ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlükçülerin instagram sayfaları
-
(bkz: sözlükteki at hırsızları)
afrodizyak etkisi yapan şarkılar
-
radiohead - all i need
rıza baba'nın görevden alınması
-
bugün değilse yarın olacaktır. zira kendisinin birileriyle sağlam bağlantısı var.
abdulhamid han sondaj gemisi
-
osmanlı donanmasının haliçte çürümesine sebep olmuş padişahlardan birinin adını gemiye vermek ironi gibi olmuş.
(bkz: çaka bey) önerimdir.
30 ağustos 2014 mersin idmanyurdu beşiktaş maçı
-
o değil de mersin'de ne biçim kadro var lan? kariyer.net'e "süper lige yeni yükselen ekibimiz için en az 10 yıl süper lig tecrübesi olan takım arkadaşları arıyoruz" ilanı vermiş gibiler. tita'lar, serkan balcı'lar, servet'ler, sinan kaloğlu'lar, wederson'lar...
almanya'da 500 euro türkiye'de 22 tl
-
almanya'daki dayımlarımı aradım tüm dikkatimiz sizin üzerinizde dedi.
önce inanamadım, amerika'daki teyzemi aradım, şoku hala atlatamadık diyor.
edit: japonya'daki uzaktan bir akrabam harakiri yapmış.
maltepe'de 5 milyon kişi var dediler 500 kişi yok
-
recep tayyip erdoğan'ın son açıklaması. muharrem ince'nin maltepe'deki büyük mitingi için 500 kişi bile yok demiş. başta trolleme zannediyorsunuz ama ciddi ciddi herkesin gözü önünde gerçekleşen milyonluk mitinge dair bu yorumu yapmış. çevresinde kimse mi yok acaba, "reis abartıyorsun" diyebilecek? bu açıklama normal değil yani. okurken utandım vallahi.
sergen yalçın
-
galatasaray - beşiktaş maçi sonrasi, sergen beşiktaşli yasin'in formasini giymiştir maç bittikten sonra, bir kamera ile mikrofon gelir, röportaj başlar:
-sergen sirtinda beşiktaş formasi var bunun anlami nedir acaba? {büyük av yakalamiş olmanin heyecani ile sormaktadir, acaba sergenin kalbinde hala beşiktaş mi vardir? büyük bir mesaj mi veriliyordur? aman tanrimdir!}
sergen: valla yasin formami istedi, ben de çiplak gezecek değildim heralde
buzdolabındaki yarım limonun günlüğü
-
tamamı yalan olan günlük. ben tuttuğum günlüğü buraya yazmıyorum.
nüfusa bakıldığında işsizliğin artmaması mucize
-
ermenek'teki madencinin eşi ne diyordu, herkes bayram yaparken biz bayram yapamadık, mecbur kaldık, her şeyi kabul edip madene indiler. öğle yemeği için dışarı çıkmamayı, tuvalet izni kullanmamayı, servis parasını ceplerinden ödemeyi kabul ettiler. çünkü bakacak çocukları, doyuracak karınları vardı ve bir kişi hayır diyip düzene kafa tutsa 100 kişi evet diyip düzene dahil olmak için kapıya gelecekti. işte bu yüzden ucuz işgücünü daha da ucuzlatabilmek için nüfusun artmasını istiyorlar ve artan nüfusa oranla açlıktan ölmeyecek kadar kazanılan bir işe şükretmemiz isteniyor. ve buna mucize diyorlar.
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
2002 dünya kupası dendiği zaman 3 şey anılarımda canlanıyor
1. annem hayati bir ameliyat olmuştu, yoğun bakımda yarı baygınken bir tek beni aldılar yanına, bana ilk cümlesi şu olmuştu, "brezilya maçı noldu, yendik mi?"
2. ilhan mansız'ın enfes çalımı ki biz bunu sokaklarda bol bol yapardık, sıkıysa o maçta yap derler adama...
3. hasan şaş'ın içinde uranyum varmışçasına durmaksızın koşması...
dikkat ettimde hepsi aynı gün ve aynı maç ile ilgili :)