hesabın var mı? giriş yap

  • yazmazsam ölürüm.

    bizim bir tanıdık aracıyla çevreyolu diye tabir edilebilecek bir yolda göbeğe yaklaşıyor. 4. vitesle giderken " ne gerek var şimdi frene bas 3. vitese düş sonra tekrar gaza bas 4. vitese çık boşu boşuna yakıt gidecek" deyip göbeğe hız kesmeden giriyor.

    sonuç : araba virajı alamayıp kaldırımın üzerinde yan duruyor. 4000 tl masraf.

  • neo misali baştan aşağı deri kıyafetler giyip (deri palto, çizme, pantolon + güneş gözlüğü) bir havaalanına gitmek. metal dedektörüne girmeden önce, son derece ciddi ve cool tavırlarla paltomun iç cebinden bir adet "sapan" ve üç beş adet çakıl taşı çıkarıp görevli polise teslim etmek. dedektörden geçince de kollarımı iki yana açıp "hadi arayın üstümü" hareketi yapmak. ama bütün bunları hiç gülmeden yapmak. çok istiyorum bunu.

  • rahmetli babam sizlere inanıyordu. pana maçlarında sizi mutlulukla izledi. f4'e ömrü yetmedi ama eminim gittiği yerden yine size destek veriyor.

    kupayı alın, gideyim babamın mezarına formamızı giyip. eurolig zaferini haber vereyim.

    kulüpten birileri okuyorsa, sarılın birbirinize. arkanızda milyonlarca taraftar var. son nefesine dek sizin zaferinize inanan taraftarlarınız var.

    tanım: şampiyonluk maçı.

  • can yücel'in şu şiirinden haberi bile olmayan insan beyanıdır

    "zenginlik; sabahları poğaça yiyebilmektir.
    zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
    pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
    her akşam kendi kapını kapatabilmektir.
    saçının okşanmasıdır.
    kolundaki saatin geleceği göstermesidir.
    bir sonraki hafta için plan yapabilmektir.
    güzel günleri bekleyebilmektir.
    bazen bir tabak makarnadır.
    bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
    kendine inanabilmektir.
    zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin herşeydir...
    fakirlikse...
    bir kez tanıyıp,
    sonra yokluğunu öğrenmektir."

  • yeşil, beyaz, kırmızı ve siyah renklere bürünerek en çok sevilen ve tanınan power ranger olmuştur.

    (bkz: tommy oliver)

    jason david frank ilk önce "jason" yani kırmızı ranger seçmelerine katılmıştır. fakat rol austin st john'a verilmiştir ki kendisi yapım ekibinden birinin (nereden bilmiyorum) akrabasıdır. kendisine sonradan diziye katılan şeytani yeşil ranger tommy oliver rolü verilmiştir. bu karakter, power rangers'ın asıl ikonik karakteri kırmızı ranger olmasına karşın daha çok sevilmiş ve benimsenmiştir. yani dizinin ikonu, kırmızı ya da yeşil ranger değil tommy oliver olmuştur.

    böylece jdf, 1993 yılında yeşil ranger olarak power rangers evrenine giriş yaptı. yeşil ranger güçlerini kaybedip diziye veda ettiğinde çocuklar yapım şirketi saban'ı telefon ve mektup bombardımanına tutmuş, yeşil rangerın yerine gelecek altıncı ranger olan beyaz ranger için başka bir isim düşünülmüş olsada, saban taleplere kayıtsız kalmayıp tommy'i tekrar diziye döndürmüştür. böylece 1994-1996 yıllarında tommy oliver as jdf, beyaz ranger olarak dizide yer almıştır.

    daha önce power rangers başlığında bahsetmiştim uzun uzun (#63386891). power rangers, japon bir tv dizisinin uyarlaması olduğu ve uyumu bozmamak amacıyla, mighty morphin power rangers bitirilmiş, onun yerine devam niteliğinde olan power rangers zeo adlı seri başlamıştır. orijinal casttan kimse ana renklerde ranger değilken, tommy oliver bu sefer kırmızı zeo ranger olarak 1996-1997 yılları arasında ranger kariyerine devam etmiştir. sonradan ilk kırmızı ranger olan austin st. john, yine akrabasının torpiliyle gold ranger olarak diziye dönüş yapmıştır.

    1997 yılında power rangers zeo bitip power ranger turbo başladığında tema değişikliği olmasına karşın, tommy ve diğer rangerlarda değişiklik olmamış, üstüne üstlük tommy diziye veda etmeden birde sinema filmi çekilmiştir. her rengin ayrı bir sahibi olması gerektiğinden dolayı jdf ve diğer rangerlar sezon ortasında diziden ayrılmıştır.

    2002'de power rangers saban'dan disney'e geçti ve power rangers'ın 10. yıldönümü şerefine tüm kırmızı rangerların toplandığı bir bölüm çekti: tıklayınız. bu bölümde ilk kırmızı rangerdan çok ilgiyi yine jdf çekti ve bunun üzerine disney 2 yıl sonra, yani 2004 yılında jdf'i siyah ranger olarak yıllar sonra tekrar diziye döndürdü. eski renkleriyle savaştığı bölüm için lütfen tıklayınız.

    yani kısaca, 5 farklı ranger olarak (yeşil, beyaz, zeo kırmızı, turbo kırmızı ve siyah), kendisi power rangers için önemli bir şahsiyettir, pozitif bir insandır. hala binlerce hayranı vardır ki bu hayranlar öyle 6-7 yaşındaki çocuklar değil, 25-30 yaşlarındaki eşek kadar insanlardır. umarız kendisini dizide son bir kez daha ranger olarak görme imkanı bulabiliriz. belki mavi, belki sarı yada farklı bir formdaki sixth ranger olarak...

  • 1978 yılıydı. çaycumada hakimlik yapıyorum. hukuk hakimi arkadaşım ; " ankarada bir işim var, hafta sonu kendi arabamla gideceğim. pazar akşamı döneriz. gelmek ister misin ?" diye sordu. sevindim. birlikte ankaraya gittik. pazar akşamı beni bulunduğum yerden aldı. dönüşte sanırım devrek yakınında trafik polisi kontrol yapıyor. yolun ortasında dikilmiş, araçları durduruyor. hava kararmak üzere. polis net olarak görünmüyor. kendisi için tehlike.. neyse durdurdu. ben arkadaşıma "hakim olduğunu söyle" dedim. "hayır" dedi. arkadaşımın bir eksiği çıkmadı. polis,
    "gidebilirsiniz " dedi.

    hareket ettik. niçin kendisini tanıtmadığını sordum. "iki sebeple" dedi." birincisi ,memur görevini yapıyor. görevde eşit davranmak gerekir. benim kim olduğumu söylemem onu zor duruma sokabilir. ikincisi, trafik kanuna göre hakimin trafik suçu işlemesi durumunda suçüstü hükümlerine göre ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerek. bu uzun bir süreç. bu yüzden kim olduğumu söylemedim" dedi. "yani bazen kim olduğunu söylemek aksi sonuç doğurabilir" diye de ilave etti.

    edit : bir yazar arkadaşım, niçin "hakim olduğunu söyle" deme ihtiyacı duyduğumu sormuş. meslektaşlarımdan öyle görmüştüm. henüz hukuk hakimi arkadaşım kadar olgunlaşmış bir hakim değildim. bu bana bir ders oldu.

  • annem marketten gelince bir heyecanla poşetleri karıştırıyorum benlik bişey var mı diye. akranlarım çoluk çoçuğa karıştı.