• insan bir kaynak değildir. kaynak bir kitaptır ya da ne bileyim katıldığı bir programdır. diyelim ki böyle bir şey söyledi ya da yazdı can dündar kişisi, onun da bir kaynağa dayandırması gerekiyor. atatürk le oturup kalkmadığı, dil kurultaylarında orada olmadığı için bunun bir kaynağı olmalı.
    ikincisi azerbaycanca alfabede h, x, k, g, ğ, q harflerinin hepsi var fakat kemal kelimesi k harfiyle başlıyor. bilmeyen yamyam da ne diyor rakı masası da navnöynöm..
    türk dilinin binlerce sene öncesini bilen adam imzası güzel olmadı diye dile yön vermiş de falan filan. yamyamlara bak.
  • falih rıfkı'nın, q harfinin alfabeden çıkarılması ile ilgili anlattığı iddia edilen hatıranın bir kısmı şöyle;"...ataturk imzasında küçük harfler kullanıyor. gazi m.kemal diye atıyor imzasını önceleri. sonraları k.atatürk diye. ve q'nun küçük harfi q'yu sevemiyor bir türlü. eli k yı daha görkemli buluyor, imzasında..."

    falih rıfkı ile yapıldığı iddia edilen konuşmanın uydurma olduğu ya da falih rıfkı'nın arapça gramer bilmediği görülüyor. arapça'da kalın k kaf olarak adlandırılır ve q'ya denk gelir, ince k ise kef ile yazılır ve k'ye denk gelir. kemal, ince k yani kef ile yazılır. q harfi alfabeye alınmış bile olsa atatürk imzasını k. atatürk olarak atacaktı.
  • atatürk'ün büyük harfleri bilmemesinden ileri geldiği öne sürülen sevmeme hali. doğrudur, atatürk okuması gereken tüm metinleri ipad'i ile ekşi sözlük üzerinden okuyordu.
  • dedelerinin mezar taşında (bkz: queue) olanlara dert olmuştur.
  • aşağıdaki satırları falih rifki atay'ın "çankaya" adlı kitabından "tape" ettim. sanırım meseleye açıklık getiriyor.

    ...
    bu arada bir (q-kü) harfi tehlikesi atlattık. biz türkçe kelimelerde (k)nın ince seslilerle daima (k), kalın seslilerle (ka) okunduğunu düşünerek (q-kü) yü alfabeye almamıştık. ben yeni yazı tasarısını getirdiğim günün akşamı kazım paşa (özalp) sofrada:

    - ben adımı nasıl yazacağım? "kü" harfi lazım, diye tutturdu.

    atatürk de:

    - bir harften ne çıkar? kabul edelim, dedi.

    böylece arap kelimesini türkçeleştirmekten alıkoymuş olacaktık. sofrada ses çıkarmadım. ertesi günü yanına gittiğimde meseleyi yeniden ata'ya açtım. atatürk el yazısı majüsküllerini bilmezdi. küçük harfleri büyültmekle yetinirdi. kağıdı aldı, kemal'in baş harfini küçük (kü)nün büyütülmüşü ile, sonra da (k)nın büyütülmüşü ile yazdı. birincisi hiç hoşuna gitmedi. bu yüzden (kü) harfinden kurtulduk. bereket atatürk (kü)nün majüskülünü bilmiyordu. çünkü o (k)nın büyütülmüşünden daha gösterişli idi.
    ...
  • arap milletine ait olan 1000 yıllık yazı harflerinin değiştirilmesini halâ hazmedemeyen bedevi kalıntılarını sevindirmiş “söylenti”dir. atatürk’ün yabancı devlet adamlarıyla akıcı şekilde franszıca konuştuğu videolardan görülüyor ki, atatürk içinde q harfi bulunan fransızca dilini iyi seviyede biliyordu, dolayısıyla q harfini de gayet iyi biliyor ve yazabiliyordu. -p harfini yazabilen adam q harfini de yazar ayrıca.-
    kitap okurken fotoğrafı olmadığını iddia etmiş arkadaş, kitap okumadan o yılların en iyi harp akademisini günümüzdeki yüksek lisans derecesine denk gelen dereceyle kitap okumadan bitirmenin mümkün olmadığını da bilmez tabi. aynı arkadaş 10 tane işareti ezber edemiyordu derken, yine cumhuriyetin getirdiği laik demokratik sisteme olan haseti nedeniyle bir tarafından yalan atmak zorunda kalmış olacak ki, bahsettiği kişi günümüzde kullandığımız geometrik şekillerin isimlerini bile bilmem kaç yüz yıl sonra dilimize kazandırmış. yalanın bini bir para. atatürk filozofların sözlerini kendi sözleri gibi söylüyormuş, e hani bu adamın kitap okumadığını iddia ediyordunuz 1920lerde “en güzel filozof sözleri” diye google araması mı yaptı atatürk sizce, hepsini geçtim atatürk’ten önce hangi filozof “yurtta sulh cihanda sulh” demiştir.

    g ile ğ’yi bile karıştıran üniversite mezunu insanların yaşadığı toplumda iyi ki de q harfini alfabeye almamıştır.

    edit: imlâ
  • falih rıfkı yaşasaydı sorabilirdik: karşındaki adam tesadüfen cumhuriyet'in kurucusu olmamış, aksine taa askeri liseden itibaren bilgisi ve yetenekleri ile sıyrılıp öne çıkmış, çok iyi eğitim almış, tarih derslerimizde pek bahsi geçnez ama, ileri düzeyde fransızca bilen ve özellikle felsefe ve matematik konusunda çok okumuş ve çok yazmış bir insan. fransız düşünürlerini okumuş, onların cumhuriyet fikrini benimsemiş, model almış. çeşitli görevlerle fransa dahil yurt dışında bulunmuş, her milletten insanla konuşmuş, yazışmış...

    bunca okuma yazma içinde hiç mi q harfi görmemiştir acaba?
    alfabe devrimini "bir harften ne çıkar" diyecek kadar basit gören biri olabilir mi o devrimi yapan atatürk? cumhuriyet projesini gerçekleştirebilmek için gereken kültürel değişimin, toplumsal dönüşümün, şark-islam devletinden batı tarzı cumhuriyete geçişin anahtar hamlesi olarak yapılan harf devrimi bu kadar yüzeysel bir algılamayla yapılabilir miydi?

    mutlaka birçok benzeri karar vermek gerekmiştir ancak q için özel bir tartışma olduysa muhtemelen söylenmeyen, yazılmayan bir şeyler var orada.
  • kaynak falih rifki atay olmasına rağmen hiç açıdan mantıklı gelmeyen iddia.

    tüm devrimi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, geometri terimlerini türkçeye kendi çevirmiş hatta ders kitabına kadar kendi elleriyle yazmış bir devrimci olması nedeniyle bu konuda önceden herhangi bir fikri olmayıp falih rıfkı atay' ın kafakoluna geldiğine inanmam çok güç. en fazla falih rıfkı atay' ın öyle sanmasını istemiş olabilir diye düşünüyorum o da falih rıfkı' nın asparagas yazmayacağını düşündüğümden.

    yahu hiç bir fikri bile olmasa ömrünün bir kısmını yurtdışında geçiren, fransızca bilen, eğitime ilişkin her konuda dolu dolu bir insan en azından, bırakın yurt dışındaki diğer dostlarını, gönlünü çaldığı yabancı hatunlarla da mı hiç mektuplaşmadı? hey allahım yarebbim.
  • turkce, arapca gibi olmadigi icin duz, yalin ve gereksiz uzatmalardan her daim kacinan bir dildir. kaf olsun, kef olsun farketmez, zaten sonrasinda gelen sesli harf bozar harfin erkekligini.

    yazildigi gibi okunan ender dillerden olan turkce'de aksan olayi vardir. nitekim kazim'daki k'yi kaf olsun, kef olsun, istenildigi uzere okuyun, kulaga komik gelecek, ancak ayni anlami tasiyacaktir.

    eger k'ye q verilseydi, bu zaman da ince l icin ayri, kalin l icin ayri, ince e icin ayri, kalin e icin ayri harfler kullanmak gerekirdi.

    bu yuzden sapkali a olayina girer turkler. a'yi uzatacagi gibi, harfin ince mi kalin mi olduguna da karar verir bazen.

    bu nedenledir ki, ataturkun q harfini sevmemesi, dogal karsilanmasi gereken bir olaydir. cunku ataturk, zaten ogrenmesi gayet zor olan arap alfabesinden kurtardigi turkce dilini, en kolay ogrenilebilecek seviyede ve en yalin halinde tutmaya gayret gostermistir.
hesabın var mı? giriş yap