ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
starbucks
-
gün içerisinde yazılan entrylerden görüyorum ki kendilerini "bilinçli jenerasyon" addedip buranın kahvelerine ve fiyatlarına bok atmayı "kapitalizm karşıtı" duruş olarak gören bir güruh var.
iyi hoş tabii dile getirsinler düşüncelerini.
4,5 liraya kahvesini alıp oturup keyif yapan adama skimsonik siyasi ideolojileriyle sataşmaya kalkışmalarının saçmalığından dem vurmuyorum bile.
ister istemez merak ediyorum bir yandan, bu sataşan kesim gidip köşedeki tekel'den 2,5 liraya alabileceği biraya beyoğlu'nda herhangi bir mekanda 6-8 lira arası bir fiyat ödemedi mi hiç? aynı mantık değil mi lan?
köhnemiş binanın 2. katındaki bardaysan içtiğin biraya olması gerekenin 3 katı fiyat ödemen normal, sistem karşıtı olabilirsin. bir amerikan şirketinde kahve içiyorsan kapitalistsin. vay anasını.
yerim lan seni. asi şey.
cem yılmaz
yaran facebook durum güncellemeleri
-
- lütfen içtiğiniz biraları yere dökmeyin. karıncalar onu su sanıp içiyor, sonra evine gidip karısını kızını dövüyor.
whatsapp'tan önce sevgililerin iletişimi
-
eminim çokça yazılmıştır ama malum ben de aynı şekilde iletişim kurduğum için mecburen yazacağım.
daha cep telefonları çıkmamışken ya da yeni yeni zenginlerin erişebildiği zamanlarda ev telefonundan ya komşu kızına kız arkadaşımızın ev telefonunu aratırdık ya da biz erkek halimizle kız sesi çıkarıp , telefona sevgilimizi isterdik.
+alo damlayla görüşebilir miyim ben ayça*
bunu yaptığım kız arkadaşımın annesi numaramı hiç yememiş ama bir şey de söylememişti.
sonra cep telefonları yaygınlaştı. ama bu sefer de pahalılık sorun oldu. çözüm klasik ama;
1 çaldırma aklımdasın
2 çaldırma seni seviyorum
3 çaldırma ve üstü aç ulan o telefonu ben arıyorum.
daha sonra cem uzan sağolsun telsim' i çıkardı da 250 kontör karşılığı sınırsız sms ve konuşma hakkımız oldu. bir dönem (bkz: aycell) de buna benzer bir şey yapmıştı ama çok hatırlamıyorum.
sonrasında bilgisayar çağına girdik. msn girdi hayatımıza. titreşimler, ne dinliyorum özelliği vs altın çağdı ama bu söylemeden geçemem.
derken blackberry telefonlar moda oldu. bbm pin'i paylaşıp sohbete başladık. bu aynı zamanda twitter'ın yayılmaya başladığı zamanlardır.. yavaş yavaş facebook'u dedelere teslim ettiğimiz zamanlar
en sonunda iphone 3, ardından da 4'ün çıkmasıyla whatsapp çıktı ortaya. herkes bir anda aaa whatsapp diye bir uygulama varmış, bedava konuşabiliyorsun diyerek birbirine sms atmaya başlamıştı.
zaman tüneli gibi yemin ederim yaa. hepsini yaşadık iyisiyle kötüsüyle.
migros'un gıda takviyesi ve vitamin satışı yapması
-
aynı besin desteğini başka bir yerden daha ucuza alınca "ama eczane malı başka olur, cart curt." diyen eczacıların birliği mi ?
galatasaray
-
skor odaklı bir taraftar olmadığımı ön bilgi olarak sunarak; biri fener derbisi olmak üzere son 5 maçının 4'ünü kazanmış, son 4 senenin en iyi 8 haftalık açılışını yapmış, sezon başında teknik direktör, sezon içinde yönetim değiştirmiş bir takım olmasına rağmen maç fazlasıyla da olsa an itibari ile zirvede... aynı durumda fenerbahçe olsaydı, an itibariyle tüm gazeteler:
- ismail kartal'ın anka kuşu gibi küllerinden doğuşunu,
- emenike'nin afrika'daki fakir günlerini,
- sow'un müslümanlığını,
- aziz yıldırım'ın ileri görüşlülüğünü,
- emre b.'nin nasıl bir lider olduğunu,
- meireles'in nasıl şarkı söylediğini,
- fenerbahçe'nin şampiyonlar ligindeki tek temsilcimiz olduğunu,
- volkan demirel'in ( lan bunun yine ayılığından bahsederler, ayı her zaman ayıdır ) yazıyor olurdu.
aynı basın cimbom için neler konuşuyor?
* sabri'nin yönetim tarafından affedilmesi,
* kadronun yönetim tarafından kurulması,
* sneijder'ın ilk 11'den kesilmesi,
* sneijder'ın kaprisleri,
* sneijder'ın karısı,
* prandelli'nin vizyonsuzluğu,
* prandelli'nin disiplini elinde tutumaması,
* prandelli'nin bugün yarın kovulacağı,
* yeni yönetimin, emanetçi olduğu,
* bu futbolla almanya'da kaç yiyeceğimizi
bunlar konuşuluyor. bizim mal taraftar da bunları her zaman ki gibi yiyor.
14 haziran 1995 ryu ken maçı
-
cok rahat kazandigim mac
sözlük yazarlarının adı soyadı ikamet adresi
-
anamızın kızlık soyadını buraya mı yazıyoruz yoksa ayrı başlık açacak mısınız?
ferman akgül'ün kopenhag'a taşınması
-
link.
evet yanlış okumadınız ferman ve (bkz: danimarka ve isviçre'te yaşadım türkiye en iyisi) diyen eşi çoluğu çocuğu alıp kopenhag'a taşındıklarını ilan ettiler. lakin förmin bey sağ olsun yazın konser yapacakmış.
ferman akgül ve bettina kuperman 2021 yılında evlenmiş. link haberde söylenene göre 10 yıl birlikteymiş yani 2011'den beri.
bettina kuperman 2015'te basketbol federasyonda strateji ve pazarlama danışmanı olarak çalışıyordu. link sabah'a verilen röportaj'da toplamda beş yıl tbf'de çalıştığını söylemişler. link
bu işe nasıl girdi acaba? federasyonda işe girmeden önce ferman bey'le birlikte miydiler?
ayrıca sabah röportajında bettina kuperman şöyle diyor: "insanlar yurt dışını fazla bilmiyorlar. bu yüzden burayı kolayca eleştiriyorlar. danimarka'dan isviçre'ye farklı ülkelerde yaşadım. burası en iyisi. "
ferman akgül 2019'da türkiye'de sağlık sistemi övgüsüyle gündeme gelmişti, 2023'te togg tanıtımlarında rol aldı, emine erdoğan'la fotoğraf çekildiler.
şimdi çocuklarını aldılar ve eğitim için danimarkaya gittiler. bu kadar sevdikleri ülkeden nasıl bu kadar kolay ayrılıyorlar? demek ki samimiyetsizler
sağlık sistemi iyi peki doktor cinayetleri hakkında hiç konuştun mu? çocuklarını bu ülkede okutmuyorsun peki eğitim sistemi hakkında konuştun mu? müzisyensin konser veriyorsun peki festival iptalleri hakkında tek söz ettin mi?
istanbul emniyet müdürlüğü'nün kaz açıklaması
-
"kazların kadın şahıslara ait olduğu belirlenmiş, görevlilerinin müdahale etmesi üzerine, kadınlar kazları tekrar yanlarına alarak parktan ayrıldıkları anlaşılmıştır” link
sözkonusu arap aklamak olunca emniyet teşkilatımızın ne kadar sıkı ve titiz çalıştığını gözler önüne seren bir açıklama olmuş.