hesabın var mı? giriş yap

  • içmeyi bilmeyen arsız turistlerin sokak ortasına bağıra çağıra kusup yattığı, şehrin dokusunu, kültürünü bombok ettiği güzelim avrupa kenti.
    buranın yerlisi mutsuzdur ve ot içip fuhuş yapmaya gelen 18-30 yaş arası görgüsüz insanlardan yana yılgındır.
    sadece türk insanı değil, dünyanın bir çok ülkesinde gençler görgü bilmez. kimseyi rahatsız etmeden mutlu olmayı da pek beceremezler.
    evler genelde alçak kat ve ana caddeye bakar. ana merkez ve coffee shoplardan çıkan gençlerin yürüdüğü cadde ve sokaklarda ev kiraları ve fiyatları, sakin konumlara göre oldukça düşüktür.

    bizdeki kadikoy barlar sokağında anıran, sağa sola işeyen ve kusan insanlar orda da tüm milletlerden görülür.
    genel olarak insanlar sigarasını kafeden alıp ırmak kenarında sohbet ede ede içip güzel bir gün geçiremek yerine limitlerine kadar içip insanların evinin önünde anıra anıra kusar sonra da kaldırımda uyurlar.

    şehir sakinlerinden marijuana kullananlar genelde evlerinde kendi yetiştirir ya da alıp eve gider ve içer.
    otellerde sigara yasağı olsa da bunu balkonlu bir otel odası kiralayarak çözebilirsiniz.

    eğlence için dışarı çıktığınızda size uyusturucu satmaya çalışacak insanlar gördüğünüzde uzak durmalısınız. özellikle kokain öneren onlarca sokak satıcısı size ezilip toz hale getirilmiş parol satacaktır.

    daha ucuz ot satıyorum diyenler de thc oranı düşük, başarısız hasat edilmiş otları satarlar.

    belediye başkanı femke halsema eleştirilse de çok doğru hareket etmekte ve şehrin şehirde yaşayan insanlar için huzurlu hale gelmesini hedeflemektedir. öncelik şehrin ortasına kusup, ertesi gün iş güç koşturacak şehir yerlisinin uykusunu imkansız kılan arsız turistin değil, halkındır. turistik imkanlar ve şehrin özgürlüğü elbette çok önemli. ben de gittiğim dönemlerde keyifle zaman geçiriyorum ancak bazı insanların kural ve sınır tanımazlığı gerçekten tahammül edilir düzeyde değil.

  • spor servisi'nde fatih terim'e güzel gönderme yapmıştır.

    "bu maça gidenler seyirci olarak gidiyor taraftar olarak değil. adam para ödüyor oraya gidiyor. müşteri o. beğendiğini alkışlar, beğenmediğini yuhalar. ben de yuhalarım. kazakistan maçına da gitmem. çünkü futbol oynamıyorsunuz. bu askerlik değil. askerlik olsa tamam. sen burda 3-5 milyon kazanıyorsun..."

    uğur meleke ile birlikte sözlerine riayet edilmesi, değer verilmesi gereken spor yazarı.*

  • "tirk hilkinin virgiliri ili alinmiş milyin dilirlik mikini"

    (bkz: ota boka duyar kasmak)

    içinde bulunduğu stresi azaltmak isteyen bir askerimiz. onlar da insan. ayrıca kendisi eğlenceli bir kişiye benziyor. hepiniz sağ salim ana babanıza dönün inşallah.

  • şu an sadece tepki veriyorlar ama 10 sene sonra neden saçın açık diye dayak atacaklar.

    mültecilerin "kabul edilme" sebebi de buydu, yüksek derecede islam yaşatmak.

  • bir cafe, bir de restoran işletiyorum. her ikisini toplasan 40 masa vardır...

    her masayı 4 kişi olarak alıp, kişi başı bir menü hazırlayayım desem 160 menü eder. öyle ansiklopedi gibi menü tercih edilmediği sürece, her fiyat değişiminde menü masrafı, olsun olsun 500-1000 liradır...

    restoranların öyle 300-500 masası olmuyor. yapmayın etmeyin, menü masrafı dediğiniz şey binlerce lira tutmuyor. ay içerisinde kırılan tabak bardak, verilen fire, masaya yapılan ikram, hesaplardaki indirim tutarlarının yanında yeni menü basım masrafı devede kulak kalır.

    öte yandan, sürekli sağa sola dokunduğumuz ellerimizle elimizden düşürmediğimiz telefonumuza taşıdığımız, telefonun üzerindeki bakteri popülasyonu menüdekilerden yine binlerce kat fazladır.

    kullanana bir itirazım olmasa da, ben iki işletmemde de qr menü kullanmadım. zira bir kere, yemek masasında telefon olmaz, olmamalı. hem -bence- bir görgü kuralıdır, hem de yediğinizin tadını alamazsınız.

  • elinizde öyle bir güç var aslında acun bey.

    yüzlerce ve belki de binlerce acun medya çalışanı için işe başlama saatini 10:30 'a çekebilirsiniz rahatlıkla. türkiye'deki ve avrupa'daki pek çok firma gibi dilerseniz haftada 4 günlük çalışmaya bile geçebilirsiniz. bu güç pekala elinizde.

    birileri önderlik etmeden, emsal teşkil etmeden hiç bir şey değişmez. haydi. koyun elinizi taşın altına. yoksa bu söylem basit bir goy goydan öteye geçmez.

    edit : çok fazla itiraz geldi. doğru olduğunu var sayıyorum. acun bey zaten bu uygulamaya geçmiş. bize de canı gönülden alkışlamak düşer. ondan da bunu bekleriz zaten. bravo

  • damla sigara iciyorsa yunus reisin neler yaptigini gosterseler de nesemizi bulsak dedirten goruntulerdir.

  • bu notu yazan kafeye gitmek kişinin kendine yapacağı en büyük saygısızlıktır. stres yapacaksam ne diye kafeye gidiyorum. park süresi gibi süre koymuş mk.

  • çocukluğumdan kalan iç burkan bir detay. sabah kahvaltı yaparken görüldüğünde dün akşam yemeğinde pilav yediğimizi hatırlatır.

    bazen hayatı sofra bezinde kuruyup kalan pirinç tanesi modunda yaşarız. sevdiklerimiz gitmiş, hayattan beklentilerimiz azalmış, hoşlandığımız kıza mesaj yazmışız, görmüş ama cevap vermemiş.

    atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun.

  • çok normal bir durum. ben bile bizi sevmiyorum amk, adam niye sevsin, sevilecek tarafımız mı var?
    hadi onu geçtim de, madem ucuz iş gücü için geliyor alma amk ülkeye, bütün yabancı sermayeyi bir sınır dışı etsene allasen, ne olacak çok merak ediyorum..