ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yatmadan önce yapılanlar
-
isim saymak.
recep tayyip erdoğan, melih gökçek, bülent arınç, hüseyin çelik, abdullah gül, bekir bozdağ, muammer güler, mehmet şimşek, beşir atalay, egemen bağış, erdoğan bayraktar, taner yıldız, suat kılıç, mehmet müezzinoğlu, joffrey baratheon...
(bkz: arya stark)
(bkz: valar morghulis)
orucu 6. dersin teneffüsünde açan nesil
-
(bkz: duygulandım piç)
21 yaşında hala bilgisayar oyunu oynayan ezik
-
öğretmen, öğrencisine;
-fatih senin yaşındayken istanbul'u fethetti. peki sen ne yapıyorsun ? hala çocuk gibi şımarıp, oyun oynuyorsun.
öğrenci: ama hocam, onun da hocası akşemseddin'di, der.
bu kısa ve özlü hikayeden bihaber olan insan beyanatıdır.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
(annesiyle telefonda konusuyoruz.. ben is yerindeyim onlar evde..)
annesi: bıdı bıdı bıdı..
ben: hmm.. yaaa... hmm..
annesi: dur bak atakan sana bişi sölicekmiş.. atakan'ı veriyorum.
atakan(5,5): alo? baba..
ben: efendim oğlum..
atakan: delta force oynarken tankı nası patlattım biliyo musun?
ben: nası patlattın?
atakan: tahtayla..
ben: tahtayla mı???!!
atakan: tahta tabii.. zoruna mı gitti... hihohahahahahah...
ben: !!!!
(bkz: gora)
kardeşin ölmesi
-
aradan geçen 11 yıl 4 saat saat sonra bile tazecik, dumanı tütebilen acı.
yaşanan ilk acıysa ve anneler günü ise o gün, inanası gelmez hiç insanın. çok küçüktür bir de. daha yeni okumayı sökmüş, yakasına kızarmış elmayı takalı henüz bir ay olmuştur. ilk dönemdeki süper notlar erkenden ''sınıf geçme hediyesi'' isteme cesareti vermiştir ona. baba; oğlum ne isterse alırım deyince o da bisiklet istemiştir. tam istediği gibi oğlunu mutlu eden babanın tek şartı vardır ama. ''okullar kapanınca bineceksin''. peki denir babaya ama kendi kendini yer tabi kardeş.
anneler günü sabahında ablanın reddetmesine karşı saatlerce yalvarır ''ablacım sadece 10 dakika, nolur babama söyleme ama'' diye. abla da dayanamaz, kıyamaz. verir bisikleti. o sayılı dakikanın yarısı olmadan kapı çalar. komşu kardeşin bisikletten düştüğünü söyler, çok sakin karşılanır, olabilir gibi. yerde yatan, üzeri örtülü biri vardır. var ama onun ayağındaki kardeşin ayakkabısı değil, bisiklette onun bisikleti değildir ki o benim kardeşim olsun. değil işte, hiç birşey onun değil ama bir anda oracıkta beliren babanın yürekten kopan çığlığı herşeyi özetler sana. üzeri örtülü o... canım kardeşim.
ilk anda anlamazsın. aklın harçlığıyla anneler günü hediyesi almak için para biriktirmiş, süt dişi yeni çıkmış küçüçük kardeştedir. ama o nerde o... o merhametli minik yürek annesi olmadığı için üzüldüğü, zinciri pastan dönemeyen biskleti, ayağındaki ayakkabısı yırtık, 'benim bisikletim öyle değil, sen hep binersin, biraz giyeyim mi ayakkabını, veririm inince diyen sinif arkadaşıyla karşılaşır. ve sen bunları o gittikten yılar sonra, liseyede okuyan, hala ayakkabıyı saklayan o arkadaştan öğrenirsin. ölmek mi, öldürmek mi arasında sıkışırsın işte o zaman.
yaşıtları üniversite tercihleri hakkında danışmak için abla bilip yanına geldiklerinde ise şakağındaki o şey boğazına dizer hayatını. 19 unda gözleri parlayan genç flörtlerinden bahsederken sen, gitmeden bir gün önce hasta olur diye dondurma almadığın, gözünün yaşına kıyamayıp bisikleti verdiğin, on dakika sonra gelecek olan canini düşünürsün. düşünmek istemediğin tek şey ellerinle üstüne toprak ettiğin kardeşinin kanina, canina biçilen paranin hesabina yatirilmak istenmesidir.
o anda yüreğinde binlerce mum birden yanar. her gün birisi söner. ama birtanesi hiç sönmez. yediğin lokmanın yarısı acı geçer boğazından. keşkelerle yıllar geçer. suçluluk şakağına dayalıdır hep. kulağındaki onlarca küpe olmuş şey tek karındır. aci çok şey öğretmiştir. dost, düşman ayirmak kolaylaşmiştir sanki. bayramlar mezarlikta başlar, anneler günü karalar günü olur, takvimlerde doğum günü hep kirmiziya boyanir.
yazarken yutkunmayi bile çok gören, ekran bozuldu mu ne, neden bu kadar bulanik dedirten bu aci, yarinki anneler gününü minicik bedenini toprağa koyduğu evladinin mezari başinda geçirecek annemin, babamin asla okumasini istemediğim şeyleri yazdirdi bana. hayat sadece acı değil ama. tadıdan yenmeyen şeyler de var. yüreğe ağir gelen bu duygudan siyrilmamin tek sebebi, anneme tapma nedenim, canimi istese düşünmeden vereceğim bir tanecik meleğimdir.
o meleğin yazdırdıkları içinse (bkz: ablalarin kardeş sevgisi/@nunuca)
thy'nin 5.5 saat rötarı üzerine çıldıran yolcu
-
şahsımı güldürmüştür ama bir uçağın içinde beş saat beklemek nedir ya. adam sonuna kadar haklı. illa kavga mı edelim, polis mi gelsin, adam mı dövelim isyanı muazzam.
en son haber mustafa kemal tweeti
-
bunların vatan hainliği ile yargılandığı günü görmeden ölürsem gözüm açık gidecek.
en vahim covid-19 vaka artışının türkiye'de olması
-
coronayı bilerek 21bin vatandaşı umreye gönder. gelen virüsleri 7 bölgeye dağıt. ardından minareden dua ettir.
edit: ve tüm önlemler alındı de, her akşam.
aa
optik yanılgı yaratan göz makyajı
-
taylandlı makyaj sanatçısı monticha sriyoschati optik bir illüzyona dönüştürerek gözleri yanılgıyla sunması.
kadının takipçi sayısı çok fazla yalnız rahatsız edici
bakarken kör oldum...
daha önce görmüştüm illusory makeup gibi bir adı vardı.
tumblr
yanılgı video