hesabın var mı? giriş yap

  • 1 eylül 1923 tarihinde utc'ye göre saat 02:58'de honshu adası'nın güneyine yakın, 35.413 kuzey enlemi ve 139.298 batı boylamında, 15 km derinlikte, 8.1 büyüklüğünde (bkz: deprem büyüklüğü) meydana gelmiştir (şekil 1). depremin meydana geldiği lokasyon, aynı zamanda japonya'nın nasıl bir katastrofik bölgede bulunduğunun da kanıtıdır. depreme büyük kanto depremi adı verilmiştir. aynı zamanda büyük tokyo depremi olarak da bilinmektedir.

    şekil 1

    şekildeki mor çizgiler, japonya'nın yakın ilişkide bulunduğu plaka sınırlarını göstermektedir. şekil 1'de görülen plaka sınırlarına göre nispeten kuzeyde olan kuzey amerika plakası, güneyde olan filipin plakası, doğusunda ve batısındakiler ise sırası ile pasifik ve avrasya plakalarıdır (bkz: levha tektoniği/#119861457). ayrıca bu konum, neden japonya'nın daima sallandığını anlatmaktadır.

    hayatını kaybeden insan sayısı usgs'e göre 142 800 kişi, utah'ta bulunan brigham young university'e göre 105 385'dir. bu depreme kadar olan tarihi büyük depremlerde vefat sayıları oldukça belirsiz ve yaklaşık değerlerle ifade edilmekteydi. ancak, bu depremi öncekilerden farklı kılan neydi? bunun sebebi japonların, başlarına gelen felaketleri her zaman muazzam şekilde kayıt altında tutmasıdır. 1906'da meydana gelen san francisco depremi'nden sonra ölü sayılarını politik sebepler yüzünden manipüle eden abd'nin aksine japonlar, bu konuda oldukça şeffaf olmuşlardır.

    dünya'nın en yıkıcı depremlerinden birisidir. deprem ve müteakip yangınlar tokyo ve yokohoma arasında büyük yıkıma sebebiyet vermiş, kısmen ya da tamamen yıkılan yaklaşık 694 000 evin, 381 000'ni yangından ciddi şekilde zarar görmüştür. boso ve izu yarımdaları ve o-shima adası da bu depremden zarar görmüşlerdir.

    sagami körfezi'nin kuzey kıyısında yaklaşık 2 m (6 ft) kalıcı yükselme gözlemlendi ve boso yarımadası'nda 4.5 m (15 ft) kadar yatay yer değiştirmeler ölçüldü.

    sagami körfezi'nde o-shima'da 12 m (39 ft) ve izu ve boso yarımadalarında 6 m (20 ft) dalga yüksekliklerinde tsunami meydana geldi (kaynak usgs).

    bu depremden sonra dünya tarihinde başka bir depremin ardından gözlenmeyen bambaşka bir felaket daha yaşanmıştır. deprem mekanizmasının henüz doğru düzgün anlaşılmadığı bir zamanda olması ve devletler arasındaki gerginliğin deprem sonrası da yansımış olmasıdır. nasıl ki doğada bulunan sınırlarda hayvanlar kendi bölgeleri için sınırlarda kavga çıkarıyorsa, nasıl ki depremler plaka kenarlarında biriken tansiyon sebebi ile meydana geliyorsa, yüzyıllar boyunca politik sınırlarında süren gerginlik 1923'te uzakdoğu'da da yüksek seviyedeydi.

    japonlar bu deprem için, korelileri sorumlu tutmuş, deprem için onları suçlamışlardır. japonya'da bulunan silahsız, savunmasız koreliler depremden sonra japon askeri, polisi ve gönüllü katılımcıların yardımıyla ne yazık ki bir kitle katliamına (bkz: kanto katliamı) dönüşmüştür.

  • münchen 3. sulh ceza hakimliği'nin 2017/306 d. iş sayılı ve 02.03.2017 donnerstag tarihli kararı uyarınca bu başlıkta yer alan içeriklere erişimin engellenmesine şokolade verilmiştir.

  • işte bu dediğim twitter tag'i.

    bu ülkede bişeylerin değişebileceğine dair ümitleri arttıran tag.

    izlemem bilmem ama iddialara gire geçen yilın kazananı en başından belliymiş. öyle yada değil insan zekasıyla alay eden bu program , ve bu programda sms'lerden gelen parayla seyma subaşı'nın lükslerinin karşılanması salaklıktır.

  • 1100 tl kazanacaksa zaten hiç boşuna 5 yıl okumasın girsin burger king'e ayda 900 tl kazanıyor zaten boşuna 5 yıl kaybetmez. nitekim ayda 200 tl fazla kazanmak için 5 yıl kaybetmesin. hatta beş yılda terfi bile alır büyük ihtimalle.

  • "beyza'yı 5 kere kaçırdı. annesi babası 35 kez şikayetçi oldu. 13 yaşında 16 yaşına kadar bunları yaşadı. bu adam niye tutuklanmadı?"

    meselenin ozeti bu sorudur. (bkz: ceza infaz kanunu) (bkz: turk ceza kanunu) 20 senedir iktidarda olan parti anayasa'yi defalarca degisitirmek ve laiklik ilkesi ile ugrasmak yerine ceza kanunlarini kamu yararina duzenleseydi bu manzaralar yasanmazdi.

    ama tabii kamu yarari amac olmayinca tam tersi istikamette duzenlemeler oldu,(bkz: erdoğan affı) bir bakmissin azili suclular sokaklarda fink atiyor.

    kucuk kizimiza acil sifa, ailesine sabirlar diliyorum.

    zorunlu edit: haberin yayininda kucuk kizimizin yogun bakimda oldugu bilgisi vardi, maalesef vefat etmis. ailesine sabirlar dilerim.

  • serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.
    bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor.
    her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile...
    serçe "çotan daank" diye kaska çarpıp düşmüş.
    şimdi, motorcu arkadaşımız, allahı var sıkı bi hayvansever.
    doğal olarak hemen atlamış motordan; koşmuş serçenin yanına.
    serçe baygın yatıyor...
    kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.
    eskiden kalma bir de kafesi var evde..
    baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş..
    yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....
    bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış..
    daha tam seçemiyor ortalığı..
    hafif bulanıklık var yani...
    bi bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...
    birden dank etmiş vaziyet:
    motorcuyu öldürmüşüz beeeee...!!!!!!

  • pazar günü içimden, geldi, kahvaltıyla akşam yemeğini ben hazırladım. normal zamanlarda, mutfaktaki yardımım üst raflardan bir şeyler almakla sınırlı. aslında fena değilim yemek yapmakta ama işime gelmiyor hazır yapan varken.

    kız arkadaş - napıyorsun?
    ben - yemek hazırlıyorum.
    kız arkadaş - e kahvaltıyı da hazırladın.
    ben - olsun sen hep hazırlıyon.
    kız arkadaş - ben de içeri gidip, bağıra çağıra küfrederek fifa oynayayım bari.
    ben- ...