hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: okumama özgürlüğü)

    sözlük artık okumama, gereksiz yere sinir olmama özgürlüğüne sahip oldu.

    ekleme:

    daha ne istiyorsunuz arkadaş? yazabiliyorsun, başlık açabiliyorsun, kısacası istediğini yapabiliyorsun, kimse senin özgürlüğüne karışmıyor, bunun neresi özgür olmamak?

  • son derece stabil bir güvenlik açığıdır. daha doğrusu, ortaya çıkmış telefon dinlemedir. ama önemli olan herşeyinizin dinlenmesi değil, bu dinlemenin stabil olmasıdır.
    örneğin birkaç yıl önce milyonlarca ios kullanıcısının icloud'a kaydedilmiş medyaları internete saçıldı, ünlü iphone sahiplerinin özelleri orta malı oldu. ama 'iphone çok güvenli yeaa' goygoyu devam etti, çünkü bütün verinizin korsanların eline geçmesi bile çok stabil bir şekilde olmuştu. yani milyonlarca ios kullanıcısının verisi öyle şak diye, hiç takılmadan, donmadan korsanların eline geçiverdi. mesela bir samsung olsa knox security devreye girer, pixel olsa google güvenlik arada dururdu; verinizin çalınması takılabilir, donabilir hatta hata bile verebilirdi. işte apple'ın yapıp da diğerlerinin yapamadığı şey budur: sesiniz ve görüntünüz kaydedilebilir, tüm fotoğraflarınız çalınabilir ama bu son derece stabil bir şekilde olur.

    stabil.

  • parasını enpara'da değerlendirmek isteyenlere duyurulur. döviz kuru yükseldiğinde online hizmetlerini "teknik arıza" adı altında kapatmakta ve döviz kuru düşünceye ya da dengeleninceye kadar erişimi engellemekteler. dolayısı ile ne sisteme giriş, ne de işlem yapabiliyorsunuz. böyle ucuz oyunlar oynayan bir yapı haline dönüştüler ki bu ülkede normal böyle işler. bundan sonra paramı yastık altı yaparım, yine bu şark kurnazlarına yedirmem. adam değilsiniz adam, hanginizin boğazından geçecekse de haram olsun.

  • günün birinde kaptan bravo’nun gemisi açık denizlerde yol alırken, gözcü direğin tepesinden seslenmiş: ‘uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü!’

    bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamış. kaptan bravo sakin bir sesle yardımcısına seslenmiş: “bana kırmızı gömleğimi getirin!”

    yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş… bravo gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları yenmiş...

    daha sonra, gözcü bu kez bir değil, iki korsan gemisini tespit etmiş...

    kaptan bravo bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman etmiş.

    o akşam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi konuşurken, adamlardan biri kaptana sormuş:
    ‘kaptanım, çok merak ettik, niye hep savaştan önce kırmızı gömleğinizi istiyorsunuz?’

    bravo cevaplamış:
    “eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düşmanlarımıza direnmeyi sürdürürsünüz.”
    ortalığı bir sessizlik kaplamış... adamların yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm bede güm atıyormuş...

    şafak sökerken gözcü bu kez bir değil, iki değil, tam on korsan gemisinin yaklaşmakta olduğunu tespit etmiş. mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artık alışılagelen kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamışlar.

    kaptan bravo çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan korsan filosuna bakmış, sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış:
    bana kahverengi pantolonumu getirin!

    mustafa denizli şimdilik kırmızı gömleğini istiyor ama bence kahverengi pantolonu isteme zamanı geldi.

  • sadece 25-30 dk. farklı zamanlarda izledim, o esnada ismail saymaz "metin külünk konusunda bir şey yapılcak mı?" diye 3 kere sordu, 2sinde diğer gazetecilerin lafını keserek "soruma yanıt alamadım" diyerek bunu yaptı.bak ben daha tamamını izlemedim ara ara toplam 30dk. izlerken yakaladım bunu.

    "sorularında ısrar etmeliydi"..yazılmış ona ithafen yazdım.
    ya ben başka bir program izledim bir kaç dakikalığına yada ekşi sözlüğü "bir şey yazmalıyım, illa birşeylerde ben yazmalıyım" güdüsüyle entry giren yazarlar basmış..

    (bkz: #123723059)