hesabın var mı? giriş yap

  • yurtseverlermiş. 2500 liraya kitap satın alan adamlar yurtsever oldu bizler de işgal güçleri. açıklamalara tiplere hareketlere bi bak lan. belli, en iyi bu ikisi kırışacak parayı.

  • aynı dakikalarda kadıköy pendik minibüsünde seyahat ettiğim uçuş. şoför asabi, trafik akıcı, 5 dk yol verme kavgası yüzünden rotarlı kalkış yapıldı ama şuan sakin devam ediyoruz. koltukların % 100 ü dolu. ayakta gidiyorum.

  • self perception theory ile ilişkilendirilebilecek bir teknik. şöyle ki self perception theory, göstermiş olduğumuz davranışın sonradan söz konusu konu/objeyle ilgili takınacağımız tavra doğrudan etkidiğini söylemektedir; örneğin "ahmet top oynarken düştüğünde yanına bir tek ben koştum, demek ki ben iyi bir insanım," gibi.

    paralel şekilde kapıdan satış yöntemiyle çalışan satış elemanları da bu teorinin söylediğinden, bir şekilde o evin içine girmeyi başararak -yani foot-in-the-door technique uygulayarak- faydalanmak ister: satış elemanını evine sokan hane sakini, bu "davranış"ıyla tutarlı bir "tavır" ve "ikinci davranış" sergilemeye meyleder, kendine sunulan ürünlere daha çok ilgi gösterme ve satın alma olasılığını artırma eğilimine girer: "satıcıyı içeri buyur ettim, demek ki ürünlerle ilgileniyorum ve bunlar arasında işime yarayabilecek bir şeyler bulabileceğimi düşünüyorum."

    varyasyonları için (bkz: low-ball technique) (bkz: door-in-the-face technique).

  • parfüm almak için girilen parfümeride, parfüm şişesinin yere düşüp kırılması ve akabinde arkadaş görünümlü iki yamyamın t-shirtlerini çıkarıp yerdeki parfüm ziyan olmasın diye üstüne bastırmaları.

  • yüzüğü atma kardeş, bozdur.

    değil türkiye, dünya gerçekleriyle uyuşmayan bir söz. şımarıklık.

  • arada bir bizim kahveye gelirdi. kendi halinde efendi bir insandı. nasıl böyle bir şey yaptı hala aklım almıyor.

  • "normalde seni siklemezler ama beni görürlerse seni ciddiye alırlar" anlamında kullanılan yönetici ifadesi.

  • üniversiteyi hazırlık dahil 8 yılda bitirdim.
    sonra 6 ay çalıştım.
    sonra askere gittim.
    geldim 1,5 sene daha çalıştım.

    bütün bunları bi yaş tahmini yapın diye anlattım.

    bütün bunlardan sonra bitim kanlandı, duramadım!
    okumak bağımlılık olmuş tabii;
    şimdi yüksek lisansın bilimsel hazırlığındayım.
    beraber derse girdiklerim üniversite 2. sınıf öğrencileri.

    geçenlerde insan kaynakları hocası sınıfa bi soru sordu: kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?

    yerin dibine girdim.
    soruya muhatap olanlardan neredeyse 10 yıl büyüktüm ve işte aynı sıralardaydık.