga ile hareketlenmiş, bu dalga ile birlikte bir sedef kabuğu kıyıya vurmuştu. sedefin kapağı açıldığında içinden güzeller güzeli aphrodite çıkmıştı. beraberinde aşk tanrısı olan oğlu erosda vardı. kumsalda yürüdükçe bastığı yerlerde renk renk güzel kokulu çiçekler açıyordu.
    zaman tanrıçaları olan horalar onları karşıladılar ve önce aphrodite'i güzelce yıkayıp vücudundaki tuzlu deniz suyunu temizlediler. uzun saçlarını örüp başını altın bir taçla süslediler, üzerine tülden süslü elbiseler giydirip, boynuna kıvılcımlar saçan kolyeler taktılar. daha sonra onu ve oğlunu alıp olymposa çıkarttılar. olympostaki tanrılar bu güzeli görünce hayranlıklarını gizleyemediler.
    o günden sonra aphrodite güzellik ve aşk tanrıçası olarak olymposta diğer tanrı ve tanrıçalarla birlite yaşamaya başladı.
    aprodite güzelliği ile sadece tanrıların değil insanlarında gönlünü fethetmişti. insanların kalplerine sevgi ve aşk tohumları serpiyor onlara neşe ve sevinç veriyordu. diğer yandan kimi zaman bu neşe ve sevinç aşk acısına da dönüşebiliyordu. güzel tanrıça gücünü sadece insanlar ve tanrılar üzerinde göstermezdi. o tüm tabiata söz geçirebilirdi. tek bir tatlı bakışıyla kudurmuş dalgaları sakinleştirir, nefesi ile deli gibi esen rüzgarları dindirirdi. yeryüzünde her şeyi o diriltir, o canlandırırdı. kurumuş çiçekleri tekrar canlandırır, dünyayı süsler, güzelleştirirdi.
  • ilyada 'da zeus ve dione'nin kızıdır,fakat daha sonraki kaynaklarda denizde köpüklerin arasından meydana gelen bir tanrıça olduğu yazılıdır.
    (bkz: venus)
  • yaratici tanrica afrodit ile yikici tanri ares geceleri bulusup, gün agarmadan ayrilarak iliskilerini gizlice surduruyorlarmis.ama bir gece uyuyakalmislar.gunes gokyuzundeki yerini aldiginda,hala yanyana uyumakta olan asiklar gokyuzune yakalanmislar.gunes gorduklerini hemen yetistirmis afrodit'in kocasi,surat yoksulu hephaistos'a.iki ciplak asigi bir fileyle kiskivrak baglayip,teshir etmisler ihanetleri ibret-i alem olsun diye...
  • paris ve 3 guzeller yarismasi vukuatinda (digerleri hera ve athena) paris e dunyanin en guzel kadininin (bu helena oluyor ) askini vaadedip troya savasına sebep olarak, ortaligi ve yuce divan olimposu birbirine katmis, yedigi boku temizleyememis tanrica, temizlemek istese tanrica olmazdi zaten (neyse bu baska bi mesele) daha sonra dostumuz oddy gibi nice yigitlerinde basi yanacaktir elbette (hayir bu baska bi entry konusu olmaliydi). tabii bi de kocasini madara etmistir tum tanrilara ares ugruna. aslinda ask, sevgi, guzellik temsilcisinden cok bir cinsellik temsilcisidir kendisi bu yuzden diger bir cinsellik temsilcisi olan denizle icicedir, pek kimseleri takacagi yoktur. tabii zeus baba korkusu olmayan bazi terbiyesizler hadlerini asarak cok afedersiniz asifte demislerdir hanım kizimiza kiniyoruz burdan cik cik cik olsa olsa hafif mesreptir kendisi olacak o kadar da koca venus bu boru degil hani.
  • üç güzellerden üçüncüsü.

    diğerleri için: hera ve athena.
  • doğuşunu hesiodos thegonia'da şu şekilde anlatır:

    uranos, gaia'dan doğan çocuklarını doğar doğmaz toprağın bağrına soktuğu için toprak ana şişmekte ve korkunç sancılarla kıvranmaktadır, bu yüzden son oğlu kronos'a bir tırpan verir, kronos da o tırpanla babasının hayalarını keser ve denize atar:

    dalgalı denize atar atmaz onları
    gittiler engine doğru uzun zaman.
    ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan,
    bir kız türeyiverdi, bu ak köpükten,
    önce kutsal kythera'ya uğradı bu kız,
    oradan da denizle çevrili kıbrıs'a gitti.
    oradan karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
    yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
    narin ayaklarının bastığı yerden.
    aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar,
    bir köpükten doğmuş olduğu için.
  • goethe'nin faust'ta cyprie dediği kıbrıslı demeye gelip, kıbrıs'ın deniz köpüğünden doğma afrodit/aphrodite'dir. (bkz: hermes/@ibisile)

    paphos veya paphia iştar'la kaynaştırılmış aphrodite anlamına geliyormuş. nerval'in kitabından öğrendiğim kadarıyla kıbrıs'ın ormanları tanrıça paphos'a adanmış. (bkz: baf/@ibisile)

    platon'un çok önemli diyaloğu/kitabı symposion'da azra erhat'ın olduğunu düşündüğüm dipnotta aphrodite'in imgesindeki ikilik hakkında şöyle yazıyor:
    [tanrıça aphrodite'te filozofların gördüğü ikilik iki ayrı şiir geleneğine dayanır: homeros aphrodite'i zeus ile dione'nin kızı biliyor, oysa ki hesiodos theogonia'da bu tanrıçanın doğuşunu şöyle anlatır: dünya kurulunca uranos (gök) karısi gaia (toprak) ile hüküm sürmektedir, ama uranos tanrılık tahtını elden kaçırmamak için gaia'nın çocuk doğurmasını istemez, ürünlerini karnına tıkar. gaia şiştikçe şişer, doğum sancılarıyla kıvranır, sonunda dayanamaz, kronos'u (zaman) gizlice yeryüzüne çıkarır. kronos da babasından öç almak için, uranos'un gaia'ya arzu ile yaklaştığı bir gece bir tırpanla yanına varır, erkeklik uzvunu kesip denize atar. uzuvdan fışkıran sperma denizlere bir köpük dalgası halinde yayılır, bu köpükten de aphrodite doğar. göğün kızı olduğu için bu aphrodite'ye göksel* deniyor. dione'nin kızı aphrodite için eflatun, "bütün halka ait, avamdan" anlamına gelen "pandemos"* sıfatını kullanıyor. biz bu sıfatı "orta malı" diye çevirdik.]

    ***
    savaş tanrısı ares* aphrodite'e tutkunmuş. homeros odysseia'da (viii, 266 vd.) bunların sevişmesini ve aphrodite'in kocası hephaistos'un onları nasıl suçüstü yakaladığını anlatır.

    (bkz: afrodit/@ibisile), venüs/@ibisile
    (bkz: euploia)
    (bkz: doriad)
  • zeus'un fingirdek kızı.
hesabın var mı? giriş yap