hesabın var mı? giriş yap

  • "ingilizce ismi dragonfly (ejderha sineği), ispanyolcası caballito del diablo (şeytanın midillisi) olan bi hayvanın türkçe ismi nasıl yusufçuk olur yahu. ülkemizdeki yusufçuklar bu yüzden özgüven eksikliğiyle büyüyor."

    kendi iletimdir, o kadar da ukalayım.

  • telefonla canlı yayına bağlanan kişinin 9'a basması üzerine erdem bey ceza olarak bir fıkra anlatır ve cenk bey fıkra bitince alaycı bir ifadeyle güler...

    e: bu fıkrama kahkahalarla gülen 70 milyonu duyar gibiyim cenk bey...
    c: duyargalarım var diyorsunuz... (telefondaki kişiye* döner...) aldınız mı ağzınızın payını hanımefendi? 9'a basarsanız böyle olur.
    e: cenk bey yalnız bir dakika, bu bir ceza madem... insanlar niye gülerek kendilerine ceza çektiriyorlar? yani 9'a basarak... demek ki bu bir ceza değil, benim fıkralarımı gerçekten seviyorlar cenk bey.
    c: işte tuna kiremitçi de sizin gibi düşündüğü için devamlı kitap yazıyor erdem bey!

  • babası tarafından yüklenir yüklenmez açılmış başlık. youtube keşke 18 yaş altının video yüklemesini de yasaklasa. babaları para kazanıcam diye ne hale düşürüyor çocukları

  • önce pişmanlık nedir onu iyice bir öğrenmek. yoo dostum, her hayıflanmanız pişmanlık değildir. günün birinde içine sine sine yapmış olduğun şey başka bir gün başına kabaklar patlattığında yaşadığın üzüntü de değildir pişmanlık.

    pişmanlık en başta kendinden ve yaptığın şeyden tiksinmeyi, alternatifleri reddedip kendini o hale bile isteye sokmuş olmanın getirdiği yabancılaşmayı içerir. hayatta üzülecek, baya bi kırılıp dökülecek, zaman zaman sürüneceksiniz, bunların kaçarı yok, ama pişmanlığın kaçarı var: içinize sinmeyen hiçbir şeyi çok büyük bir mecburiyetiniz, hayat memat meseleniz yoksa yapmayın.
    kişiyi en acıtan yabancılaşma kendine olandır, kendinizi yine ta kendinizden yıpranmış, ter kokmuş, yakası paçası kaymış bir tişört gibi çıkarıp atmak istemiyorsanız -işte pişmanlık tam olarak budur- yaptığınız her şey önce sizin içinize sinecek. ananızın, babanızın, kuzeninizin, komşuların, whatsapp kanka grubunuzun, iş yerindeki fatma'nın değil.

    her eyleminizde bir crush on durumu yaşayın, bu sadece aşk değil, iş, arkadaşlık, yeni bir kıyafet, gezilecek görülecek bir yer, eve alınacak bir koltuk da olabilir, ama ona tutulun.
    herkes akın akın evleniyor diye "benim bundan çocuğum olsa nasıl güzel olur" hissi yaratmayan biriyle evlenmeyin, herkes oraya gidiyor diye size çivili koltukta oturuyor hissi yaratacak yere gitmeyin, herkes alıyor diye "eve gitsem de şunu üzerimden fırlatıp atsam" diyeceğiniz o rahatsız bluzu almayın. herkes size "aaa biraz manyak galiba" diyor diye onların diliyle konuşmaya başlamayın. düşecek ama kalkacaksınız da, kimsenin yara izi bir başkasında sızlamaz, kaşınmaz, sadece uzaktan bakıp "acıyor olmalı" dersiniz, (burada yara ve iz kelimelerini yeni nesil ağlak edebiyatçılar gibi sadece aşk meşkle iniltili kullanmıyorum) sizin kendi yara izleriniz olsun yoksa öğrenemezsiniz, hem "yara izi yarayı açan kılıçtan daha etkilidir"* tecrübeyi gösterir. kendiniz olun ve sonunda batsanız da çıksanız da vurulmadığınız hiçbir şeyin peşinden gitmeyin, tercihlerinize laf söyleyen insanlara karşı mottonuz da şu olsun: "sa-na-ne a......."

  • iki çok önemli durumu ortaya koyan beyanat;
    1-böyle majör bir bilginin doğruluğundan haberi yok,
    2-bilgisi olmadan, bu kadar rahat konuşabiliyor

    insan böyle bir cumhurbaşkanına ve insanların peşinden gitmesine gerçekten hayret ediyor.

  • sezgin baran korkmaz olayıyla alakalı şunu söyleyeyim;

    bu amk ülkesinde parası olan insanların herkes ile fotoğrafı var. sizin her fotoğrafınız olan insan sizin bir numaralı kankiniz olmuyor, sonuçta ünlüsünüz ve herkes sizinle fotoğraf çekiyor. ve haluk başkan bilmeyebilir onun aslında kötü bir insan olduğunu.

    ulan sedat peker açıklamadan kaçınız biliyordunuz? haluk reis nereden bilsin, manken eskisi boş yapıyor. çünkü boş.

  • brezilya'nın alamanya karşısıdaki tarihi çaresizliğini gördükten sonra, sanıyorum iki takım da sahaya mutlak mağlubiyet için çıkacaktır.

  • sutu hafif isitip
    *)kakao
    *)tarcin
    *)sekerli vanilya (boyle posetlerde 10 paket bir arada satiliyor)
    *)az arnavut biberi
    *)karabiber
    koyarsaniz. hem soguk alginligini aliyor hem de kokusu ile tadi ile cok lezzetli oluyor.

    not: lutfen biber kullaniminda dikkatli olalim.

    edit: yanlislikla bara biber yazmisim. super dikkatli okuyucu dadiva ya tesekkurler.

    ayrica hem karabiberi hem arnavut beberini dikkatli kullanmak gerek yoksa cok fena agiz yakar.