hesabın var mı? giriş yap

  • kadıköy çarşıdan her geçtiğimde aklıma takılan soru.

    yaz kış, neredeyse her akşam restoranlar ağzına kadar dolu. meze, kuru yemiş, bira ile idare etsen bile iki kişi hesap 100 tl'ye yaklaşıyor(muş). balık ve rakı dahil olduğunda ise bu rakam birkaç kez katlanıyor. yanlış anlaşılmasın, kimsenin kazancında, yediğinde, içtiğinde gözüm yok ama gördüğüm kadarıyla oturanlar ağırlıkla üniversite öğrencileri. bunların hepsi burs alsa ve yarım gün çalışsa yine de yetmez diye düşünüyorum. herkes ticaret de yapmıyor. benzin zammıydı, şuydu buydu diye yakınırken yeme içme mekanlarının ful çekmesi bana tuhaf geliyor.

  • tamirat tadilat işleri için whatsapp üzerinden yazıştığım ustalara karşı zorunda hissettiğim eylem. temiz bir istanbul türkçesi kullandığımda hayatın sillesini yememiş, kazıklanmaya açık enayi profili çiziyorum. işimin görülmesi için böyle laftan anlamayan, adam yaralamadan içeri girmiş, denetimli serbestlikle salıverilmiş, kolları façalı bir tip gibi görünmeye çalışıyorum. bağlaçları yanlış yazarak başladım bu işe fakat hiçbir işe yaramadı. süreç içerisinde dozu gitgide artırmak zorunda kaldım. "ağnadım agbey" falan yazıyorum artık. bu yüzden son bir ayda türkçe bilgim de bir hayli geriledi. ana dilimde b2 seviyesine falan düşmüş olabilirim. bu sorunu yaşayan suserler ile bir türkçe şurası toplayıp ustalarla iletişim için özel bir dil geliştirebiliriz diye düşünüyorum. saygılarımla

  • an itibariyle 2.92'yi aşmış kurdur.

    seçim sonucuyla zengin olunmaz. çalışarak, üreterek, kendini geliştirerek olur. imam hatiplerde yetişen nesillerle, inşaata dayalı ekonomiyle nereye kadar gidilebilir? hiçbir yere gidilemez.

  • tıp dilinde tinnitus olarak adlandırılan 3 aydır müdavimi olduğum bir tür işkence şekli.

    sürekli olarak yüksek sesle müzik dinleme ya da yüksek sesli ortamlarda bulunma, kulak zarının delinmesi, orta kulak iltihabı sırasında iç kulağın zarar görmesi gibi sebeplerle ortaya çıkabildiği gibi kolesterol yüksekliği, b12 eksikliği, çeşitli minerallerin eksikliği, folik asit eksikliği gibi sebeplerle ortaya çıkabiliyor. kolesterol gibi sebeplerle ortaya çıktığı zaman, bu sorun çözüldüğünde çınlama da yok olabiliyor. ancak özellikle kulak zarındaki ve iç kulaktaki hasarlar kalıcı olduğu için hayatınız boyunca size eşlik edebilme yeteneğine de sahip.

    neyin sebep olduğu bilinmiyor; haliyle resmi bir tedavisi de yok. sadece sebep olabilecek bazı ihtimaller üzerine gidiliyor. uzun süredir bunu yaşayan ve çeşitli yollar denemiş hastalar kök hücre tedavisini bekliyor veya bununla yaşamaya alışıyor.

    3 doktor görmem, çeşitli denemeler sonucunda bazı işe yarar tiyolar:

    tintus formula: içerisinde b12, çinko, ginkgo biloba olan takviye. özellikle ginkgo bilobayı kulak çınlaması için öneren kişiler var. işe yarayanlar da var. ilk ay için buna ben de dahilim.

    vastarel: bir tür damar gevşetici ilaç. damarlarınızı rahatlatarak çınlamayı azaltma işini görüyor. etkisini 20 günden sonra gösterir. o yüzden 3-6 ay arasında kullanımı tavsiye edildi doktor tarafından.

    maden suyu: günlük hayatta içtiğimiz sular mineral yönünden fakir. özellikli arıtma suları. sudan alamadığımız mineralleri almak için günlük 1 tane maden suyu içmek iyidir.

    güneşlenme: kapalı alanlarda fazla kalan biriyseniz camdan giren güneş ışığı fazlasıyla kırıldığı için yeteri kadar d vitamini alamıyor olabilirsiniz. bu yüzden günde 5 dakika güneşlenmek iyi gelebilir.

    sakız çiğnemek: bu hareket östaki borusundan iç kulağınıza hava vererek basınç dengelemede yardımcı oluyor. çiğneyebildiğiniz kadar çiğneyin.

    valsalva manevrası: genelde dalgıçların su altında tercih ettiği bir hareket. sakız çiğnemek gibi basınç dengelemek için yapılıyor. burnunuzu tıkayıp yine burundan hava vermeye çalışıyorsunuz. hava kulağa gidiyor ve basınç dengelemeye yardımcı oluyor. ancak doktor sakız çiğnemeyi tercih etmemi söyledi. çok sağlıklı olmayabilir.

    düzenli uyku: iyi dinlendiğinizde çınlama azalıyor.

    kabullenme: kulak çınlaması için en etkili şey. psikolojik olarak onu yenebilirsiniz.

  • şu tweette görülen ibretlik ayardır. demirtaş'ı melek gibi gösterenlere de kapak olmuştur ayrıca.

    debe: artık bi gelenek oldu en begenilenlere girdikten sonra gezi parkında ölen kardeşlerimizi anmak. doğrudur onları da unutmamak lazım ama algı operasyonlarıyla unutturulmaya çalışılan şemdin sakık'ın bir grup pkk'lıyla tezkeresini alıp evine dönen mehmetçikleri kurşuna dizmesi, dağlıca ve aktütün katliamı gibi bu eli kanlı örgütün yaptığı katliamları da unutmayalım. nitekim gidişat unutturulmaya çalışıldığı yönünde.

  • muhtemelen arabasına korsanı bitirdiğiniz için teşekkürler başbakanım yazısı yapıştıran, seçim zamanı rte istanbul'a geldiğinde haliç kongre merkezine gidip maymunluk yapan, sorsan dürüstlük abidesi taksici.

  • rezillikte daha ne kadar ileri gidebilirler bilemiyorum. yarin bir universite sitesinde rektorumuz umumi helada ibrik bulamadi, kiniyoruz diyebilirler. adamin ve karisinin otel odasi bulamamasinin universiteyle zerre kadar ilgisi olmayacaginın idrak duygusundan yoksun kisiler bu gorevlere gelebilmis. cok yazik, cok...