hesabın var mı? giriş yap

  • bugün habertürk köşe yazarının dinlediğini söylediği kayıtla birlikte kesinleşmiş olay. veyis ateşin de ortadan kaybolmasıyla birlikte bütün taşlar yerine oturmuş durumda.

    süleyman soylu belirli insanlardan yüksek miktarlarda rüşvet almak karşılığında devletin adaletini "satıyor".

    hala görevde olması utançtır. türk devletine yakışmaz. acilen görevden alınıp yargıya teslim edilmesi gerekiyor.

    ses kaynağı: https://www.youtube.com/watch?v=n4x9l1jxzic

    edit: kaynak soran arkadaşlar var. köşe yazısı zaten şuan bütün medyada yayılmış durumda. ses kaydı gelince buraya ekleyeceğim. bir iki gün veriyorum kaydın çıkmasına

  • çaykur'un ettiği zararın en büyük müsebbibi üretici ve siyasettir. devlet, yaş çay için bir birim fiyat belirler. bu verilen fiyat ise standartlara uygun olarak toplanmış, yani 2,5 yaprak çay içindir. standartlara uygun yaş yaprak satan bir üretici yoktur. 10 yaprağa kadar dal budak çay verenler bile oluyor. şimdi aslında daha az çay satması gerekirken, üretici daha çok çay satıyor ve bunun parasını da kısa bir zaman içinde alıyor. üretici kazanması gerekenden daha fazla para kazanıyor. bunun bedelini de devlet, yani halk ödüyor.

    özel sektör ise aynı paraya sezon başında iyi çay alıyor, yada biraz daha kötü çayı düşük fiyattan alıyor veya devletin belirlemiş olduğu fiyattan uzun vadeli bir ödeme planı ortaya koyup, çay üreticisinden öyle alıyor. özellikle büyük özel sektör üreticileri iyi çayı alırken kötüsü çaykur'a kalıyor. eğer ki ilgili eksperler veya amirler çayı almama yönünde bir yaklaşım ortaya koyarsa halk, siyasi ayağa gidiyor, hemen siyaset devreye giriyor ve tepeden inme baskıyla çay üreticisi, çer çöp çayını gene satıyor.

    işin imalat boyutuna etkisi de şöyle. gıda üretiminde iyi bir ham maddeden kötü bir ürün ortaya çıkarabilirsiniz ama, kötü bir ham maddeden iyi bir ürün ortaya çıkaramazsınız. sadece hile ile birşeyleri gizleyebilirsiniz. fabrikaya giren yaş çay iyiyse bunun karşılığını hem işletmeyi çalıştıran, hem de tüketici görür. şimdi, iyi toplanmış kaliteli bir yaş çayı işlediğinizde 100 kg yapraktan 23-25 kg kaliteli siyah çay elde edersiniz. yani % 23-25 arası bir rakam. buna verim diyelim. kötü, kalitesiz yaş yaprak ile imalat yapıldığında rakam 18'lere kadar düşüyor. verimin azalmasının yanında, gereksiz kapasite kullanımı, iş gücü, enerji vb. giderler de cabası. 5 puan belki size çok birşey ifade etmeyecektir ama şöyle diyeyim. her bir +1 puanlık değişimi eski parayla 100-120 trilyon arasında bir meblağ olarak düşünün.

    bunun yanında ham maddenin kalitesinin azalmasının tüketiciye yansıması da şöyle. bardağında aynı kaliteyi elde etmek için daha fazla çay kullanıyorsun, yani daha fazla para ödüyorsun. yabancı çaydan bir tatlı kaşığı ile elde ettiğin demi türk çayıyla bir yemek kaşığıyla elde ederken, artık bir buçuk yemek kaşığıyla elde ediyorsun. çaykurdaki problem ve kalite sorunu otomatik olarak, sektörü de etkiliyor. bunların haricinde liyakattır, yanlış kararlardır, devletin hantallığıdır vb. birçok sebep olsa da, zararda en büyük sebep, maliyette en büyük kalemi oluşturan kalitesiz yaş yapraktır.

    üretici dün de böyleydi, bugün de. siyaset dün de böyleydi, bugün de. yıllar içerisinde üretim kapasitesi artar, buna istinaden pazar payı da azalırsa, zarar artar, kaçınılmaz.

  • yarıldığım bir sabah gazetesi haberi. hiç bu kadar aşağılanmamıştım.

    not: antakyalıyım.

    edit: "karımın, tabii lan manyak mısın şeklinde yorum yaptığı haber. bunu da yazıver elin değmişken" dedi.

    yakalandık.

  • 90'lı yıllarda 3 ayda bir hapse düşen bir adam, bana ülkeyi yöneten bıyıklı ve keltoşlardan daha çok güven veriyorsa ben ne yapayım. daha iyi bir seçme şansı verin ona verelim paraları.

  • mutluluk sebebidir.

    kac yasimda oldugumu soranlara 42 diyorum "aa en fazla 39 gosteriyorsun ne guzel" diyorlar mutlu oluyorum.

    not: gercek yasim 33.