hesabın var mı? giriş yap

  • amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tam da turkiye'ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya...
    uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!..
    hemen almis yerden, bir bakmis ki leanardo di caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis.
    çikarmis leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. uçmus türkiye'ye.
    atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... :-)
    almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmis :
    ''leonardo di caprio", fotografa bakmis, bir zenci.
    adama bakmis ayni zenci... bir kaç saskin bakistan sonra
    temel obur masaya seslenmis,
    ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?"

  • edit: sevgili romalılar. (bkz: hep bunu yapmak istemişimdir) içişleri bakanlığının genelgesi gece saatlerinde yayınlanmış. ben de inceledim.

    3. sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde (hafta içi ve hafta sonunda) zorunlu haller dışında vatandaşlarımızın toplu ulaşım vasıtaları dışında şehirlerarası seyahatlerine izin verilmeyecek.

    yani özel aracınız (05:00-19:00 arası) seyahat edebilirsiniz. akşam 19:00 ile 05:00 arasında ise özel aracınız ile zorunlu haller kapsamında izin alarak seyahat edebilirsiniz. zorunlu halleri de bırakalım şuraya:

    zorunlu haller sayılacak durumlar;
    tedavi olduğu hastaneden taburcu olup asıl ikametine dönmek isteyen, doktor raporu ile sevk olan ve/veya daha önceden alınmış doktor randevusu/kontrolü olan,

    kendisi veya eşinin, vefat eden birinci derece yakınının ya da kardeşinin cenazesine katılmak için veya cenaze nakil işlemine refakat edecek olan (en fazla 8 kişi),

    bulunduğu şehre son 5 gün içerisinde gelmiş olmakla beraber kalacak yeri olmayıp ikamet ettikleri yerleşim yerlerine dönmek isteyen (5 gün içinde geldiğini yolculuk bileti, geldiği araç plakası, seyahatini gösteren başkaca belge, bilgi ile ibraz edenler),

    ösym tarafından ilan edilen ve diğer merkezi sınavlara katılacaklar ve refakatçileri,
    askerlik hizmetini tamamlayarak yerleşim yerlerine dönmek isteyen,

    özel veya kamudan günlü sözleşmeye davet yazısı olan,

    ceza infaz kurumlarından salıverilen,

    `belirtilen bu durumların varlığı halinde toplu ulaşım araçlarıyla` veya içişleri bakanlığına ait e-başvuru ve alo 199 sistemleri üzerinden ya da valilik/kaymakamlıklara doğrudan başvuru yoluyla seyahat izin kurullarından izin almak kaydıyla özel araçlarıyla seyahat edebilecek.

    diyerek bitiyor.

    özetle: toplu ulaşım araçları ile seyahat edebilirsiniz. özel aracınızla zorunlu halınızı belgelemek şartıyla seyahat edebilirsiniz.

    genelgeşuraya da genelgeyi tekrar bırakalım sokağa çıkma kısıtlamasından muaf yerler ve kişiler listesini inceleyebilirsiniz. zira 40 küsur madde.

    zaman buldukça farklı sorularınızı aklınıza takılanları cevaplayabilirim. herkese sağlıklı günler dilerim.

    seyahat ızin kurulunda halihazirda görev yapmakta olan bir kardeşiniz olarak, genelge henüz elime ulaşmadı. ortada bir bilgi kirliliği mevcut. daha anlaşılabilir bir açıklama bekliyordum açıkçası. yarın tam olarak editlerim ve sorularınız olursa cevaplarım.

  • hüzünlü edit: maalesef bugün aramızdan ayrılmış manager oyunlarının içinden çıkan gerçek efsane. gerçek hayatta kariyer başarısı yakalayamadın belki ama bize sanal ortamda yaşattığın mutluluklarla hiç ama hiç unutulmayacaksın...

    tüm zamanların bilgisayar oyunlarındaki yaşayan efsanesinin bugün doğum günü.

    championship manager 01/02 oyununun baş kahramanı belaruslu bugün 37 yaşında. hani bir deyiş vardır, "zaman mı adamı yaratır yoksa adam mı zamanı?" diye. tsigalko'yu bu deyişten çekip çıkartan, ona belki de hayatının dokunuşunu gerçekleştiren, oyundaki belaruslu oyuncuların potansiyellerini belirleyen antonio poutillo şöyle söylüyor:

    "o zamanlar gençtim ve belarus’taki futbolun geleceği olduğunu düşünüyordum. oyuncuların yeteneklerini belirlerken koyabileceğiniz puanlamalara sınır yoktu. tsigalko’yu çok sevmiştim. hızlı, golü koklayan birisiydi. üst düzey bir oyuncu olmak için ihtiyaç duyulan her şeye sahipti. aynı zamanda izlediğim milli maçta ondan çok etkilendim ve bu yüzden itibar puanını yüksek koydum. oyun piyasaya çıktıktan kısa bir süre sonra forumlarda hakkında konuşmalar başladı. onu çok düşük ücretlerle alabiliyordunuz ve her maç gol atma garantisi vardı"

    gerçekten de öyleydi. tsigalko'nun bir sezonda 80-90 gol istatistiklerini bizzat kendim deneyimledim. tabi oyunu oynayanlar hep ileride gerçek hayatta bir yıldız olacak temennisinde olsalar da hiçbir zaman oyundaki popülaritesinin yanından dahi geçemedi. hatta 26 yaşında yaşadığı sakatlıktan dolayı futbol hayatı sona erdi.

  • millet ittifakı ankara büyükşehir belediye başkan adayı mansur yavaş, yarın sabah 09.00’da siz ekşi sözlük yazarlarının sorularını cevaplayacak. gözünüz sol frame'de olsun.

  • oha pentagram denmiş. lan pentagram harbiye'de konser verebilecek kadar bilinen bir grup amk!
    bu yeni nesil çok değişik azizim.

  • çekiçi (ya da keseri), tam çekirdeğin ortasına değil de, protonlarla nötronlar arasındaki küçük boşluklara denk getirecek şekilde ve hayvani bir güçle vurabilirseniz, gerçekleşecek olan hadisedir. peki hiç kimse denk getiremiyor mu da, sanayideki bir dayının ya da bir hurdacının atomu parçaladığını işitmiyoruz? çünkü, çekiçi doğru yere denk getirmek trilyonda birden bile küçük bir olasılık. ayrıca, o söylediğimiz hayvani güç de bir hayli fazla. iki üç adamın kuvvetinden fazladır bana göre. bunu laboratuarlarda yapabilirler aslında ama çok büyük patlama olur, her taraf tarumar olur diye bilim adamları çekiniyorlar. devlet de izin vermez zaten...

  • inancım gereği alkole mesafeli biriyim. içilen ortamda bulunmamaya çalışırım. fakat bu yasak beni oldukça rahatsız ediyor. beni ilgilendirmiyor gibi görünebilir ama, birilerinin tercihi mantıksız bahanelerle engellenebiliyorsa yarın bir gün benim de yapmaktan haz duyduğum bir eylemin saçma sapan gerekçelerle kısıtlanabilmesi muhtemeldir. eğer ben bugün , bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersem yarın da benzer mağduriyette farklı görüşlerden beni savunacak kimse bulamam. burada önemli olan , hak ve özgürlüklerin kimi muhatap alındığına bakılmaksızın engel ve kısıtlamasına karşı çıkmaktır. ülkenin yıllardır içinde bulunduğu makus zihniyetten kurtulmasının en temel gerekçesi de budur.

  • son durak derken mecidiyeköy-bakırköy hattındaki son duraklardan bahsetmiyorum şüphesiz. misal taksim-hürriyet mahallesi hattı olabilir, yani bu hattaki merkezi değil de çevredeki durak (merkez-çevre ilişkisine de bir atıf yapmış olum gördüğünüz üzre, ne çakalım) ne diyorduk, eğer o mahalleden değilseniz enterasan bir deneyimdir. durakta üç kişi filan beklersiniz misal, otobüs gelsin diye. ya da gittiğinizde otobüs vardır ama öyle kendi halinde parketmiş duruyordur. anlarsınız, o otobüse bineceksiniz. duraktaki küçük kulübede şoför otururur tek başına. ya da bir iett görevlisi daha olur en fazla. neyse şoför bakar ki durak ufaktan kalabalıklaştı, kalkar kapıyı açar, millet üşümesin otursun diye sonra yine kulübeye döner hat saatini bekler. sonra kulübede sıkılır mı artık ne olursa, yine kalkar, şoför koltuğuna oturur, orada bekler kalkış saatini. o ara şoförle önlerde oturan mahalleli iki üç kişi arasında küçük bir sohbet döner, bu ne soğuk gibilerinden. şoför baya dost canlısıdır bu aşamada. durup durup ara gaz verir, otobüsün kapısına gelip "ne zaman kalkacak, bilet alıp geleyim" diyenlerle söyleşir. bu arada kapısı açık bekleyen otobüste oturan üç beş kişi bu sefer kendi aralarında bir sohbete başlar, küçük bir kasaba garı havası oluşur. neyse efenim sonra kalkar otobüs, durklardan yolcu ala ala. osmanbey'e geldiğimizde otobüs tıklım tıklım olmuştur. yolcular artık birbirini tanımamaktadır, şoför asabileşmiştir, sanki kasabadan büyük şehre gelinmiştir on dakikada. "aynı otobüs mü lan bu?" diye düşünmeden edemez insan arkalarda bir yerde otururken.