hesabın var mı? giriş yap

  • bazı şaraplar şişelendikten sonra bile olgunlaşmaya devam ederler. bu şaraplar yıllandırılarak daha mükemmel hale getirililebilinir.
    bazı şaraplar taze tüketim için piyasaya sürülürler, ayrıca her şarap da yıllandırılmaya gelmez. bu sadece şarabın markasına değil mahsül yılına göre de değişebilir. genelde makul bir fiyata satılan yıllanılabilir şaraplar yaklaşık 3 ila 5 yıl saklanabilir. o da uygun saklama koşulları varsa (kaliteli mantar, ışık almayan ve yıl boyu 15-18 derece ısıyı sağlayan mekanlar). 10 yılın üzerinde saklanabilen şaraplar zaten ilk çıktıkları zaman bile oldukça pahalıdır.

  • a) ders çalışmaktan kafasını kaldıramamış insandır.
    b) millettin saçma sapan kur yapma şekline bakıp, boşver lan ne uğraşıcam bunlarla, demiş insandır.
    c) hele bir üniversiteye gideyim de, sevgili falan da yaparız yea, şimdi bulsam birini nasılda üniversite zamanı bitecek, ne gerek var, diye düşünmüş insandır.

  • yanlış balığı yediyseniz lezzetsiz olma ihtimali yüksektir . bazı balıklar fiziksel yapıları itibariyle birbirlerine çok benzerler fakat lezzetleri ve dolayısı ile ekonomik değerleri çok farklıdır. balıkçılar aşağıda listelediğim balıkları birbirinin yerine satmayı çok severler. sadece balıkçılar değil hatta bazı süpermarket zincirleri bile bu yöntemi uygulayabiliyor. tezgaha gelip lezzetsiz balık yememeniz için size karşılaştırmalı olarak birkaç ipucu vereceğim ;

    ***lidaki - isparoz***

    lidaki çipuranın juvenile yani genç birey boyudur. yetişkin çipuraya göre daha kılçıklıdır ama çok lezzetlidir. özetle ufak çipura diyebiliriz. isparoz ise her yerde çok sık karşılaşılan eti biraz lezzetsiz ve bol kılçıklıdır. kıyıdan olta balıkçılığına merak saranlar genelde ilk olarak isparoz tutarlar. isparoz büyükse ki buna eşek isparozu denir biraz modifiye ile mevsiminde lezzetli hale gelebilir. genelde isparozu boklu kebap tabir edilen yöntemle pişirirler.aslında lidaki ve isparoz birbirine boy pos harici pek benzemez.isparoz kuyruğundaki siyah nokta ve kafa yapısı itibari ile lidakiden kolayca ayırt edilebilir. isparoz daha yuvarlak yapılı bir balıktır. ayrıca lidakinin göğüs yüzgecinin dibinde yani solungacının üstünde siyah bir leke bulunur.

    isparoz
    https://eksiup.com/p/u3257889z5ye

    lidaki
    https://eksiup.com/p/5n257894twva

    ek not : ayrıca karagöz diye isparoz da satılmaktadır. karagöz isparoza göre daha lezzetlidir ve ekonomik değeri yüksektir. karagöz'ün ayırt edici özelliği solungaçların hemen bitiminde ve kuyruğun dibindeki iki tane geniş siyah şerittir. bazı karagözlerde balığa ismini veren ve tam gözünün üzerinden geçen üçüncü siyah şerit bulunurken bazılarında bulunmayabilir. karagözün de ufağı çok kılçıklıdır , alınacaksa büyüğünün alınmasında fayda var.

    karagöz
    https://eksiup.com/p/ag259444p4rq

    not 2 : tavsiye olarak iri boyda mırmır alabilirsiniz. başka balıkla karıştırılmaz , kültürü yoktur , deniz balığıdır . aynı tayfadan bir balıktır ve eti çok lezzetlidir. uzun gövde yapısı , kürek gibi ağzı ve dikey şeritleriyle kolayca ayırt edilebilir.

    mırmır
    https://eksiup.com/p/x6259662covn
    https://eksiup.com/p/zg259665p5ea

    ***somon - kart alabalık ***
    (karadeniz somonu diye satıyorlar)

    aslında burada fark zaten çok açık. somon genelde dilimlenmiş şekilde satılır ve eti koyu turuncudur. çiftliklerdeki kartlaşmış alabalıkların eti ise daha açık turuncudur ve genelde bütün balık olarak satılırlar. ayrıca alabalığın burun yapısı biraz daha yuvarlaktır ve üzerindeki benekler daha belirgindir.

    somon
    https://eksiup.com/p/mf2579069ohs

    karadeniz somonu diye satılan alabalık
    https://eksiup.com/p/sw257920avzo

    ***uskumru - kolyoz***

    uskumru ve kolyozu ayırt etmek biraz daha zor. kolyoz'un eti uskumruya nazaran daha yağsız ve tahta gibidir. en temel ayırma yöntemimiz gözlere ve çizgilere bakmak. kolyozun gözleri daha iri ve patlak , ayrıca çizgileri uskumruya göre daha karışık şekilde ilerliyor. uskumru daha sevimli dururken kolyoz daha bıçkın bir ifadeye sahip.

    https://eksiup.com/p/w725792547yf

    ***sardalye - tirsi***

    balık tezgahlarında en sık gördüğüm aldatmaca bu iki balık arasındadır. tirsi kart sardalye gibidir. çok kılçıklıdır , kolay kolay yenmez , eti de daha kurudur. tirsinin en belirleyici özelliği parlak ve iri pullarıdır. ayrıca eni biraz daha geniştir. rengi açık yeşile çalar. sardalye daha koyu renklidir ve daha ufaktır. balık 10 cm geçiyorsa yüksek ihtimal tirsidir. burada boy çok önemli sakın sardalye diye aman bunlar daha iri deyip tirsi almayın. tirsi modifiye sardalye gibi durmakta.

    sardalye
    https://eksiup.com/p/2f257941vukm

    tirsi
    https://eksiup.com/p/yf257936mi63
    https://eksiup.com/p/fn259458rhdy

    ***palamut - tombik***

    palamut ve tombik de birbirine çok benzer fakat palamut mevsiminde yağlı ve güzel olabilecekken tombik her daim saman gibidir. tombik yanlış hatırlamıyorsam orkinos (ton) balığının sularımızda bulunan bir türü fakat orkinos kadar ekonomik değeri yok. palamutun en kolay ayırt edici özelliği vücuda hafif paralel düzenli çizgileridir. tombiği'in üst kısmı uskumrunun çizgilerini andırır. ayrıca ikisinin kafa yapısı da farklıdır. palamut'un kafa yapısı daha uzundur ve sırt yüzgeci büyüktür.

    palamut
    https://eksiup.com/p/vf257963bhaz

    tombik
    https://eksiup.com/p/nz257976uxri

    ***levrek- eşkina***

    levrek ile eşkina arasında en kolay ayırt edici unsur renkleri ve vücut biçimleri. levrek kısmen daha ince uzun ve açık renklidir. eşkinayı kaya levreği diye de satıyorlar. tezgahlarda minekop , kaya levreği , eşkina birbirine karışmış durumda . siz levreği ezberleyin gerisini boş verin. yine önceden söylediğim gibi diğer balıklar da (özellikle eşkina) çok lezzetli olabilmekte ama biraz uzmanlık istemekte. minekobu kültür levreğine tercih edecek insan da çoktur. bana kalırsa en temel ayırt edici unsur sırt biçimleri. levreğin sırtı daha düz iken diğerleri daha eğimli ve dik.

    levrek
    https://eksiup.com/p/hm257991gpmq

    eşkina
    https://eksiup.com/p/45257995jb2o

    ***çipura - sarpa***
    (mevsim çipura diye satıyorlar)

    iki balık birbirinden tamamen farklı. bazen tezgahlarda üzerinde çipura yazısını görünce şaşırıyorum. elmayı armut diye satmak gibi bir şey bu. sarpa da aslında lezzetli bir balık ama tabi her zaman olduğu gibi belli kurallara uymak lazım . bunları burada anlatmayacağım , merak eden ilgili başlığa girer bakar. sadece en kolay ayırt edici unsuru söyleyeyim. sarpada enine uzunlamasına sarı çizgiler bulunur ve vücut yapısı çipuraya göre daha uzunlamasınadır. ağız yapıları da çok farklıdır. sarpanın ağzı beslenme biçimine uygun olarak daha yukarıdadır. yine burada belirtmeden geçmeyeceğim bir unsur olarak çipura kültür olarak yetişebilirken sarpa deniz balığıdır. yani hormonlu çipura yiyeceğime sarpa yerim diyenler de olabilir.

    çipura
    https://eksiup.com/p/bx2580242e6z

    sarpa
    https://eksiup.com/p/op258034pbti

    ***barbun - tekir***

    barbun ve tekir arasındaki en önemli fark kafa yapısıdır. barbun'un kafası küt şeklindedir. tekir genelde ufak olarak satılır kafa kısmı daha sivridir. banko barbun alayım derseniz 15 cm üstü küt burunlu olanlar %99 barbundur.ayrıca tekire dikkatli bakarsanız vücuduna paralel olarak uzanan kırmızımsı şeritler mevcuttur. barbunya balığının vücudu daha az pullu gibidir ve kırmızı beyaz karışık desenler içerebilir , tekirdeki gibi uzun dorsal çizgileri yoktur veya belli belirsizdir. genel olarak tekir daha hızlı yüzmeye yönelik bir vücudu varmış gibi durur. gözü barbuna göre daha geride olarak ağzına uzaktır. bir de üzerinde sarı şerit buşunan daha kısa bıyıklı ve uzun kafa yapısına sahip paşa barbunu mevcut. bu balık barbun kadar pahalı değildir fakat oldukça lezzetlidir. uygun fiyata bulduktan sonra her üç balık da lezzetli olarak tüketilebilir. genel olarak barbun üçü arasında en pahalı ve talep edilendir.

    https://eksiup.com/p/3b2580462ido

    barbun (küt kafa - lekesiz sırt yüzgeci )
    https://eksiup.com/p/qv259680k54n

    tekir ( uzun kafa yapısı , gözler daha geride , vücutta belirgin paralel çizgiler)
    https://eksiup.com/p/gq259681jfus

    paşa barbunu
    https://eksiup.com/p/x6259677nie4

    ***mezgit - panga***

    mezgit ve panga uzaktan yakından akraba olan balıklar değiller. panga ithal olarak (vietnam-tayland) ülkemize gelen bir tatlı su balığı. uzak doğuda kültür olarak yetişiyor ve çok popüler ama eti mezgit kadar lezzetli değil. panga etinin çok sağlıksız olduğu yönünde iddialar mevcut çünkü kültür olarak yetiştirildiği nehrin sularının çok kirli olduğu hatta uzak doğuda bile sadece fakir halkın yediği söyleniyor. tabi bol hormonla takviye edilme ihtimali de düşük değil. panga balığı ayrıca akvaryumlarda evcil olarak beslenen bir hayvan. akvaryumcularda köpek balığı diye satılıyor. aslında mezgiti de pek sevmem ama olsun. burada ayırt edici pek unsur yok . panga etini çok büyük filetolar halinde satıyorlar. fiyat çok ucuzsa kıllanabilir satıcıya sorabilirsiniz. özellikle restoranlar bu konuda çok hile hurda yapıyor. mezeyle , sosla pangayı mezgit diye iteliyorlar. hatta şu an iddia ederim mezgit fileto diye restoranlarda pişmiş şekilde servis edilen balıkların en az yüzde yetmişi panga. internette okuduğum bazı yorumlarda bazı restoranların pangayı mezgitle aynı balık arasında fark yok diye bile bile sattığını gördüm.

    pangayla ilgili şöyle bir yazı buldum. alıp almamak size kalmış ;

    https://www.facebook.com/…k/posts/1605483796341510/

    mezgit
    https://eksiup.com/p/os258158bj6w

    panga
    https://eksiup.com/p/m4258073crmb

    ***sazan - israil sazanı - havuz balığı***

    sazanı da çok sevmesem de israil sazanı ve havuz balığı çok daha leş. bu balıklar ülkemizde istilacı türler. en kolay ayırt etme yöntemi renkleri. bu balıklar sazandan çok evde beslenen japon balıklarına benziyorlar. sazanların pulları çok daha belirgin ve bıyıkları daha büyük. ayrıca sazanın rengi daha koyu ve zeytin yeşiline çalıyor. aynalı sazan zaten üzerindeki çok parlak iri aynalı pullarından ayırt edilebiliyor.

    https://eksiup.com/p/se2581667zo8

    havuz balığı
    https://eksiup.com/p/qs258990ews7

    ***hamsi - istavrit yavrusu - gümüş balığı- muhtelif küçük balıklar***

    hamsi tezgahlarında yapılan bir diğer üç kağıt da ağlardaki gereksiz küçük balıkları hamsilerin arasında itelemek. hamsi satın alırken tezgaha iyi bakın. hepsi aynıysa sorun yok , arada değişik küçük küçük balıklar hatta hamsiden iri balıklar varsa o tezgahtan uzak durun. emin olun sizin göremediğiniz tezgahın arkası daha kötüdür. hamsi yemesi kolay bir balıktır diğerleri size bol bol kılçık ayıklattıracaktır.

    ideal hamsi tezgahı
    https://eksiup.com/p/xs258137u4fr

    *** mercan ve benzeri balıklar***

    burada aslında pek hile hurda yok. mercanın benzerleri ve akrabaları bile genellikle lezzetli ve değerli . kırma mercan , patlakgöz , antenli mercan , çizgili mercan , mandagöz... diye uzar gider. bir tek mandagöz ve kırma mercanın etini normal mercana göre lezzetsiz buluyorum. zaten bunlar tezgahta daha ucuza satılmakta. şuraya sadece normal mercan resmi bırakayım siz diğerlerini arayıp bulursunuz çünkü çok çeşit var , siz yine de gidip gopezi mercan diye almayın :)

    mercan
    https://eksiup.com/p/jz258151eabm

    aslında bu balıkların hepsi mevsimine ve tutulduğu bölgeye göre lezzetli olabilmekte ama genel anlamda ikinci kısımlara yazdığım balıkların ekonomik değeri daha düşüktür. benim balıkta lezzetli olarak belirleyici noktam modifiye edilmeden yağda ya da mangalda kızartılıp löp löp yenilebilen balıklardır. yanına zilyon tane baharat , sebze v.s. ek maddelerle pişirilen balık balıklıktan çıkıyor. tabi bunlar benim şahsi görüşlerim. ayrıca illaha deniz balığı kültür balığına göre lezzetli olacak diye bir şey yok. bazı deniz balıkları gerçekten tahta gibi keza bazı ithal balıklar örneğin norveç uskumrusu yerlisine göre bazı seneler çok daha lezzetli olabilmekte. resimlerden "oha bunlar hiç birbirine benzemiyor , insan bunları nasıl karıştırır" demeyin çünkü balıklar sudan çıkıp tezgaha düştüklerinde renklerinin çoğunu kaybedip, pullarını döker ve yüzgeçleri kapandığı için farklı bir balık gibi gözükebilirler.

    not : iş çıkışı aceleyle yazdım , hatam varsa dürtebilirsiniz.

    edit : balıkçı ve su ürünleri mezunu değilim. ortaokul ve lise çağlarında derslerim kötü gelince ailem beni bir kaç yaz tatilinde yazlık yerine ceza olarak bir akrabamızın yanında balık hali ve havuzlarda(çipura-levrek) çalışmam için sürgün etmişti. yaşıtlarım sahilde ateş başında akdeniz akşamlarını söylerken ben işten gelip üzerimdeki balık pullarını temizleyip yatıp uyuyordum.

  • iş bilgisayarıdır. facebook'da candy crush oynayın diye yapılmamış. bunu alan adamın sermayesi zaten bu bilgisayar. alışveriş sitesinde görülen en absürt fiyatlı ürünü bugün de sözlüğe taşıdık, görevimizi yaptık çok şükür.

  • öğrencilik hayatım boyunca, bilinçaltıma hep "kötü" anılar işlemiş öğretmen tipi, zâlım.

    eveeeeeet çocuklar, hadi birbirimizi tanıyalım. önce ben kendimi tanıtayım. adım alfa, soyadım beta. gama yıldır bu mesleği sürdürmekteyim. önümüzdeki bu bir yıl boyunca sizlerin epsilon bilgisi dersine gireceğim. umarım güzel bir eğitim-öğretim yılı olur.

    ben kendimi tanıttım, şimdi sıra sizde. ehi.* isim-soyad ve anne-baba mesleğini söyleyin. sağ baştan başla canım. (gözlüğün üzerinden bakmak sûretiyle parmağı ile kendisine göre sınıfın sol yanını işaret eder.)

    küçükken tabi insan anlamıyor, bu anne-baba mesleği söyletme merasiminin nedenini. sorunun altında yatan psikoloji, "öğrenciyi tanımaya çalışma çabası" olarak görülebiliyor ufağıken. fakat bu amatör eylemin sonuçları, öğrencilerde derin izler bırakıyor.

    +adım delta, soyadım zeta. babam çiftçi, annem ev hanımı.
    -evet çocuğum sen devam et.
    +adım ita, soyadım teta. babam mali müşavir, annem öğretmen.
    -aa, ne öğretmeni, nerede çalışıyor?
    +yota ilk öğretim okulunda, kappa bilgisi öğretmeni, örtmenim.
    -tamam yavrum sen devam et.
    +adım lamda, soyadım omikron. babam vefat etti, annem ev hanımı...

    bu muhtemel diyalogtan sonra, sınıf sessizliğe bürünür. "muhtemel"dir çünkü, her sınıfta anne veya babası vefa etmiş bir çocuğun olma ihtimali vardır. olaya sadece ölüm sertliği ile bakmayalım. her sınıfta, toplum normları tarafından "utanılcak" algısı oluşturan bir mesleği olan anne veya babaya sahip öğrenci olabilir. çocuk yaşta alın teri ile kazanılan paranın önemli olduğu, mesleğin çağrıştırdığı imgenin önemli olmadığını başkalarına anlatamayabilirsin. gerçi bunu başkalarına anlatmaya çalışmaya gerek yoktur fakat bu idrake varabilmek çocukken gerçekleşmeyebilir.

    yeni öğretmen ya da hocayla tanışılcak her sene başı zulümdür bu çocuklara. yetmezmiş gibi o gün ilk dersine giren tüm öğretmenler, sınıftaki öğrencilere anne-baba mesleklerini söyletir. bu yetim-öksüz çocuklara bu acıyı neden yaşatır bu öğretmenler?

    acaba, sınıfta "arkası" güçlü öğrenci var mı diye kontrol etme çabası mıdır bu? yoksa veliler toplantısında mesleğini bildiğiniz ebeveyne, usulüne göre hareket edebilme ön hazırlığı mıdır bu?

    iyi niyetli yaklaşayım bir de. sınıfta durumu iyi olmayan öğrencileri bulup onlara yardım edebilme ya da ona göre davranabilmek için yapılan bir tarama mıdır bu? eğer öyleyse, neden bu fecaat tüm sınıfın gözleri önünde gerçekleştirilmektedir?

    bu sorunun, çocuk ve sınıf psikolojisi üzerine etkileri detaylıca düşülümelidir. fosilleşmiş öğretmenlere belki durumun izhanı tebliğ edemeyiz fakat daha yetiştireceği yüzlerce-binlerce öğrenci olan genç öğretmenlerimiz, bu tehlikeyi idrak etmeliler.

  • öncelikle kahramanı savunmuyorum, en son 3 sene önce bıraktım, artık katlanabilir sınırı o zamanlar geçmişti benim için.
    kalkan kaç kilo orası muamma malum bu tip balıklar kilo ile satılır restoranlarda, 4-5 kilonun altında bir kalkandan da istenen verim alınamaz, e bu balığın kilosu tezgahta 1000 lira. geçirmiş tabi yine ama orası ayrı.
    domates salatası çok lezzetlidir ancak 1 salata yok 3 salata yenmiş yani salata 500 lira
    50 lira dilim beyaz peynir bu müessese için ucuz kalmış, keza şarap da öyle.
    karides güveç 1000 liraysa çimçim karidesten değil kiloyla satılan nispeten iri karidesten yapılmış olabilir zira ithal tüp kalamar tava ve çimçim karides güveç genelde aynı fiyatlar oluyor.
    peynire bakarsan 5, lakerdaya bakarsan 4, su ekmek vs'ye(kuver diyebiliriz) bakarsak yine 4 kişi.
    bence alkole bakarak da 4 kişi olabir. 2 kişi 35'lik yeter deyip, 2 kişi de bir şişe şarabı boğmuş olabilirler.
    velhasıl hesap çok ama her yerin şiraze kaydı. mahalle meyhanesinde kişi başı 2000 ödeniyor. olmaz olsun böyle ekönömi.
    bu arada genel adisyon kültüründe olduğu gibi (/) bir, (x) 2 anlamına gelmediğini peynir'in yanındaki 5 ibaresinden anlıyoruz, dolayısıyla kalkan da 2 tane değil iri tek kalkan.