• karşısındakini kırmamak için kendini tutar ama belli bir yere kadar. sonra lafı öyle bir oturtturur ki karşısındaki hiçbir şey diyemez.
    zor güvenir, çabuk bağlanır, zor unutur.
    hafızası kuvvetlidir olur da yalan filan söylemeye çalışırsanız geçmiş olsun. ya da bir tartışma esnasında sizi en derinden vurabilir.
    soğuk nevaledir karşısındaki insanı tanıyana, güvenene kadar. o duvarı aşarsanız bir daha sizin arkadaşlığınızdan vazgeçmez.
    arkadaşları için yapmayacakları şey yoktur. depelenir mutlu etmeye çalışır, çıkar beklemeden. ama sonra gün gelir de zor günleri gelip, sizi yanında bulamazsa tek kalemde siler. öyle 1-2 senelik arkadaşlılarından bahsetmiyorum böyle 8-9 senelik arkadaşlığını bitirir.
    arkadaşlıkları öyle gelip geçici değildir. bir arkadaş olduğunuz zaman yakanızı bırakmaz.
    girdiği ortamlarda ilk çekingen kalır sonra ortamı çözer ve ortama göre hareket eder. ortamı sevmediyse siz onu yok sayabilirsiniz.
    inatçıdır, öyle bir damarı vardır ki siz siz olun damarına basmayın.
    duygusaldır, dışardan höt höt durduğuna bakmayın.
    yalnız ağlamayı tercih eder. sinirlenir ağlar, üzülür ağlar. kısacası ağlaktır.
    yolda engelli bir vatandaş görsün aman allahım içi nasıl parçalanır, böyle yüzü düşer. allah'a şükreder.
    kafasına koyduğu şeyi yapar. çabalar, yırtınır elde eder.
    çalışkandır ama üşengeçtir.
    bir işe başladığı zaman mutlaka sonunu getirir. ama o işe hep son gün başlar.
    bir defa hayır dediyse onu evete çevirmek imkansızdır. çünkü kafasında bir başak onu bitirmiştir. onun evet olma ihtimali yoktur.
    bile bile hata yapar. yaşayıp görmek ister. bu arada bir işi yaparken bütün ihtimalleri düşünür, ne olabilir ki en kötüsü bu olur ya der. işi yapar ve çoğu zaman en kötüsü olur.
    sevmediği insana direkt duygusunu belli eder. hani yanında 3. bir kişi olsun o bile anlar sevmediği insanı.
    öyle yanar döner değildir. bu 1 ise 1 dir. ertesi gün o 2 olmaz.
    özür dilemesini bilir, karşısındaki insanlardanda bunu bekler. özür dilemenin alçak gönüllülük olduğuna inanır.
    egoist insanlara ne kadar sinir oluyorsa alçak gönüllü insanlara bir o kadar sevgi besler.
    öpmenin değil sarılmanın sevgi belirtisi olduğuna inanır. öyle bir sarılacaksın ki böyle sıkı sıkı hiç bırakmayacakmışssın gb. mesela.
    detaylara takılır. olaylara yüzeysel bakmaz.
    eleştirir ama en çok kendini.
    kendine yakıştırmadığı şeyi giymez. istediği kadar moda olsun.
    çok büyük şeylerle mutlu olmaz, en ufak şeylere bayılır. gidip yok saatmiş yok telefonmuş değil ayıcık, jelibon, balon gb şeyler bir başağı mutlu eder. çünkü içinde ufacık bir çocuk vardır.

    işte böyle tanımışım sanırım, az biraz.

    bir şeyler eklemeyi unutmuşum aylar sonra gelen edit:
    kinci değildir. o yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmaz. eğer birisinden bir iyilik gördüyse 2 eli zorda olsa koşar gelir yardımına.
    başkasına işinin düşmesinden hoşlanmaz hatta düştüyse o işten vazgeçme potansiyeline bile sahiptir. bütün işlerini kendi halletmek ister. bunun nedeni sanırım, sonradan bu kişiden yaptığı iyiliğin lafını duymak.
    yeni bir şeyler öğrenmeye açıktır. siz anlatın o sizi dinler, öğrenir, kafasına takılanı sorar. hatta kafasına yatmayıp inanmaz ise gider bir de araştırma yapar.

    bir editleme daha yapmadan edemeyecegim:
    bu kadindan/kizdan hoslaniyorsaniz kesinlikle ilgi gosterin.
    bu kadina guven verin. guven verdikten sonra butun tabularini sizin icin yikar. ılk zamanlar bu hic mantikli degil, evet bu mantikli diyen kadindan eser kalmaz.

    bir edit daha yapamadan edemeyeceğim:
    bu kadın için zeka önemli bir unsurdur. zekayı sever, hayran olur. aptal demeyeyim ama kendi zekasının altında kalan biri ile birlikte arkadaş eş dost olması zordur.
    ayrıca çözemediği şeyler için uğraş verir. mesela karşına dengesiz biri çıktı. bu dengesiz deyip bırakıp gitmez. dengesiz olduğunu bildiği halde onu çözmeye çalışır.
  • stres topudur.
    dünyanın en cin bakışlı safıdır. kimse bu kadar saf (hatta bazen aptal) olacağına ihtimal vermez.
    aşırı detaycıdır. hem kendini hem de karşısındakileri yorar.
    karşısındaki insanın ona ne kattığına bakar ve ona göre hayatında tutup tutmayacağına karar verir.
    insanları kafasında önce tepelere çıkartıp sonra da yerin dibine sokma konusunda uzmanlaşmıştır.
    ortalık yangın yeriyken, itfaiyecinin yakasının ütüsünün bozuk olduğunu fark edecek tek manyak olabilir.
    aşırı duygusaldır. romantik değildir, karıştırmayalım. mum,çiçek vs salak gelir.
    sapyoseksüeldir.
    karizma sevicidir. alfa erkek arar. çakma alfa erkeklere önce bi kapılır gibi olur, sonra hayal kırıklığına uğrayıp tez biçimde def eder.
    yemekte ve yatakta deli iştahlıdır. başta ikisini de çaktırmaz. özünü anca yakınındakiler görür.
    ağzı -tatlı biçimde- bozuktur. kıh kıh gülmeyi, fesatlığı pek sever.
    eli lezzetlidir.
    sanatsal yönü kuvvetlidir.
    dağınık bir düzen manyağıdır.
    çelişki yumağı olabilir.
    çocuklara tahammül edemez ama inceden de bi sever.
    çok (çokçokçok) konuşur. muhabbetinin eğlenceli olması, bu gerçeği her zaman göz ardı ettir(e)mez.
    kafası hep meşguldür. ağzı bir şey anlatmaya devam ederken, beyni çoktan diğer konuya geçmiştir.
    mükemmelliyetçiliğin bokunu çıkartır; kendini bunalıma sürükleyecek hale getirir.
    kendisi de dahil, kim ne yaparsa yapsın, beğenmez.illa bi kulp takar.
    her şey -ama her şey- iyileştirilebilir.
    o aslında kusur aramıyordur, "bunu nasıl daha iyi bi hale getirebiliriz?" sorusuna cevap buluyordur sadece.
    insanları, daha iyi bir hale sokmak ister. motive etmeye çalışır. gaza getirir. dert dinler. sırdaş olur.
    henüz kendisi kadar iyi bir dost çıkmamıştır karşısına, muhtemelen çıkmayacaktır da.
    beklentileri çok yüksektir. zaman zaman bununla da çevresindekileri yorar.
    erkeklerin kafalarını karıştırmakta bir dünya markasıdır.
    çok içten ve sevgi dolu olması, sevgili olmak istediği anlamına gelmemektedir çoğu zaman.
    hem fesat/edepsiz(!) hem utangaç olmayı başarabilen yegane kadındır.
    denemekten korkmaz, gözü karadır.
    risk almayı sever ama mutlaka o riskin sonuçlarını hesaplamıştır kafasında. bu, riskin tanımına aykırıdır aslında ama kontrol manyağı başak, kendince içini rahatlatmak ister.
    bi şeylere önce çok heveslenir, sonra hop diye ondan bıkar.
    özgüven patlamasıyla yetersizlik hissini aynı bünyede bulundurma becerisine sahiptir.

    _________

    başak kadını gözünden erkeklerle uyum analizi yaparsak:

    koç erkeği- (deneyim bulunamadı)

    boğa erkeği - iyi muhabbet, evde oturmaktan fenalık geçirmece, bir tanesiyle süper,bir tanesiyle bok gibi seks, sonunda başağın üf bu ne ya demesi, boğayı çocuksu bulması, istiklal marşı ve kapanış

    ikizler - böhühühü (detaylar için bakınız: ikizler burcu erkeği / demesi kolay tabii)

    yengeç - bitane! en güzel prenses muamelesi yapan, en romantik, en tatlı... tabii ki başak tarafından kıymeti bilinmemiştir. fazla tatlı bulunmuştur.

    aslan - işte alfa be! yavru aslanım! simbam! sokakta yürürken halka arz eder gibi havaya kaldırasım gelirdi adamı. ama yürümedi. star ışıklarımız çatıştı zaar.

    başak- sevgilimsi oldu bundan bi tane. o bana ve bilgime hayran hayran baktı, entelektüel olarak nefis anlaştık fakat dünyanın en kıl adamı filan olabilir. almiyim, teşekkürler.

    akrep: aradığım adam, henüz karşıma çıkmadı.

    yay: hayatımın aşkı. babacan, şeytan tüylü. koruyucu. küçük ve güzel limanım benim. ve sonra fırtınam, felaketim, hasretim... önce özgürlüğüm, sonra gardiyanım. tuhaf adam. güzel adam.

    oğlak: yavvvvşak. kompleksli, yalancı. ay pardon herkesi harcamaya gerek yok durduk yere. bi tane tanıdım, o da buydu. yine de ben uyarmış olayım: aman yavaş, yerler yaş!

    kova: sakız reklamında da söylendiği gibi cicim: "kızım sen yeni kuşaksın masum ve yumuşaksın, kovadan sana koca olmaz çünkü sen başaksın" özeti bu ve çok doğru. bulaşmayın arkadaşlar.

    balık: mızmızmız bi tip. sıkılırsınız. belki büyümüşü güzel olur.

    yuh, astrolojiyi tükettim ve bir adama bile hayırlı laf edemedim. toparlamak gerekirse: aslanla, yayla, ikizlerle, boğayla bi kıpraşmalar oluyo. aslanla ateşli bi ilişki, yayla hem tutkulu hem şefkatli, boğayla vasat... ikizler "pain in the ass"

    sevenler bizi niye seviyor bilinmez. herhalde bir numaramız var çözemediğim.
    hemen bunun ardından, az önceki cümlem henüz soğumamışken yani, şöyle düşünürken buldum kendimi: "beni sevmeyen ölsün be! hahh hayyyttt!!"

    evet, bir başak kadınının şizofreni günlüğünü okudunuz canlarım.
    malzeme bu. yapacak bi şey yok.

    sevgiler, saygılar...
  • 2012'ye veda ederken adeta bir susan miller, bir rezzan kiraz styla, neden başak burcu kadınını bizzat kendisinden dinlemeyesiniz? kendisi başak, en yakın arkadaşları başak, kuzenleri başak, yolda elini çarptığı başak kadını olan bir muhterem olarak başak burcu kadınının kısa özeti:

    - bu kadınlar mesafelidir, onları kolay kolay "sen her şeyin en iyisini hakediyorsun canım", "ttlım nie aglıysn?", "hayriyoşumu çok össlledmmm", "kızkıza gezelim bu gece :)))", "maşallah canım çok yakışmışsınız nazar değmesin sizeeee", "pelinsum ile kahve keyfii" gibi arkadaşlıkların içinde bulamazsınız. kimse onun pelinsusu ayşesi fatması değildir, bu tarz aşırı samimiyetlerden, laçkalıklardan nefret eder, tarzın mensuplarına üstten bakarlar.

    - başak burcu genel olarak sessiz bir mütevazilik kisvesi altında saklasa da, snob kelimesinin uzun yazılmış halidir. toplu halde ingiliz vatandaşlığına geçirilseler o snoblukla asla zorluk çekmezler. her türlü bayağılıktan imtina eder, ivedilikle yok olması gereken şey gözüyle bakarlar.

    - bu kadınların hayatı 20'li yaşların ortasından sonra dengeye gelir, zihinleri ve şansları tamamen açılır, o kesif depresifliklerini ve kendileri ile olan kavga boyutundaki mücadelelerini zamanla, ölü deriyi bırakır gibi bırakırlar, çok berrak ve kendine güvenen bir şeye dönüşürler.

    - erken evlenmezler, çünkü "hanım hanımcık" diye tabir edilmelerinin nedeni sanıldığı gibi fazla kızsal olmaları değil, aslında maskulen, rasyonalist ve seküler düşünmelerinden dolayı vakur durmalarından kaynaklanır, çok dibi köşesi ile düşünürler, bu kadınlarda zinhar "aman yaşım şu oldu evde kaldım" endişesi de yoktur. geç evlenmelerinin sebebi çok duygusal olmamalarıdır, evliliğe çoğu kadının aksine "english home ve türevi mağazalardan çiçek ve kuş desenli objelerle donatılmış bir evde prensimle yaşamak" olarak bakmazlar, bu yüzden her önüne gelene atılmazlar. ironik bir şekilde talipleri de çok olur.

    - örneğini istiyorsanız, bence en iyi örneği: agatha christie.
    başak burcu kadınını en genel şartı olan çok zeki olma durumunu sağlıyorsa, asla yüzünde turuncu fondöten, elinde ayfon, üstünde kürklü yelekle kim bilir hangi kıronun yanına hevesle koşarken göremezsiniz. insanların üzerinde zekası ile etki bırakmayı sever, saçı başı ya da kıçı ile değil. tıpkı christie'nin kendisi ve iki ana karakteri gibi* * sıradan insanlar tarafından "sinir bozucu" olarak nitelendirilen bir gözlemcilik, kendini beğenmişlik, açık alaycılık, ortamdan kopukluk halindedir. moda, trendler, hakkında söylenenler, kendisinden beklentiler vb. umrunda değildir, istese de değildir.

    - bunlar çok zeki kadınlardır, zekaları beraberinde entegre olamama ve gönüllü bir yalnızlığı da getirir. çünkü başkalarının aptallıklarına - ki insanların çoğu aptaldır - açık yara gibidirler, her aptallık hamlesinde ürperirler. eğlence olsun diye evlilik programı, yetenek yarışması vb. izlemeye dahi tahammülleri yoktur, çünkü eğlenmez, böylesi bir aptallığın karşısında rahatsız olurlar.

    - klasik giyinirler. kurdelalı, kurukafalı, bıyık desenli, leoparlı, omzu ayrı beli ayrı şekil bluzları örneğin, "bunu giymeyeni uzun namlulu ile vuruyoruz" gibi bir duyuru yapılsa belki alıp giyerler. onlara göre vakit çok kıymetli olduğu, okumak, öğrenmek, gezerek görmek ya da boş boş oturmak gibi çok daha önemli konulara ayrılması gerektiğinden giyime kuşama bershka vitrin mankeni gibi olana kadar vakit ayırmazlar. buraya kadar okuduysanız tahmin etmiş olmanız lazım, böyle giyinenlere de tepeden bakarlar asdfgfdsdf. klasik siyah bluzlar, asla salaş ya da tüylenmiş olmayan kazaklar, belden oturtmalı etek ve elbiseler, klasik palto ve parkalar, ama her şeyden önce kıyafetlerinin tertemiz ve ütülü olması tercihleridir.

    - bunlar çok cesurdur, ani bir kararla daha önce gitmediği bir ülkeye göç edebilir, kötü bir ortalama ile zar zor bitirdiği okula 2 sene sonra yüksek lisans yapmak için dönüp çok iyi bir öğrenci olabilir hatta okulda kalma planları yapabilir, çoluk çocuğu varken tıp okumaya kalkışabilir ve okur, evde çalışarak dil öğrenebilir, hayatlarını yoktan var edebilirler. her zaman bir b planları, ayrıca c, d, e, f.. latin alfabesi biterse tüm dünya alfabelerinde planları vardır, bu kadınlar bir nevi hacıyatmazdır, korkmazlar.

    - aptallığa tahammül edemedikleri içün, kolay kolay kabullenmeseler de insanlarla aralarına mesafe koymaya yer ararlar, bir kez edilen "qanqa", "yaf", "sevdicek", "ya la" gibi laflar, bir kez paylaşılan "kadınların en tehlikeli yaşları gözyaşlarıdır!!!!" ve "facebook'ta paylaştığım roma hukuku zırvası" şeyleri, "hayriyem ve naciyetoşum sortie'de :)))))" gibi şeyler başak burcu kadınına "gachayım" demesi için fırsat yaratır.

    - çok insansever olmadıkları gibi, çok kolay kör kütük aşık da olmazlar. şöyle ki başak burcu kadınları için "hiçbir zaman hata değildir, her zaman derstir". bir aşk acısından bir kez ders alır, bir kez sürünür, mahvolur, hayatlarını göçertir, sonra her şeyi geri toparlar ve artık, hiçbir aşkın da aşk acısının da ölümsüz, kimsenin de vazgeçilmez olmadığını bilirler. her terkedip giden sevgilisinin ardından aynı şekil yataklara düşen kadın başak burcu kadını değildir, çünkü o dersi daha önce görmüş, notlarını saklamıştır.

    - çoğu kadının aksine erkekler konusunda standartları değişiktir, para pul, ev araba gibi şeylere çok tamah etmezken, mezun olunan okul ve bölümün niteliği, okunan kitapların düşük zekalılara hitap eden best sellerlar mı, yoksa kitap gibi kitaplar mı olduğu, futbol vb. fanatizmi gibi zavallılıkları olup olmadığı, aileye muhtaçlık durumu (örn: özel üniversitede işletme okuyup aile şirketinde çalışmak), oturup kalkma, yemek yeme adabı bu kadınlar için önem arzeder. yani "babamın 18. doğumgünümde aldığı araba ile sucuk fabrikamızdaki işimin başına gidiyorum" gibi beyanatlarla bu kadına kendinizi anca aşağılatabilirsiniz asdfghfd. mücadele onlar için önemlidir, per aspera ad astra insanıdır kendisi.

    - çok iyi anne olur, çocuklarına ve kocalarına çok iyi bakarlar. çocuklarına tv izlemeyi yasaklayabilir, kız çocuklara barbie, wings falan filanlı ürün almaktan imtina edebilir ama üşenmeden bir kitap için beylikdüzü'nden üsküdar'a gidebilirler, çocuklarına sınırı olmayan bir sevgi ve şefkatle bağlanırlar.

    - çok dışa kapalı ve kendini beğenmiş görünseler de inanılmaz komik, sarkastik, karşısındakini düşünen, gerektiğinde çok vicdanlı kadınlardır. güzel espri, makyaj ve yemek yaparlar.

    - arkadaşlıkları çok köklü ve 15 senelik filandır, çevrelerinde çok başak kadını olur ve aynı tür bir hayvanmışcasına birbirlerine sevgi ile yaklaşırlar. değil 2 gün, 3 ay bile görüşmeseler "neden beni aramadın!!", "sen aramazsan ben de aramam!!!!", "oraya nasıl bensiz gidersin???!!!" gibi aptal kadın tripleri atmazlar, "naber lan?"'ı tercih ederler.

    - bunların beyinleri her an aktiftir, aslında uyumaz, uyur gibi yaparlar.
  • çok sabırlı kadınlardır. sabırları taşacak noktaya gelene kadar sessiz sakin, hatta dışarıdan bakıldığında iyi niyeti salaklığa kadar giden bir görünüm sergilerler... siz onları parmağınızda oynattığınızı düşünürken o dingin yüzlerinin arkasında fırtınalar koparır ama fırtınaları içinde hapseder... sadece çok yakın dostlarına yakınır, yakınırken de inanılmaz abartır... her derdi ölümcüldür... bu bazen gerçek de olabilir... sabrının taştığı noktada bulunduğunuz yerden en uzak noktaya gitmelisiniz demektir, çünkü o salak görünen, iyi niyetli sessiz insan aniden içindeki alienı ortaya çıkartır. species filmi halt eder. söyleyeceği sözlerle sizi ölmekten beter hale getirir. bir daha yüzüne bakamayacak duruma gelirsiniz. ancak yine de affedebilir. sabrı taşıp da canavarlaşan bir başak kadını inanın sizinle tekrar arkadaşlık edecektir. canavarlaşması içindeki birikenleri artık tutamamasından kaynaklanır. eğer sabrını onun sizi affedemeyeceği bir şekilde taşırdıysanız o sessizce ortadan yok olur. ve sizi yok sayar. o sizin için ölmüştür siz ise zaten onun için hiç yaşamadınız..
  • selam.
    her şey mükemmel olsun ama hemen olsun.
    beni kıskan ama boğma.
    iyi bir eğitimin yoksa istersen milyarder ol ojemin pamuğu olamazsın.
    bir plan yaptıysak o plana uy, uymayacaksan da önceden haber ver.
    ben seni düşünüp pek çok fedakarlık yaparım bunları da yüzüne vurmam ama karşılığında sen de beni çok sev tamam mı?
    bana yapmam gerektiğini zaten bildiğim bir şeyi yapmamı söyleme, işimi öğretme.
    mutsuzken yanımda seni istiyorsam benim için önemlisin, kıymetini bil beni yalnız bırakma.
    arkadaşlarınla dışarı çıkman benim için hiç sorun değil, maç varken konuşmayadabiliriz ama telefonunda benden habersiz başka kızlarla mesajını görürsem öldün.
    işte bunlar hep başak.
  • doğuştan gelen bir araştırma özelliğimiz vardır.
    ismini dahi bilmediğim bir adamın secerisini 2 saatte çıkarmışlığım vardır.neden çünkü kafamıza takıldı mı atomu parçalar kendimize kolye yapar gezeriz.
    ayrıca söylemezsem çatlarım.çok tatlı uyumlu sakin insan canlısı gözüksekte içimizde cani ötesi bir psikopat uyumaktadır.sadistizdir.
  • sınırları ve sinirleri zorlayan dişi.

    yüksek standartlar kavramını zodyak ahalisine sunan bir varlıktır bu. çoğu zaman neşeli, kimi zaman kendisini bir yerlerde kaybetme arzusuyla yanıp kavrulan bir varlık. hayalindeki insanı bulmak için cehennemin dibine kadar yolları hiç üşenmeden katedip sırf canı istemezse de geri dönmeyecek varlık.

    bu kadınla arkadaş olmak, hayatınıza bir adet robot sokmak gibidir. sizinle ilgili daha ilk saniyeden toplamaya başladığı veriler, ekranında belirecek, her hareketiniz, her duruşunuz, her mimiğiniz size bu kişinin arkadaş grubunda belirli bir statü vermesinde etkili olacaktır. zaten bu niye normal insan olarak doğar da ik müdürü falan olarak doğmaz, bilmeyiz*.

    çekingendir. duygularını belli etmekten nefret eder. zaten o kadar karmaşık bir yapısı vardır ki, başta kendisi çözemez * *.

    bunun bilmediği yoktur dünyada. çenesini açmıyorsa, canı konuşmak istemediğindendir. yoksa bik bik bik kafa ütüler zaten. her konuda bir fikri, yorumu mutlaka olur. pek yanıldığı da görülmez, zira analiz konusunda bir numaradır.

    titizdir, uyuzdur. ama normal insanların yaşadığı dünyaya uyum sağlamak için kendisini aşma yolunda büyük adımlar atmaktan yorulmaz. bu kadın sürekli değişir. hayatındaki herşeyi değiştirir. bir yerlere ya da bir şeylere bağlı kalmanın fikri bile kendisini hasta edebilir. bir yandan dünyanın en düzgün insanını arar hayatına sokmak için, bir yandan da onu bulursa sıkılmayacağından emin olmak ister.

    hem mantığı hem de duyguları konusunda nasibini böyle almış bir kadın daha yoktur. pek çoğu, insanları değiştirmeyi çocukluğunda bırakmış, herkesi olduğu gibi kabul eden nadir kişilerdendir. bir kısmı da durmadan insanları değiştirmeye çalışır. kendisini dünya barışı, iyiliği, vs gibi feci şekilde ulvi işlere adar *. (bkz: rahibe theresa)

    aslında o bir adet neşe yumağıdır. pek çok insan için mutluluk kaynağıdır. kötülerin korkulu rüyası, iyilerin kurtarıcısı, kollayıcısıdır. kendi kendine yetebilen, tek kelimeyle düzgün bir insandır. asla hak geçmez, hile yapmaz, mümkünse yalan söylemez ve yine mümkünse hayatından bir kez bir şekilde çıkmış şeyleri * hayatına bir daha sokmaz.

    belki tek kusuru asla zamanının insanı olamamasıdır. dün ya da bugün değildir onun derdi. hep bir şeyler olacaktır. uzun vadeli planlar hazırlar, ve bunları uyguladığı zaman başarısız olma ihtimali de pek yoktur.

    herşeye rağmen mutlu edilmesinin çok fazla yolu yoktur. kendisi mutlu olmak istiyorsa mutlu olacaktır zaten. nazik olun, yeter onun için. dünyayı bırakın, o ayaklarınızın altına sersin. siz isteseniz de bunu başaramazsınız.
  • neden bilinmez john everett millaisin resimlerindeki kadınlarla özdeşleştirdiklerim, sonbahar gibi rüzgarlı kadınlar...
    bunlar birisine kızdılar mı dünyayı dar ederler..ama niçin kızdıklarını asla açıklamazlar, karşıdakinin bunu anlıyacak kadar düşünceli ve zeki olmasını beklerler..karşıdaki hala neye kızdığını anlamazsa, daha çok kızarlar..çok çok kızdıkları zaman ise, o insan birden gözlerinden düşer, ve ona açıklama yapmakla zaman kaybetmektense -buraya dikkat: yüzlerine yapışmış sakin bir gülümsemeyle- sessizce dönüp giderler..kimi zaman sessiz sakin soğukkanlı zannedilmelerinin temel sebebi bu olsa gerek..aslında tam tersine kılı kırk yarma özelliklerinden dolayı içlerinde her zaman kopan fırtınalar batan titanikler vardır...üzerlerinde bulunan genel bir hüzünlü havanın hem bu bitmeyen iç hesaplaşmanın ağırlığıyla, hem de sonbahar çocuğu olmalarıyla alakası olsa gerek..o iç hesaplaşmalar var ya ama onlar..uyku uyutmaz bu kadınlara, canından bezdirir..ama sonunda, insanların karşısında kendinden emin, biraz da kendini üstün gören bir tavırla dikilmeleriyle sonuçlanır, bunun bedelini bir çok uykuyla ödemiş kendilerini en büyük mahkemede yargılamış ve bunu haketmişlerdir çünkü..bu yüzden de oldukça soğuk ukala kendini beğenmiş vs..olarak algılanırlar...o sadece seçip beğenip üzerlerine giydikleri güzel bir zırhdır canım..öyledir..
    ayrıca toprağın yaratıcılığını da bünyelerinde bulunduran kadınlardır..kafası bambaşka dünyalarda olup ayakları bu kadar sağlam yere basan acayip yaratıklardır...bunlar ressam filan olurlar heralde*...büyük ihtimalle hayatlarının bir döneminde alice sendromuna kapılırlar*
    diğer başak kadınlarını gözlerinden şıp diye tanırlar
    kadınları sevmezler...erkekleri de pek sevmezler...hayvanları severler...bu yüzden büyük bir yüzdesi vejetaryendir..
    yalnız kalmaya bayılırlar...kendilerini çok severler..aynı benim bedtime milk i sevdiğim gibi...*
  • banyoya girmeye görsün, saçlarım da saçlarimmm. aman benim güzel saçlarım. oram buram derken 40lanır. saatlerce çıkmaz banyodan. a bi de bunlar kusarken bile muntazam kusarlar bir elleri klozete dayali öbürü kustugu yeri siliyor veya sifonu cekiyordur. öyle de etrafa takıntılıdır yani. kahkahanın mucidi muhtemelen bir başak kadınıydı; bu kadar güzel kahkahalar atan, her seferi birbirinden farklı kahkahalar... ağız dolusu ve kulaklara hitap eden kahkahaların sahibidirler. kocaman gülerler, kocaman severler, çabucak silerler.
  • aşırı titiz diye bi laf söylenir başak burcu kadınları için ve bu laf genelde çok derli toplu gibi algılanır. oysaki bu titizlik daha çok gereksiz takıntı olarak algılanmalıdır. mesela bi kere sağ ayağına giydiği çorabı sol ayaklarına asla giymezler. baş parmakları iz yapar çünkü. veya odalarının çok düzgün olması beklenen başak burcu kadınları son derece dağınık olabilir. fakat çantaları hep aynı yere fırlatılmış olarak bulunur, küllükleri sigaraları ve çakmakları hep aynı yerderdir. bir de garip bi şekilde darma dağın odalarında tek bir toz bulunmaz. masanın üstünde rastgele duran eşyalar teker teker kaldırılır tozu alınır ve aynı uygunsuz yere bırakılırlar. mutfak ve banyo dışında ev harabe gibi olabilir. ama lavaboda tek tel saç veya tek bir leke bulunmaz. evlerini kendileri dışında kimsenin dağıtmasına katlanamazlar. çok eleştirirler en çok kendilerini eleştirirler. kıskanç değillerdir nadiren hırs yaparlar. ama bişeyi hırs yaptımı gece gündüz uyumazlar. ama dediğim gibi nadirdir bu durum. normalde gayet neşeli anlayışlı olabilen başak kadınlarının pms'ken seri katile dönüşmeleri sıkça rastlanan bir durumdur. ayrıca bi ayda 15 kilo verip bi haftada 20 kilo alma yeteneğine sahiplerdir. bunun dışında arkadaşları için çiğ tavuk yerler. kolay kızar çabuk affederler. zor beğenirler bi kere birinden hoşlandılarmı çok uzun süre atlatamazlar. çok geniş bi müzik zevkleri vardır. en sevdikleri yemek patates kızartması, en beğendikleri davulcu barrett martin, en başarılı oldukları meslek oturdukları yerden dünyayı yönetmek ve son zamanlarda en heycanla bekledikleri dizi heroes'dur.
hesabın var mı? giriş yap