ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
fight kulüp
-
nakaratı da bu:
"three, two, one, zero
başladı countdown sana kalan hero
köpürürsün blub, blub, blub
burası merkez fight gulub" evet klab yada kulüp değil, bildiğin gulub.
gerçekten bu mu? 4 kişi bir araya geldiniz o kadar reklamını yaptınız ve bu mu?? dinlerken başkası adına utandım, bunlar bi de gururla paylaştı helal olsun.
norm enderin taşak geçmek için yaptığı trap daha güzeldi lan.
serpme kahvaltıcıların batmak üzere olması
-
ülkenin geri kalanı bolluk, bereket ve varlık içinde rahat rahat yaşarken nasıl batmak üzere olduklarını anlamadığım iş kolu.
en uzun pi sayısı
-
bir arkadaşım bu sayının virgülden sonra 7 basamaklı olduğunu iddia edip, kanıt olarak da 8 basamaklı olan kendi hesap makinesini göstermişti.
(bkz: sözlükte anı anlatmak)
okuyamamış tiplerdeki eziklik
-
hangi başlığa yazayım diye ararken çıktı karşıma. eziklik değil de ukte benimki. ortalamanın çok üzerinde bir başarıya sahipken, çocuk yaşta öğrenim hakkı elinden alınan, otuz olayazmış ancak halen içinden bundan mahrum bırakılmanın öfkesini atamamış ben...
dün gecenin ortasında göz yaşları içinde uyandım. yine.
insan bu yaşa gelir de hala kendini okul koridorlarında, sıraların üzerinde, dersliklerde görür mü diyorum. yine annemle kavga ediyorum, 13 yaşında yalvar yakar okumak istiyorum diye mücadele ediyorum tek başıma.
elimden alınan çocukluğuma, sahip olmadığım hiç var olmamış anılarıma, öğrenmeye olan aşkıma, dört duvar arasına kapanmış 10'lu yaşlarıma, gençliğime ağlıyorum o kabuslarda.
arayı kapatmak için kalkıp ders çalıştığım, gizli gizli kitap okuduğum uykusuz kaldığım geceleri, üzerine yine her sene birinci olduğum medrese derslerini, sekiz senede öğrenilecek ilmi dört senede hıfzettiğim o günleri hatırlıyorum.
maddi her imkana fazla fazla sahipken bana istemediğim bir yol çizen aileme bakıyorum. sonra kaybettiği zamanı telafi etmeye çalışan kendime. yetişemiyorum.
ezik değil ama eksik hissediyorum, kaybolmuş hissediyorum. geç kalmış hissediyorum. şu an olabileceğim yeri hayal edip olduğum yere bakınca, yapılan haksızlığı hatırlıyorum tekrar tekrar. öfkeleniyorum.
bana sorulmadan tayin edilmiş hayatıma, elimde olmayanlardan dolayı, elimde olanlarla yaptığım seçimlerin beni getirdiği yere bakıyorum...
çevremdeki insanların, sırf o "diploma" denen kağıt parçasına sahip değilim diye kaale almayışlarını, potansiyelimi görmeyi iletimi, cahilliklerini hazmedemiyorum.
başka kadınların ne güzelliğine, ne zenginliğine, okudukları "iyi" okullara bakıp kıskanıyorum, imreniyorum...
her şeyi sineye çekiyorum ama bunu aşamıyorum!...
edit: mesaj kutusundaki sayıya şaşkınlıkla uyandım. sonradan anladım ki dünkü iç döküşüm debe'ye girmiş.
elbette okumayı bırakmadım; liseyi açıktan bitirip, yaşıtlarımla mezun oldum. şu an ise açık öğretimden sosyoloji okuyorum. yine de bu bazı şeylerin yerini doldurmuyor. şu an örgün eğitim almak istesem yine dış engellerle karşılaşacağım. yine de belki ileride olur...
çok söylenmiş; herhangi bir üniversiteyi okumuş olmak için değil, ciddi anlamda kaliteli eğitim veren, bilgi üreten ve ürettiren bir okuldan derece ile mezun olmak isterdim.
ne yazık ki, bu olsa bana açılacak kapıları, okuduğum kitaplar açmıyor.
"maddi durumun yerindeyse önemi yok" diyen de var.
benim için bu -elbette o da önemli ama- meslek sahibi olmaktan ibaret değil...
evet, yine de okumanın yaşı yok ve bırakmış değilim ancak bazı şeyler zamanındaki gibi olmuyor ve yaşadığımız bazı şeyler unutulmuyor.
ben de bunun vermiş olduğu anlık duygu yoğunluğu ile yazmıştım.
son yazdıklarım bölük pörçük oldu biraz ama...
attığınız her mesaj ve iyi dilekleriniz için tek tek teşekkür ediyorum.*
kalbimin tek sahibine
-
meleklerin ne yaptığını anlayamadığım şarkı.
galiba, "melekler kurs açmış beylik düzüne"...
ikinci gezi mi planlanıyor
-
bu yazıyı yazan zata bir öneri. 5 arkadaşını toplasın, kızılay meydanında zamlara hayır diye bağırsın. o zaman görür barışçı eyleme verilen tepkiyi.
erkeklerin %96.5'i aynı anda üç kızı idare ediyor
-
benim payıma düşen 3 kızı hangileriniz idare ediyor lan? söyleyin valla kızmam. sadece birini bana verin, yeter.
filmlerde geçen hayali şirket isimleri
-
(bkz: erdal bakkal)
monster ceo'sunun ibretlik linkedin paylaşımı
-
monster bilgisayar alsam mı diye düşünüyordum, 2/b sınıfından ilhan arkadaşımızın ibretlik kompozisyon çalışmasını görünce vazgeçtim.
kimler kimler ceo oluyor, ben niye olamıyorum?
50 yıl önce çamlıca'dan çekilen adalar fotoğrafı
-
tam hali: yaklaşık 50 yıl önce, küçük çamlıca tepesi'nin doğu sırtlarından çekilmiş adalar fotoğrafı ve günümüzde hemen hemen aynı noktadan çekilmiş bir fotoğraf.
güzelim istanbul'u ne hale getirmişiz. 50 yıl evvel havanın temizliğinden ötürü samanlı sıradağları net bir biçimde görülebilirken, günümüzde (hava açık olsa bile) hava kirliliği ve inşaat furyasından ötürü adalar bile görülmüyor neredeyse. gözlere zulmeden kentleşme estetiksizliği de cabası.
edit: fotoğrafın çekildiği mevkinin konumunu söyleyen baykustan evrilen yazar'a teşekkürler.