hesabın var mı? giriş yap

  • recep tayyip erdoğan'a selam çakmıştır.

    --- spoiler ---

    kuzeye(rize) git legolas. orada halk arasında uzunadam(strider) diye tanınan biri var ve onu bul. ileride büyük bir lider olabilir.
    --- spoiler ---

  • şu sıralar ilginç bir şekilde çinli akımı olan platform.
    çinli bir hatunla eşleştim. ilk önce saçma sapan muhabbetler döndü. sonra iş bitcoine geldi bir şekilde. işte ben bu işin uzmanıyım istersen sana yardım edeyim. kolayca para kazanmak istemez misin falan demeye başladı. neyse ben olayı sen nude at bakarız daha sonra para işlerine diye olayı sulandırınca muhabbet koptu.
    sonra aklıma takıldı bunlar ne ayak diye. şimdi yeniden bir çinli ile eşleşip salak muhabbetleri geçtim. bu da hemen kripto paralara getirdi mevzuyu. işte amcam büyük bir bankada çalışıyor. içerden bilgi alıyorum falan diye gazladı. tesadüf olmadığını düşünüyorum. biraz salağa yatttım. ben bu işlerden anlamam bana yardım et falan diye. bkc coin diye bir sitenin linkini attı hemen. üye ol sonra yardım edeyim falan diyor.

    arkadaşlar çekik gözlü kardeşlerimiz bizim uçkur ve kolay para sevdamızdan kombo bir dolandırıcılık yöntemi bulmuşlar sanırım. anadolunun kavruk delikanlıları olarak bu oyuna gelmeyin. zaten gönderdikleri virüsle yeterince öptüler bizi şimdi de cüzdanlarımıza göz dikmiş yarasa yiyiciler.

  • çoğu gün en az 12 saat şantiyede çalışıp yorgunluktan ölerek otobüse binen bir genç olarak bir parçası olmadığım, olmak zorunda olduğumu düşünmediğim gençliktir. kusura bakmayın ama sevgi saygı iyilik böyle ezberlerle olmaz. ayakta duramayacak yaşlı, hamile, yorgun birini görürsem elbette yer veririm, ama her 40+ kişiye yer verme mecburiyetim olduğuna inanmıyorum. bunun kuralı olmaz. oturmasam da olur diyebildiğim noktada veririm, yoksa otururum, kimseye açıklama ya da özür borcum da olamaz.

    edit: imla

  • bizimki; 14 yıllık hayatı boyunca defalarca ishal oldu, coşkun arkadaşları tarafından kovalandı, eve kaçak giren kedilerle savaştı, bunun kanatları çok uzamış diyen psikopat dayı tarafından kanatları kesildi, yemi dışında fantazi olsun diye tadına bakmadığı yiyecek içecek bırakılmadı, kafesinden firar etti, evin içinde köşe bucak arandı yorganın altından çıktı, su sevdası yüzünden akan muslukların altına girdi, geniş ağızlı bardakların içinde boğulma tehlikesi atlattı, manevra kabiliyetini ölçmek için bir odadan diğerine uçarken üzerine kapı kapatıldı, kaleye geçirilip pinpon topuyla ters köşeye yatırıldı... ve daha birçok şey.

    ama eceliyle gitti, yakışmadı.

  • kelime seçim ve sıralaması yanlış olsa da, bu konulara merakı olan birçok kişinin aklındaki soru.

    her ne kadar evrenin büyük patlama ile oluştuğunu söylesek ve bunu birçok kanıtla desteklesek de, tam olarak bu patlama anına ve ondan öncesine ilişkin pek bilgimiz yok. sadece tahminlerimiz var. bu sorunun cevabı da bu tahminlerin gerçeklik ihtimaline bağlı.

    şöyle ki;

    büyük patlama'nın gerçekleştiği ana ve ondan sonra geçen 10 üzeri -13 saniyelik sürece ilişkin net bir bilgimiz yok. ancak bu andan sonra neler olduğunu bilebiliyoruz (bazı gözlem, ölçüm ve modellemeler sayesinde.)

    peki neden böyle bir patlama gerçekleşti ve öncesinde ne vardı? dediğim gibi, bunun kesin bir cevabı yok, ama teorik fizikçilerin ve astrofizikçilerin birtakım tahminleri var elbette.

    - bir görüşe göre, tam olarak şu anki hâli ve boyutlarıyla olmasa da, evren hep vardı. yani sonsuz "zaman"dır oradaydı ve bir şekilde bir enerji tetiklenmesi olduğu için büyük patlama yaşandı. tabii büyük patlama öncesindeki zaman kavramı tartışılabilir. zira biz, bildiğimiz anlamdaki uzay zamanın büyük patlama ile ortaya çıkıp şekillenmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyoruz. bu durumda büyük patlama öncesi için konuşursak "sonsuz zaman" kavramı bizim bildiğimizden farklı olabilir (ya da öyle bir kavram hiç olmayabilir.)

    - bir başka görüşe göre, şu anda bildiğimiz 3+1 boyut dışında da boyutlar var ve etkileşime geçemediğimiz başka evrenler, bu boyutlarda yer alıyor. bizim evrenimiz sakin sessiz bir şekilde orada salınıp dururken bir başka evrenle çarpıştı ve çarpışmada açığa çıkan enerji sonunda gerçekleşen büyük patlama ile şu anki halini aldı.

    bunu gözlemlerle test etmenin bir yolu var mı? evet, bazı tahminler yapılabilir bununla ilgili. hatta geçen yıllarda uzayda keşfedilen ve adına void dediğimiz büyük boş alanlardan bir tanesi o kadar büyük ki, bunun bahsi geçen türden bir çarpışmadan geriye kalmış olabileceğine ilişkin tahminler var. bu konuyu araştırmaya devam ediyor bilim camiası.

    - üçüncü görüşe göre, yine birçok evren var ve bunların hareketleri tıpkı su damlaları ya da lav lambalarında olduğu gibi akışkan şekilde gerçekleşiyor. tabii bu durumda hâlihazırda var olan evrenlerden parçalar ayrılıyor ve daha ufak boyutlu yeni evrenler ortaya çıkıyor. evrenimiz bu şekilde ortaya çıkmış olabilir. elbette böyle bir durumda bizim evrenimizden de kopmalar gerçekleşebilir.

    eğer yukarıdaki senaryolardan biri gerçekse, evrenimiz bir başka evren içerisinde genişliyor olabilir tabii ki ama...

    şu an için gözlemlediğimiz kadarıyla, durum pek de böyle değil gibi duruyor.

    burada devreye "comoving coordinates" dediğimiz kavram giriyor ve aşağıda gördüğünüz gibi, bu tür bir koordinat sisteminde cisimlerin arasındaki mesafe artsa da birbirlerine göre koordinatları değişmiyor:

    görsel
    (görsel buradan alıntı)

    resme dikkat edin. iki adet galaksi, mavi olarak çizilmiş. soldaki ufak şekle dikkat ederseniz, şeklin sol tarafındaki galaksiden sağ tarafındakine gitmek için 3 kare sağa, 2 kare aşağıya gitmeniz gerekiyor.

    şimdi sağdaki şekle bakın. şekil daha geniş olduğu hâlde, soldaki galaksiden sağdakine gitmek için yine 3 kare sağa, 2 kare aşağıya gitmek durumundasınız. burada şekil sündü, genişledi ama iki galaksinin koordinatları birbirine göre hâlâ aynı.

    ***

    başlığı açıp soruyu soran arkadaşa verip veriştirmişsiniz, ama aslında bu konuyla ilgilenmeye yeni yeni başlayan hemen hemen herkesin aklına gelen bir şeyi söylemiş. eğer evren genişliyorsa, neyin içinde genişliyor sorusunu ben gök bilimci olarak çok duydum. mutlaka siz de sormuş ya da duymuşsunuzdur.

    biz insanlar, duyu organlarımız ve tecrübelerimiz nedeniyle genişleme kelimesini içinde bulunulması gereken bir ortam ile bağdaştırıyoruz doğal olarak ve bir ortamdan bağımsız bir genişleme fikrini algılayamayabiliyoruz. kaldı ki zaten "evren genişliyor" ifadesi aslında çok doğru bir ifade değil. evrenin gerçekleştirdiği şey, fırın içinde kabaran bir kekin, yani bir ortam içerisinde şişmekte olan herhangi bir şeyin hareketinden ziyade bir nevi sünme, esneme hareketidir.

    nasıl?

    gözünüzde şöyle canlandırın; sonsuz uzunluktaki bir ipe ikişer metre ara ile mandallar astınız. sonra bu dizaynı beğenmediniz ve sonsuz uzunluktaki bu esnek ipinizi birbirine uzak noktalardan çekerek iyice esnettiniz. ip hâlâ sonsuz, ama mandalların arasındaki mesafe, ipi gerdiğiniz için iyice açıldı. işte tıpkı bunun gibi, evren sonsuz ise galaksilerin aralarındaki açılma, evrenin bizim anladığımız anlamda genişlediğinin değil esnediğinin bir göstergesidir.

    bu konular hakkında, özellikle ingilizce bilen arkadaşlar için bol miktarda kaynak var, internet üzerinden erişebilecekleri. bu konuda isim yapmış yabancı üniversitelerin resmi siteleri gibi... o tür yerlerden araştırdığınızda, olayın aslında yukarıda anlattığım şekilde anlatıldığını "bir şeyin içerisinde genişleyen evren" fikrinin ise bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu göreceksiniz.

  • özellikleri şunlardır:
    - fiziksel cazibeye ters orantılı özgüven
    - 1000 metreye kadar trip atma kabiliyeti
    - atmosfer olaylarını etkileyebilecek güçte pöfleme
    - evlendikten sonra dahi 7 aya kadar vermeyebilme
    - 1 dakikada 42 bin karaktere kadar mesaj yazabilme
    - ikili kimlik (evde yarılana kadar açık çay, dışarda cafe latte)
    - bele yönelmiş kızılötesi ışınları engelleyebilen alttan çıtçıtlı body
    - her erkeğin taşıyamayacağı çelik gövde
    - saçın üzerine sabitlenmiş anti serpinti güneş gözlüğü
    - 54 metre ötedeki hava akıntısını algılayıp üşüyebilme

  • dün metrodayım, kulağımda müzik, dışarıdan hiçbir ses duymuyorum, kaşlarımı çatmışım ve bir yerlere dalıp çıkamamışım. yanımda dokuz, on yaşlarında bir kız çocuğu, onun yanında da annesi var. bir ara küçük kızla bakışıyoruz, daha doğrusu bana baktığını hissediyorum. sonra kafamı yine önüme çeviriyorum. bu sefer bana doğru eğilip, bir şeyler söylüyor. kulaklıklarımı çıkarıp, "efendim? duyamadım?" diyorum, "kirpiğin düşmüş de" diyor ve birden uzanıp yanağımdan kirpiğimi alıyor, iki parmağının arasında tutuyor. bu oyunu hemen hatırlıyorum. hala oynandığını unutmuşum, oynamayı da çok zaman önce bırakmışım. küçük kız ise heyecanla oyuna devam ediyor, "bir dilek tut" diyor. gözlerimi sıkı sıkı kapatıp, bir dilek tutuyorum. "dileğin uzunmuş" diyor gülümseyerek, "peki, alt mı üst mü?". ben de gülümseyerek, "alt" diyorum. sabırsızlıkla oyunun sonucuna bakıyoruz beraber. kirpiğim alt parmağının üstünde duruyor, "dileğin tutacak" diyor sevinçle. "tutacak" diyorum sevinçle. hafifçe üflüyor kirpiğimi sonra. müziği olduğu yerde bırakıyorum ve yolculuğun sonuna kadar, küçük kızla birbirimize gülümsüyoruz.

  • "kur’an’ın tercümesine kur’an denilemeyeceği ve tercümesinin kur’an hükmünde olmadığı konusunda islâm alimleri görüş birliği içindedir."

    ilk defa islam alimlerinin bir konuda görüş birliği içinde olduğunu duyuyorum.

  • cartoon network kanalında yeni yayınlanmaya başlayan çizgi dizi. çocuklar için olduğundan son derece şüpheliyim çünkü her ne kadar bizim oğlan da izlese de ki izlememesi taraftarıyım, ben ondan daha çok izliyor ve eğleniyorum. mordecai adında bir karga ile rigby adındaki bir rakunun, pops adında bir lolipopun sahip olduğu, müdürlüğünü benson adında bir sakız makinesinin yaptığı parkta geçen maceraları anlatılıyor. karakterlere şuradan bakabilirsiniz.

    dizi cartoon network kanalında "sürekli dizi" adıyla gösteriliyor. adventure time'dan sonraki en bomba dizi olduğunu söyleyebilirim. espriler harika, şarkılar nefis, durumlar enfes. kaçırmayın derim. 14.15 ve 19.45'de gösteriliyor.

    şunu izleyin demek istediğimi anlarsınız. burada "give us a raise looser" türkçeye "bize zam yap ezik" olarak çevrilmiş ve gerçekten 12'den vurmuş.