hesabın var mı? giriş yap

  • ''sınava girseydi de sonra kontrol edilseydi o olup olmadığı'' dedirten mağdur kız. yapılamıyor mu böyle bir şey. adını al, sınavdan sonra istediğin kadar kontrol et o mu değil mi diye. yeri bellidir yurdu bellidir. salak bu adamlar ya.

    (bkz: malsınız lan siz mal)

  • kesin küçük esnafı koruyan yasadır, he kanka aynen...

    adamlar pandemi ayağına ne kadar esnaf var alenen dalga geçip batmalarına sebep olmuş. gelmişler burada esnafı koruyan hareket diyorlar.

    ayrıca esnaf böyle korunmaz. zincir marketler fütursuzca ülkeyi ele geçirirken bir müdahalede bulunmayıp şimdi mi koruyorsun diye sorarlar adama.

  • yok o iş öyle değil. paran varsa kız seni tavlıyor, sen de sen tavladın sanıyorsun.

    debedit: bazıları gibi ''o kadar entry'min arasından soka soka bunu mu debe'ye soktunuz'' demek isterdim ama aksi gibi diğer entry'lerim de pek bişeye benzemiyor.. neyse :/ ha unutmadan, selam kızlar.*

  • rakıya ilk başladığım zamanlarda, izmir'de pasaport'taki gemideki balık restoranlarına gitmiştik.. ferdi abi bizden çok önce gelmişti mekana, ve etrafindakileri eğlendiriyordu.. biz daha 20li yaşların başında tıfıl gençler olarak "aa ferdi özbegen mi bu" "yok o degildir" "yoo" derken, "evet yakışıklılar ferdi abinizim ben" diye muhabbetim ortasına dalmıştı ferdi abi.

    biz o zamanlar rakıyı eğlencesine içerdik.. içine su katar, buza yer ayirirdik 2 parmak.

    ama şimdi büyüdükçe, rakıyı beraber içtiğimiz insanlar bir bir gidince, neşet ertaş bırakınca en başta, rakı bardağı içinde görünmez bir kederle geliyor.. arkada biriktirdiğimiz seneler artınca, buz için ayrilan iki parmak yer, özlemle doluyor.. ferdi özbegen, neşet ertaş, karşı komşu orhan amca, anneannem, mehmet amca derken, gidim gidim suya ve buza yer azaliyor sirf özlemle beyazlaşıyor rakı..

    ve radyoda ince bir saz çalmaya başlıyor.. efkarim birikti sığmaz içime, bir sitem etsem de azdir kadere..

  • ortaokulda astigmat olduğunuzu ilk kez öğrenip de doktorun verdiği gözlüğü taktığınızda karasal yayın dünyanızın bir anda hd olması. sonra lambaların aslında nokta şeklinde yandıklarını görüp millete "lan bunların etrafında böyle ışık hüzmeleri olmuyor muydu?" diyerek uzayla muamelesi görmek. son olarak da, her yeni gözlükle birlikte oluşan boyut farkı sebebiyle birkaç gün başınızın ağrıması.

  • madden ilk 3:

    1- etiketine bakmadan alışveriş yapmak.
    2- upuzun tatiller.
    3- ben bugün işe gitmiyorum ulan diyebilmek ve kimsenin hesap soramaması.

    manen ilk 3:

    1- sağlıklı olmak (grip olunca bile çöküyor insan, ötesi yok...)
    2- huzurlu olmak (iç sıkıntısı kadar skimsonik bişey olamaz)
    3- aşık olmak.

  • bugün siparişimden bambaşka ürünler (yaş kedi maması) çıkınca müşteri hizmetlerine canlı bağlandım. birkaç dakika içinde tekrar sipariş oluşturuldu ve mamaları sokaktaki dostlarımızla paylaşmam rica edildi. bir kez daha başka bir ülkede yaşıyormuş gibi hissettirdi. teşekkürler amazon.

  • herkesin binemeyecegi bir otobus seferi. oncelikle binmeyi dusunen kisinin oksijensiz solunum yapabilme yetisine sahip olmasi lazimdir. aksi hallerde karbon dioksit ve karbon monoksit zehirlenmesi ya$amasi an meselesidir.

  • taş bulunduğunda büyük heyecan yaratır zira metin bilinmeyen hiyerogliflerin su gibi bilinen yunanca çevirisiyle tam bir cevap anahtarı gibidir. jan fransuva elindeki bu muazzam belgeyle günlerce cebelleşip bir milim ilerleyemedikten sonra hiyerogliflerde kimi simgelerin gazetede işaretlenmiş ev ilanı gibi daire içine alındığını görür, bunların özel isim olabileceğine kanaat getirir. yunanca metindeki özel isimleri tarar (ki ptolemaios ve kleopatra'dır bunlar) ve ptolemaios ile öngördüğü anahtar kleopatra'ya uyuverince şifre çözülüverir, hiyeroglif artık sadece bir resim yazısından ibaret değil, tekil sesleri de kapsayan bir alfabedir. alfabe çözüldükten sonra sıra hala konuşulan kıpticenin de yardımıyla ölmüş eski mısırca canlandırılır ve o güne kadar sus pus oturan yüzlerce gizemli belge konuşmaya başlar, rosetta taşı olmasaydı hiyeroglifler biraz zor çözülürdü derler, taşın orjinali atmayayım ama galiba british museum'da bulunmaktadır.

  • cevap kağıdına ismen "avarel dalton" yazdıydım da dersane müdürü sonuç kağıdını evimize kadar getirmişti.
    tabi dersane müdürünün babam olması bu eve getiriş sürecinde daha etkili olabilir.