ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir evin modernliğinin göstergesi
-
çok garip, 21. yy'ı post-modern çağ olarak kabul edecek olursam, bu durumda modern bi bakıma nostaljik kalabilir.
yine de, bambu olabilir. sebebini bilmiyorum.
anneanne evi detayları
-
içi fincan dolu büfe
sürekli açık dini radyolar
yün döşek ve yorganlar
halı, olabildiğince çok halı
sürekli koşturan, telaşlı, pamuk yanaklı, mis kokulu anane.
ambulansta lahmacun yiyen sağlık çalışanları
hayata dair gülümseten detaylar
-
hayatimda bazi ritueller var. mesela her sabah kahvemi alip gazetemi okudugum bank da bunlardan biri. biraz amerikanvari evet, ama olsun.
son iki aydir, tahminimce 60 yaslarinda, dislerinin yarisini kaybetmis, agir adimlarla yuruyen, inceden beli egilmis, basindan sapkasi hic eksik olmayan, sevimli bir amca geliyor her sabah yanima. alman disiplini iste, her sabah 7:40-45'te yanimda oluyor. tanimiyorum. iki aydir hic konusmadik; ama her sabah yanima gelip oturuyor. yaptigi tek sey, oturduktan on saniye sonra basini hafifce gazeteme cevirip goz ucuyla tarihe bakiyor olusu. kisik bir sesle dienstag(sali) diyor ve gidiyor. samstag(cumartesi) diyor ve gidiyor. haftanin yedi gunu boyle. gune bakmaya geliyor. ben de arkasindan gulumsuyorum sadece.
ne olduysa dun oldu. saat 7:55 olmustu. hala gelmemisti. iki aydir ilk defa boyle bir sey oluyordu. ne okudugum gazeteye odaklanabiliyordum, ne de kahveden tat alabiliyordum. gozum sadece o'nu ariyordu. niye gelmemisti? endise ediyordum. basina bir sey mi gelmisti? gun boyunca aklimdan cikmadi. "montag" demesi gerekiyordu o gun. o kadar kafama takmistim ki, ruyama bile girdi gece.
bugun sabah oldu. ben yine gazetemi ve kahvemi alip banka oturdum. sadece gelmesini bekledim, adini bile bilmedigim o adamin. kahve iciyordum; ama gazete okumuyordum. saat tam 7:43'te belirdi kendisi. uzun zamandir boyle mutlu oldugumu hatirlamiyorum. oyle bi heyecanla actim ki gazeteyi. bu defa o basini cevirmeye zahmet etmesin diye epey sag tarafa dogru okuyordum. oturdu, on saniye gecti, yine basini cevirdi, bakti, "dienstag" dedi ve kalkip gitti.
bu defa tedbirliydim. arkasindan fotografini cektim. olur ya bir gun gercekten hic gelmez. anisi kalsin bende.
http://i.imgur.com/k3q5dyo.jpg
- http://i.hizliresim.com/oeyeqx.jpg
bir daha boyle yapma amca.
gelmeyeceksen bile haber ver.
8 yaşındaki kızını ilişkiye zorlayan anne
-
''hazırlık aşamasında kaldığı ve teşebbüs aşamasına ulaşılmadığı” vurgulanmış.
yargıtaya saygı duymuyorum ve tanımıyorum dememize neden olacak abikli gudikli açıklama.
merakım hep şu konu para olunca ;
bak kredi çekmiş ama iyi niyetli ödeyememiş diyemeyen kapitalist düzen sevdalısı kurum indirime gitmezken neden konu insan olunca bir beyin felci yaşıyor.
edi..
zengin olunca yapılacak ufak şımarıklıklar
-
son lokmayla ayranın son yudumunu denkleştirmek için strese girmicem.. ikinci ayranı isticem.. yarıdan fazlasını masada bırakıcam..
kafa hala fukara çalışıyor.. ne dürümü lokması ayranı lan..
sesinden tiksinilen şarkıcılar
-
(bkz: oğuzhan bilmem ne)
şu bkm ünlüsü olan.
bir adamın her şarkısı mı aynı olur. her şarkı aynı ses, ritimle ve tonlamalarla söylenir mi ya. nasıl bir illet.
saygısız bir sınıfta öğretmenin yapması gerekenler
-
hiçbir şey. sen o öğrenciyi dövüp sövüp sınıfı mum gibi yapsan paşamızın ağırına gidip ertesi gün çıkışta karnına bıçağı takmayacağının garantisi yok. bir sınıf dolusu asayiş vakaya bir tane öğretmenin çıkıp eğitim vermesi bekleniyor. devlet önce öğretmeninin can güvenliğini sağlasın sonra eğitim beklesin. şu durumda öğretmenin yapacağı suya sabuna dokunmadan maaşını almaktır.
oğuzhan uğur ve yapay zeka arasındaki diyalog
-
reyting için ayarlanmış bir senaryo. sophia'nın, videonun gerçekliğine inananlardan daha akıllı olduğuna eminim.
chaim machlev
-
minimalist dövmeleri seven biri olarak bana dese ki gel sana dövme yapcam, tereddüt etmeden kabul edeceğim muhteşem dövme artisti.
manavgat'taki yangın manzaralı yemek sofrası
-
manavgat'a tatile gittiniz, orman yangını başladı, karnınız acıktı ve yemek yiyorsunuz. birileri de çıkıp insanlığınızla ilgili enteresan çıkarımlarda bulunuyor. ah vah edip izlemekle, yemek yiyerek izlemek arasındaki fark nedir? koca orman yanarken bu insanlardan ne yapmalarını bekliyorlar acaba.
g20'de kameraya takılan ilginç herif
-
(bkz: fuat avni)
17 ağustos 2014 atatürk orman çiftliği yangını
-
yıkmaya yakmaya doyamayanların yeni marifeti. tesadüfe bak ki tam da işe yarayacak yerler yanıyor.
hırsınızın ve hırsızlığınızın bir sınırı yok mu?
se7en serisinin ilk altı filmini izlememiş insan
-
se7en filmini izledim. birbirini seven 7 kişi arasındaki aşk yedigenini anlatıyor. serinin geri kalan filmlerinde dikkate değer bir şey göremedim.
(bkz: funda özkalyoncuoğlu)